Home page
Haber Menüsü


İspanyol ateşi Penelope Cruz
Sophia Loren’den sonra ilk kez bir Avrupalı Latin güzeli Hollywood’da basamakları hızla çıkıyor.
NTV-MSNBC
    18 Nisan—  Son aylarda hemen her yerde onun adını duyuyoruz, duymaya da devam edeceğiz. İspanyol güzeli, bu yıl peşe peşe çevirdiği filmlerle gündemden düşmeyecek gibi. “Blow”, “Captain Corelli’s Mandolin” ve “Vanilla Sky” 2001’de bitirdiği filmler. Bakalım gelecek aylar ne gösterecek?...  

   
 
       
    MSNBC News Rüyaların Kızı
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
Blow filminde uyuşturucu kralının karısı rolünde
       İnce ve muntazam vücut hatları, bir masum, bir seksi olabilen yüzü ile esmer güzeli Penelope Cruz, Hollywood’da adından söz ettiren ender Latin Avrupalı güzellerden... Onu son kez “Woman on Top - Üstteki Kadın” filminde izlemiştik. Geçtiğimiz yıl ise çok konuşulan Oscar Ödüllü Pedro Almodovar’ın “Annem Hakkında Her şey” filmindeki AIDS’li kız rolüyle, o zamana kadar dikkatini çekmediklerinin gözüne girmişti. Oysa daha önce yine adından çok söz ettiren “Belle Epoque” filminde de oynamıştı.
       ABD’de yakın zamanlarda gösterilen Matt Damon ile oynadığı “All the Pretty Horses”; şu sıralarda gösterimde olan Johnny Deep ile başrol paylaştığı “Blow”, önümüzdeki aylarda ise Nicolas Cage ile çevirdiği Captain Corelli’s Mandoline” ve Tom Cruise’lu “Vanilla Sky” filmleriyle gündemi uzun süre meşgul edeceğe benziyor.
       Ülkesi İspanya’nın Julia Roberts’ı olarak tanımlanan genç sanatçı 28 Nisan 1974 Madrid doğumlu (yani Boğalar ülkesinde bir Boğa). Üç kardeşin en büyüğü olarak Madrid’e 15 km. uzaklıkta bir evde büyüdü. Annesi bir güzellik salonunda çalışıyordu. “bir gözlemci olarak büyüdüm” diyor ve bunu açıklıyor “tamamen farklı kadınlar, farklı düşüncelerde, farklı tiplerde sadece güzelleşmek amacıyla bir araya gelirlerdi. Ben de bir kenarda oturur, birbirlerine, anneme nasıl davrandıklarını gözlemlerdim. İyi bir oyunculuk okulu gibi bir yerdi.”
       Ancak çocukluğunda biraz huzursuz, kendini ifadede zorlanan bir yanı varmış. Ailesi bunu üzerinden atması için onu bir bale sınıfına yazdırmışlar. “Burada kelimeler olmadan duygularımı ifade etmenin yollarını öğrendim. Saatlerce yaptığım alıştırmalar sonunda adrenalinimi olumlu bir yöne aktarıyordum, rahatlıyordum. Şimdi de zaman zaman bazı alıştırmalar yaparak rahatlamaya çalışıyorum” diyerek aslında çocukluğundan beri hep biraz gergin olduğunu da itiraf ediyor.
All the Pretty Horses filminde Matt Damon ile
       
       
BİR PANTOLON BİR BLUZ YETER
       Genç yaşında 26 film gibi zengin bir deneyime sahip olan genç yıldız, birçok ünlü yönetmenle çalıştı. Pedro Almodovar onun için “Penelope’un en güzel hali makyajsız, üstünde küçük bir T-Shirt ve jean olduğu zamandır” diyor. “Ben onu sıradan bir kadını canlandırırken seyretmeyi çok seviyorum” şeklinde fikrini belirtiyor. Ancak genç oyuncu filmlerinde femme-fatal bir kadını canladırmayı sevse de aynı zamanda çok masum, kırılgan, küçük kasaba kızı rolünü de aynı biçimde oyanayabiliyor. “Çünkü ikisi de benim” diye yanıtlıyor bu ilginç durumu “Çok güçlü olabilirim ama kırılmam da o derece kolaydır.”
       Katolik bir ülkede doğmasına rağmen Budist öğretileri kendine daha yakın bulduğunu söyleyen Cruz, son bir yıldır Mother Teresa yararına kurulan bir hayır kurumu adına Hindistan’a gidip geliyor. Hayır kurumunun amacı evsiz çocuklar hakkında bir dokümanter film yapıp, bunun geliriyle çocuklara barınacakları bir ev yapmak.
       Ailesine, yakınlarına çok bağlı olan yıldız, Yunanistan’ın Korfu adasında “Yüzbaşı Corelli’nin Mandolini” adlı filmi çekerlerken de onları sık sık adadaki sete çağırmış.
"Yüzbaşı Corelli'nin Mandoloni" filminde Nicolas Cage ile

       
       
MESLEĞİ HER ŞEYİ
       Mesleğini çok seviyor ve yükselmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Oyunculuk yıllarının ilk günlerinden itibaren gücünü keşfetmeye başlayan Penelope, hem kadın hem aktrist olmanın zorluklarını da yaşamış. Çabuk kırılgan yapısının, korkularının üstesinden gelmeye çalışmış. Sigarayı bırakıp daha çok egzersiz yapmaya başlamış. Sinirlerini geren kahveden uzak durmayı öğrenmiş. Amacı hayatta mutlu olmak “ve bu mutluluğu bana işim sağlıyor” diyerek sinemaya olan tutkusunu açıklıyor.
       Aslında onun Hollywood’da tutunması epey zaman aldı. Çünkü İspanyolca konuşması büyük dezavantaj olarak görülüyordu. Azimle İngilizcesini ilerleten yıldız, şimdi aksanında İspanyolca’dan gelen bir yumuşaklık olsa da işlerini mükemmel götürüyor. 17 yaşında ülkesinde yıldız olan penelope, bu başarından ve alıp götüreceklerinden çok korktuğunu itiraf ediyor. “İspanya’da çevirdiğim filmlerde öpüşme ve seks sahnelerine hep hayır dedim. Saçlarımı kısacık kestirdi. Çok kişi bana böyle ünlü olamazsın diyordu ama ben kalbimin sesini dinledim ve sonunda başardım” sözleriyle geldiği geçirdiği aşamayı özetliyor.
Avrupa'nın Hollywood'da son temsilcisi
       
       Etrafında öyle bir etki yaratıyor ki, beraber çalıştığı her aktörle hakkında aşk dedikodusu çıkarılıyor. “All the Pretty Horses” filminde oynadığı Matt Damon ile sette başlayan aşk ilişkisi konuşulurken o Yunanistan’ın Korfu adasına gitmişti bile. Buradaki rol arkadaşı Nicolas Cage ile birlikte olduğu söylenirken, Vanilla Sky filminin çekimlerine başlandı ve Tom Cruise adı geçer oldu.
       
  Penelope Cruz'un bazı filmleri
La Quinta Marcha (1990)
The Greek Labyrinth (1991)
Belle epoque (1992)
La Ribelle (1993)
Todo es Mentira (1994)
Framed (1996)
Live Flesh (1998)
Twice Upon a Yesterday (1998)
Hi-Lo Country (1998)
All About My Mother (1999)
Woman on Top (1999)
All the Pretty Horses (2000)
Blow (2001)
Captain Corelli's Mandolin (2001)
Vanilla Sky (2001)
Penelope özel hayatında fazlasıyla ketum. Gülüyor geçiyor ve hiçbir şey bilmediğini söylüyor. Hayatında bilenen tek şey biri 6 diğeri 2 yıl süren ilişkileri.
       Avrupalı pek çok yıldız, Greta Garbo, Marlene Dietrich, Ingrid Bergman gibi Hollywood’da ünlenmişlerdi. Ama hemen hepsi elit bir sınıfın temsilcisi gibi görünmüşlerdi. Oysa Penelope, kimi filminde AIDS’li birini, kiminde düşman askerine aşık olan genç kızı, kiminde uyuşturucu satıcısının karısını oynayarak basamakları çıkmaya çalışıyor ve bunda da başarılı oluyor. Son sözleri Almodovar’a bırakalım “Çok gizemli bir kadın. Çok karışık bir yapısı var. Kimi zaman bir meleğe benzese de, daha çok karanlık ve gizemli yanıyla merak uyandırıyor. Sanki içinde her şeyi bulabilecekmişsiniz hissini uyandrıyor” diyerek hayranlığını belirtiyor.
       
       
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları