|
Gaziantepin Karkamış İlçesinde, Türkiye-Suriye sınırında bulunan Karkamış antik kenti, askeri yasak bölgede ve mayınlı alanda kaldığı için, kazılamıyor ve gezilemiyor. Karkamış antik kentinde kazı yapanlar arasında, o dönemde Zeugma antik kentinden mozaik ve eski eser kaçakçılığı yaptığı savunulan Arabistanlı Lawrence olarak da bilinen İngiliz casusu Lawrence de bulunuyor. Karkamışta bilinen ilk incelemeler 1699da yapıldı. Çeşitli dönemlerde süren kazılar, bölgedeki karışıklıklar ve I. Dünya Savaşının başlaması dolayısıyla düzensiz yürütüldü ve raporları birbirinden kopuk bölümler halinde yazıldı. İKİYE BÖLÜNEN KENT Gaziantepin Karkamış İlçesinde yer alan Karkamış antik kenti, Suriye sınırıyla bölünüyor. Türkiye-Suriye sınırının bu tarafında Karkamış İlçesi, öteki yanında ise idari düzeni daha eski olan Suriyenin Cerablus kenti bulunuyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Karkamış ve Cerablus birleşik durumdaydı ve eski haritalar ve yazılarda Karkamış ve Cerablus adları birlikte gösteriliyordu. Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi arkeolog Yrd. Doç. Dr. Rifat Ergeç, Karkamış antik kentinin, bugünkü Karkamış İlçe merkezinin hemen yanıbaşında bulunduğunu söyledi. Aslında bir höyük olan ve Fırat Nehrinin kenarındaki yükseltiden başlayarak nehri izleyen çok hafif bir meyille güneye ve batıya doğru uzanan araziyi, doğu-batı yönünden geçen demiryolunun ikiye böldüğüne işaret eden Ergeç, şöyle devam etti: Demiryolu, aynı zamanda Türkiye-Suriye sınırını oluşturuyor. Eski Karkamış kent harabesinin akropolü ile yukarı şehir kısmı Türkiyede, aşağı şehir kısmı ise Suriyede kalmış. Ancak, 2 bölüm de nehir, demiryolu ve demiryolu köprüsü, sınır ve sınır kapısı gibi stratejik öneminden dolayı birinci derecede askeri bölge ve mayınlı. TARİHTE KARKAMIŞ Rifat Ergeç, eski çağlarda Karkamışın, Anadoluyu Mezopotamya ve Mısıra bağlayan yolların kavşağında ve Fırat Nehri kıyısında çok önemli bir mevkii ye sahip olduğuna dikkati çekti. Karkamışın bu nedenle hemen her zaman önemli olaylara, istilalara ve tahriplere sahne olduğunu kaydeden Ergeç, sözlerini şöyle sürdürdü: Höyükte yapılan araştırmalar, ilk yerleşimin neolitik döneme kadar gittiğini ortaya koyuyor. Akdeniz ile Mezopotamya arasındaki Kuzey Suriye yol şebekesinin elde tutulması nedeniyle M.Ö. II. bin yılın ortalarından itibaren Hititlerin gözü devamlı üzerlerinde olmuş, bu nedenle Asur ve Babil ile çekişmeler yaşanmış. M.Ö. XII. yüzyılda Geç Hitit şehir devletlerinden birisi de burada kurulmuş, ancak o sırada çok kuvvetli olan Asur Devletinin sürekli istila ve tahribine maruz kalmış ve sonunda Asur Devletine katılmış. Kente belirli bir kutsallık atfedilmiş ve bir dönem Hitit veliaht prensleri burada eğitilmiş. Kazılar sonucunda, tarih öncesi dönemlerin ardından Hitit İmparatorluk ve Geç Hitit dönemlerine ilişkin yoğun bir yerleşim bulunduğu saptandı. Höyük üzerinde yer alan kale, aşağı ve yukarı şehirler olmak üzere 3 ana bölümden oluşan Karkamışta, idari binalar ile tapınaklar kent merkezini oluşturuyordu. HAYAL OLMAKTAN ÇIKMALI Anıtsal cüsseli yapıtların, Anadolu-Mezopotamya tarzındaki askeri, idari ve dini konular içeren kabartmalarla süslü büyük taş blokların üzerinde yükselen kalın duvarlara sahip olduğunun ortaya çıkarıldığını anlatan Ergeç, sözlerini şöyle tamamladı: Halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmekte olan bu taş bloklar üzerinde, geçit törenindeki Hitit askerlerini, insanüstü karışık yaratıkları, av ve savaş sahneleri ile tanrıça Kubabaya ait kabartmaları görmek mümkündür. Mayınlardan temizlenmiş Karkamış antik kentinin insanlığın hizmetine açılması ve bu önemli kentin tümünün gezilmesi, artık hayal olmaktan çıkmalı. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||