Parlak isimler siyasete soğudu

Türkiye’deki yolsuzluk iddiaları ve olayları en çok siyaseti vuruyor. Böyle olmasının son derece haklı gerekçeleri var. En önemlisi, siyasete yönelik suçlamanın büyük bölümünün yine siyaset kaynaklı olması gösterilebilir.

Şükrü Küçükşahin


20 Nisan— Türkiye’deki yolsuzluk iddiaları ve olayları en çok siyaseti vuruyor. Böyle olmasının son derece haklı gerekçeleri var. En önemlisi, siyasete yönelik suçlamanın büyük bölümünün yine siyaset kaynaklı olması gösterilebilir.

			Sadece oy toplama amacında olan, bunun en kolay yolunu, rakibini kötüleme olarak gören siyaset; yetkiyi aldığında, eleştirdiklerini bir bir kendisi yapıyor. Sonuçta, bir yandan siyasete güveno rtadan kalkıyor; diğer yandan, yumurta tavuk misali, vatandaş gözünde, yolsuzluk siyaseti, siyaset de yolsuzluğu yaratıyor. CEBİNİ DORDURAN SİYASETÇİ ANLAYIŞI Hafta içinde, bazı milletvekilleriyle, bu konuda Meclis kulisinde sohbet ederken, eski Başbakan Yıldırım Akbulut şöyle bir anısını anlattı: “Daha yeni seçilmiş bir milletvekili olarak, Balgat girişindeki Dostlar Sitesi’nde ev tuttum. Meclis Başkanvekilliydim. Bir gün Meclis’e gelirken, asansörde bir hanımla karşılaştık. Apartmana yeni taşındığımızı tahmin ettiğini söyledi, ben de doğruladım. Mesleğimi sorunca, milletvekili olduğumu açıkladı. Hanım bana, ‘Ooo demek ki, siz de cüzdanı doldurmaya geldiniz’ dedi. Hayatımın en büyük tokatlarından birini yemiş gibi oldum. Ben de onun mesleğini sordum. Eski bir milletvekilinin eşiymiş. ‘Hanım efendi, siz doldurmuşsunuz, şimdi de biz dolduracağız’ diye sitem ettim. Ama bunu hayatım boyunca unutmadım. Siyasete bu kadar yakın biri bile böyle düşünüyorsa, gerisini siz hesaplayın.” Akbulut’un başına gelen bu olayın üzerinden, neredeyse, 20 yıl geçti. Bu süreçte, siyasete daha da çok kirlilik bulaştırıldı ve bunun sonucunda da Türkiye, bazı dükkanların kapısına, “Milletvekili giremez”, bazı taksilerin camına da “Milletvekili binemez” yazıları asıldığı bir ülke haline geldi. SİYASETİ KİMLER YAPIYOR? Akbulut’u dinleyen bir milletvekilinin şu itirafı da oldukça düşündürücüydü: “Eskiden il veya ilçe yönetimlerine girmek için kulis yapanlar işadam, tüccar, doktor, avukat, mühendis gibi toplumda saygın görülen meslek sahibi insanlardı. Şimdi bunların hepsi kenara çekildi. Akademisyeleri, öğrencileri, kamu görevlilerini ise yasalar nedeniyle siyasetin dışında tutmuşuz. Bakın bir belediye meclisin sağlık komisyonu başkanı, ara sıra iğne yapmış bir teknisyen olabiliyor. Ama onun emrinde, sırf siyasi yasaklı oldukları için onlarca doktor çalışabiliyor. Yani, siyasetin tabanını, ister istemez, işi gücü bir yerden bir şeyler koparmak olanlara kalıyor. Biri yandan biz kendi kendimize siyaseti kötülüyoruz, bir yandan medya bu konuda bize yardım ediyor ve siyaset kötü görülüyor, namuslu insanlar siyasetten uzaklaşıyor. Böyle gidersek, bu günleri de ararız.” SİSTEM DEĞİŞMELİ Hem Akbulut, hem de bu milletvekili, siyasetin pek çok kusuru olduğunu kabul ediyor. Kirliliğin siyaseti yapanlardan kaynaklandığı yönündeki eleştirilere de katılmıyor değiller. Ancak Akbulut’un şu tespitleri de dikkat çekici: “Siyaset temiz, iddiasında değilim. Ama, unutmayın kimse peygamber değil. Öyle bir sistem kurmuşsunuz ki, işin başına oturan herkesi, töhmet altında bırakmak mümkün. Bugün, herkes milletvekilini suçluyor; ama iş takipçiliği yapanlara hariç, milletvekilinin para yemesi mümkün değil. Ne yapacak ki, para yesin. Para yeniyorsa, suyun başına gidin, oraya bakın. Ama, bununla da uğraşmanın manası yok. Sisteme bakmak lazım. Öyle bir sistem kurarsınız ki, en küçük suistimal yapan, bunun cezasının çok büyük olduğunu bilir. Suistimal yapanla, temiz çalışan birbirinden ayrılır; aynı kaba konmaz. Şeffaf olursun, kimseye ayrıcalık tanımazsın. Bir makama gelen birini, kendi iradesine göre, büyük çıkarlar dağıtmakla karşı karşıya bırakırsanız, orada her türlü haksızlığa da razı olacaksınız. Tama; siyaset kendini kendini temize çıkarmak, kirlilikten arındırmak zorunda. Bunun ön koşulu ise kuralı koymak; ama ayrıcalık tanımamaktır. Kuralın dışına çıkan ödül değil, ceza çekeceğini iyi bilmeli. Değiştirmeniz gereken budur, sistemdir.” ÖLÜMLERİ BEKLEDİK F tipi cezaevlerini protesto ettikleri gerekçesiyle ölüm orucuna başlayanlardan 14’ü hayatını kaybetti. Yüzlercesi de önemli sağlık sorunu ile karşı karşıya. Bu eylemlerin başlangıcı üzerinden neredeyse 200 gün geçti. Eylemler ilk başladığında da ortak alanların kullanımı konusunda sorun yaşanıyor ve mahkumların ortak alanları kullanmasına engel olan Terörle Mücadele Yasası’nın 16’ıncı maddesinin değiştirileceği söyleniyordu. Bunu söyleyenlerin başında da Adalet Bakanı ve diğer hükümet yetkilileri geliyordu. Ama, aradan geçen 200 güne rağmen, bu değişiklik yapılmadı. Neden yapılmadığı sorusunun yanıtı veren de yok. İlla bu ölümlerin görülmesi mi gerekiyordu; anlamak mümkün değil. Biz medya da ölüm olmadı diye, açlık grevine zorlanan gençleri kaderleri ile baş başa bıraktık. Sorunu ciddi bir şekilde gündeme getirmedik. Aralık ayındaki cezaevleri operasyonları sonrasında konuyu bir kez daha buzdolabında dondurduk. Bu anlayış Türkiye’yi, 20 yıldır cezaevleri sorunları ile boğuşur hale getirdi. Bunda hepimizin kusuru var.



		Emine Uşaklıgil’in bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Levent Gürses'in bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Yarkın Cebeci’nin bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Murat Arın’ın bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Kerem Alkin’in bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Murat Yeşildere’ın bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Oğuz Büktel’in bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Mahmut Kaya’nın bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Turgut Tokgöz'ün bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları Şükrü Küçükşahin’in bugüne kadar ntvmsnbc'de yayınlanmış tüm yazıları Burçin Mavituna'nın bugüne kadar ntvmsnbc'de yayınlanmış tüm yazıları Artunç Kocabalkan'ın bugüne kadar ntvmsnbc'de yayınlanmış tüm yazıları Ozan Tarman'ın bugüne kadar ntvmsnbc'de yayımlanmış tüm yazıları Bankaların kara tahtaları siliniyor • KOBİ’lere 1 milyar dolarlık ‘cansuyu’ • Dolar 5 kuruş eridi, 1,67’ye indi • Markaların korunması tasarısı yasalaştı • Unakıtan: Çok şükür batan banka yok

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın