| | | Ve ikinci yarı. Serhat , Rapaiç sahada. Baliç ve Ali Güneş dışarda. Zaten Baliç ikinci yarının oynanmasını dahi beklemiyor ve taksiyle Samandıraya gidiyor. Sarı-lacivertliler orta yuvarlakta buluşuyor. Sahaya bakıyoruz. Mustafa Denizli de orta yuvarlakta daire olmuş futbolcuların arasına girmiş onlara son taktikleri veriyor.
Ve o muhteşem sahne geliyor. Tribünler bir ağızdan Biz inandık. Siz de inanın. diye bağırıyor. Ve önce kapalı sonra yeni açık sonra numaralı futbolcuları yanlarına çağırıyor.
60. dakikaya kadar Fenerbahçe gol için yükleniyor. Gol bir türlü gelmiyor. Tam futbolcular pes edecekken yine tribünler ayakta susmuyor. Ardından Revivo ilk golü, Rapaiç ikincisini atıyor, bu kez futbolcular da inanıyor. Derken üçüncü gol Uchenin kafasından ağlarla buluştu. Ve 80. dakikada yine Rapaiç 4. golü attı. İşte o anda tirübünler çıldırdı o büyük sevinç görülmeye değerdi.
İki yarıda iki farklı Fenerbahçe vardı sahada. O organize olamayan tek pozisyon bulamayan takım gitmiş, yerine pres yapan, topu takip eden, gol atabilen takım gelmişti. Tribündeki seyirci, soyunma odasından daha etkili olmuş, verdiği taktikle sahadaki onbiri ateşlemişti.
Şükrü Saraçoğlunun atmosferine güvenen Mustafa Denizli de haksız çıkmamıştı. Gaziantepin attığı üçüncü golde rakibi alkışlayan taraftar, ikinci yarının başıyla kendi takımını da ateşlemiş ve adeta galibiyeti kendisi hak etmişti.
İlk yarının sonunda başı önde soyunma odasına giden futbolcular, başı her zaman dik olan taraftarın atmosferine uyunca sahasında devleşti ve 3-0dan 4-3e getirdiği sonuçla kendilerinin de başlarının eğilmeyeceğini hatırlatarak tarihi bir geceye imza attı.
Yönetiminden teknik heyetine verilen demeçlerin hepsinde; ne futbolcudan, ne de teknik heyetten bahsedildi. Galibiyetin asıl sahibi taraftar denildi. Gerçektende bu tarihi gecede taraftar 12. güç olduğunu gösterdi.
| |