|
|
Hazine verilerine göre, 2000 yılı sonunda 36,4 katrilyon TL düzeyinde olan iç borç stokunun yanısıra, toplam 29 katrilyon TL civarında kamu bankaları görev zararı ile TMSF bankaları zararları bulunuyor. Bu zararların borç stokunda yer aldığı varsayılırsa, toplam iç borç stoku 65,4 katrilyon TL veya başka bir ifadeyle Gayrı Safi Milli Hasılanın (GSMH) yüzde 53ü düzeyine ulaşıyor. Bu miktarın 2001 sonunda yüzde 61e ulaşacağı tahmin ediliyor. İÇ BORÇ STOKU 109 KATRİLYON OLABİLİR Bu veriler ışığında ve yüzde 2 düzeyinde reel daralma ve yüzde 45 seviyesinde bir GSMH deflatöründen (bunların şu an ki resmi tahminler) hareketle, iç borç stokunun 2001 sonunda ulaşacağı değeri 109 katrilyon TL olarak hesaplıyoruz. Borç stokunda bu yıl içerisinde gerçekleşmesi beklenen 72,8 katrilyon TLlik artışın 29 katrilyon TLsinin Hazinenin yapacağı bankacılık operasyonundan, yani bankalara mevcut zararlarına karşılık iç borçlanma senedi ihraç etmesinden, kaynaklanacağını biliyoruz. Geri kalan 43,8 TL düzeyindeki bakiye ise 2001 yılı bütçe açığını ifade ediyor. Yani, bu yıl bütçe açığı yüzde 237 oranında artış göstererek, GSMHnın yüzde 25ine yaklaşacak. YÜKSEK ARTIŞIN KAYNAĞI FAİZ Bu denli yüksek bir artışın kaynağını ise hiç kuşkusuz, büyüyen faiz giderleri oluşturacak. Basit bir mantıkla, faiz dışı dengenin sıfır olacağı varsayımıyla bu miktarın tamamı iç ve dış faiz giderleri anlamına geliyor. Sayın Dervişin, GSMHnın yüzde 4 kadar bir faiz dışı fazlanın (yani yaklaşık 7,2 katrilyon TL) yaratılması gerektiği şeklindeki açıklamasını da hesaba kattığımızda, 2001 bütçesindeki toplam faiz yükü 51 katrilyon TLye yükseliyor. Bu toplamdan kabaca 3 katrilyon TL düzeyinde olacağını düşündüğüm dış borç faiz ödemelerini düştüğümde, iç borç faiz yükü olarak 48 trilyon TLlik bir büyüklük ortaya çıkıyor. Kendi simulasyonumda mevcut iç borç stokunun ortalama 6 ay vade ve yüzde 125 bileşik faiz (ve birtakım başka varsayımlar da dahil olmak üzere) ile çevrilmesi durumunda, 2001 yılı için ortaya çıkan iç borç faiz yükü 26 katrilyon TL olarak beliriyor. Demek ki, geriye kalan 22 katrilyon TL, Hazinenin bankalara vereceğini açıkladığı 1 yıl vadeli, 3 ayda bir kupon ödemeli değişken faizli borç senetlerinin faizini ifade ediyor. Bu hesaplamalarımdan ortaya çıkan tablo oldukça vahim. Çünkü, ekonomi literatüründe faiz harcamaları vergi gelirlerini aşan ülkeler müflis olarak sıfatlandırılıyorlar. Hazinenin açıkladığı borç rakamlarından yola çıkarak bulduğum rekor düzeydeki bütçe açığı konusunda yanılmış olmayı diliyorum. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||