|
|
Yeni ekonomik program genel olarak olumlu karşılanmasına rağmen bildiklerimizin dışında yeni bir şey söylemedi. Program, Kasım ve Şubat krizlerine yol açan nedenleri çok iyi analiz etmiş ve gerekli çözümlerin neler olması gerektiği üzerinde durmuş. Bu açıdan çok iyi. Ancak bu çözümlerin nasıl üretileceği yeterince net değil. Belki de bunu bu kadar kısa sürede beklemek fazla iyimserlik olurdu. Çünkü bu çözümler büyük ölçüde dış desteğe bağlı. Bakan Derviş, biraz da piyasaların beklentilerine yanıt vermek için programı bir an önce açıklama ihtiyacı hissetti ve sonuçta olarak program yanıtladığından daha çok soru üretti. DIŞ DESTEK OLMADAN OLMAZ Bakan Devişin işi gerçekten zor. Şöyle bir düşünün: Kamu bankalarının yeniden yapılandırılmasından, iç ve dış borç servisine ve enflasyon hedeflerinin tutturulmasına ve para politikasının oluşturulmasına kadar programda yer alan bir çok hedef dış destek olmadan gerçekleştirilemeyecek durumda. Öte yandan dış desteği verecek kaynaklar hükümetin yada siyasilerin bu programa ve reformlara olan desteğinin kalıcı olduğunu görmek istiyor. Ayrıca bu krizin sorumlusunun siyasiler olduğunu düşündükleri için onlara yeni bir şans vermek konusunda da son derece kararsızlar. SİYASİLER DE DİRENÇ GÖSTERECEKTİR Siyasilerin işi de zor. Eminim hepsi bu programın sonuçlarının bir an önce alınmasını ve ülkenin düzlüğe çıkmasını istiyorlar. Peki sonra? Politikacılarımız bir şeyin çok iyi farkında. Program sonuçlarını verdiğinde Türkiyede artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Özellikle siyasi hayatımızla başlayarak toplumun ve kurumlarımızın her birinde köklü ve kalıcı değişiklikler olacak. Yeni Türkiyede siyasilerin ekonomik ve sosyal hayatımızdaki yerleri çok daha küçük olacak. Örneğin siyasiler bankacılık sisteminde yüzde 40 gibi önemli bir paya sahip olan kamu bankalarını kendi aralarında tek tek paylaşıp sonra da partililere, akrabalara ve seçmenlere ucuz kredi dağıtamayacak. Ya da KİTlerde istediklerini gibi kadrolar kurup yakın çevrelerini iş sahibi yapamayacak. Siyasi liderler bu değişimin farkında ve bu değişime kolayca evet diyeceklerini ve hiç direnç göstermeyeceklerini düşünmek fazla iyimserlik olur. SAPMALAR BAŞLADI BİLE Program daha başlamadan belli prensiplerden sapmalar başladı bile. Esnafların ve çiftçilerin borçlarına uygulanan faiz oranını kriz öncesi seviyede tutmak, vergi borçlarını ertelemek ve oluşacak zararı da görev zararı adı altında Bütçeye aktarmak siyasilerin en son hamlesi. Program başladıktan sonra benzer uygulamalar olmayacağını kim garanti edebilir? Cumartesi günü bakan Dervişin programı açıklamasından sonra ekrana çıkan üç lideri seyredenler farketmiştir. Liderlerler programa destek mesajı mı veriyorlar ya da yeni bir Sevr anlaşması mı imzalıyorlar ben ayırt edemedim... GÜVEN OYUNU OYNUYOR Kısacası bakan Derviş işte bu açmazın içinde. Derviş için siyasileri bu programa destek vermeye ikna etmek, bu ekonomiyi düzlüğe çıkarmaktan daha zor. Herkes biliyor ki hükümet gerçekten kararlı davranıp gerekli yasal düzenlemeleri yapsa dış destek de gelecek, yatırımcılar da programa inanacak ve mali piyasalar bunu satın alacak. Peki niye olmuyor? Yanıt siyasilerde. Ama ne yazık ki tek sorun siyasileri ikna etmek değil. Ortada her gün biraz daha azalan döviz rezervleri var. İç ve dış borç geri ödemelerinin hızla arttığı bir döneme giriyoruz. Döviz kuru ve faizler hala dengeye oturmuş değil. Yıl sonunda iç borç stoğu GSMHnin yüzde 60ı seviyesine çıkacak ve bunun sürdülebilir olmadığını herkes biliyor. Büyümenin başlaması gerekiyor. Ancak faizler nasıl düşecek belirsiz. Bütün bunların ortasında Bakan Derviş inanılmaz bir ustalıkla güven oyunu oynuyor. KENDİMİZİ KANDIRMAYALIM Bakan Derviş görevi gereği güveni en üst düzeyde tutmak zorunda. Bütün bu belirsizlik yumağı içinde elinden gelenin en iyisini yaparak işlerin kontrolden çıkmamasını sağlıyor. Şu ana kadar oldukça iyi götürdü. Ama zaman daralıyor ve kel görünmeden şu basınımızda çok bahsedilen dış desteğin gelmesi gerek. Ancak kendimizi kandırmayalım. Porgramda hedeflenen reformlar gerçekleşmeden bir kuruş para gelmeyecek. Bu nedenle Dervişin IMF ya da diğer kaynakları değil öncelikle hükümeti ikna etmesi gerekiyor. Sonrası kolay. Basında çıkan 10-12 milyar dolar (sonradan bu 20 milyar dolara çıktı!) henüz gelmiş falan değil. Bu para koşullu para ve tekrar ediyorum; reformlar gerçekleşmeden ve adam gibi uygulanmadan para falan yok! Yatırımcıların ortada ciddi bir dış desteğin olduğuna dair haberlere ve yorumlara çok dikkat etmesi gerekiyor. BOŞ KALEYE GOLÜ ATAMADI Bu nedenle yatırımcı olarak bu reformların gerçekleştiğini ve uygulandığını görmeden yatırımlarımızda güvenceyi elden bırakmamamız gerekiyor. Piyasalar artık sözleri değil, icraati satın alacak. Ucuz kahramanlığa gerek yok... Bence bu hükümet geçen yıl tarihi bir fırsatı kaçırdı. Basit ve biraz da alaycı bir benzetmeyle boş kaleye topu gönderemedi. Şimdi orta sahadan dolu kaleye gol atmaya çalışıyor ve maçın bitmesine sadece bir kaç dakika var. Kısacası işleri çok zor... KRİZDEN MUTLAKA ÇIKACAĞIZ Buna karşın tamamiyle karamsar olmak anlamsız. Bu krizden mutlaka çıkacağımıza inanıyorum. Bence Bakan Derviş ve ekibi programı düzlüğe çıkarabilecek yeteneğe ve öngörüye fazlasıyla sahip (Topa ne kadar iyi vururlar bilemiyorum!!!). Ortaya çok iyi hazırlanmış bir program çıkardılar. Arkalarında onları destekleyen IMF, Dünya Bankası ve G-7 ülkeleri var. Hepsi de mali yardıma hazır. Sadece ve sadece biraz çaba görmek istiyorlar. İyi senaryoya göre bu çabayı gösterirsek ve işler yolunda giderse bu yıl sonunda büyümeye tekrar başlarız ve enflasyonda düşüş trendi yılın sonuna doğru tekrar başlar. Sonuçta sadece 2001i kaybetmiş oluruz. Kötü senaryoda ise (Bu dış desteğin olmadığı ya da çok sınırlı olduğu durum) 2001in yanında 2002 ve belki 2003 bile kayıp yıllar listesine girer. Hep birlikte iyi senaryonun gerçekleşmesini ümit edelim. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||