|
26 Mayıs İstikrar programının mimarlarından Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, programın başarısından emin. Türkiye enflasyon tutsaklığından kurtulmak üzere diyor. |
Erçel, üç yıllık istikrar programının ayrılmaz parçası olan yapısal reformların da aksamayacağı inancında. Enflasyonla mücadelenin başarısı toplumsal uzlaşmadan geçer. Arjantin bunun çarpıcı bir örneği. Para kurulu değildir Arjantinin başarısının sırrı, sır Arjantin halkının desteğinde yatar diyor. Beş aydır uygulanan istikrar programına ilişkin şunları belirtiyor: * Haziran-Aralık 1999 döneminde, yapılan yasal düzenlemelerle, finans sektörünün sağlıklı bir şekilde çalışması güvence altına alınmıştır. Gazi Bey: Unutmayalım ki aslında yasal çerçeveden yoksunduk. Şimdi ise en güncel ve en global kurallar kondu. Böylece, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna denetim etkinliği ve müdahale hızının sağlandığını belirtiyor. IMFin yaptırdığı incelemeye göre, Türkiye, İsviçrenin Basel kentinde 42 ülkenin Merkez Bankası Başkanlarını ayda bir kez biraraya getiren BISnin koyduğu kurallara en çok yaklaşan ülke konumuna geldi. Erçel, 1988den beri sermaye yeterliliği oranı zaten uygulanıyordu. Şimdi ise, kurallara bağlı, riski azaltan, bağğmsız bir kurul tarafından denetlenen bir bankacılık sistemine kavuştuk diyor. * Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu konusunda: Bu fon sürekliliğini koruyacak. 1983de kurulmuş bu fonun işlevi, halkın vergi paralarına dokunmadan, sektörden toplanan primlerle, finans sektörüne bir sigorta sistemini sağlamaktır diyor. * Getirilen düzenlemeler arasında belki de en çok sağlıklı ahlak yapısı kuralına önem atfediyor. Ani ve beklenmedik bir kriz dışında, herhangi başka bir nedenden ötürü bir bankaya para vermişseniz, artık bu bankanın sahipliğini üstlenmeniz gerekecek diyor. * Asya krizinden sonra, bankacılık sektöründeki krizleri önlemenin ne kadar önem kazandığına dikkat çekiyor. Brezilya ve Asya ülkelerinde yaşanan bankacılık krizinin büyüklüğüne işaret ediyor. Taylandda finans sektörünün sermayesinin güçlendirilmesinin maliyeti halen bir bilinmez. Türkiyede ise bankacılık sektörünün krize girmesi çok uzak bir ihtimal diyor. * Türkiyede bankacılık sektörün derinliği yok diyor ve bunu kesinkes enflasyona bağlıyor. Türkiyede bankacılık sektörü sığ. Bu Türkiyedeki yabancı bankalar için de geçerlidir. Kamu finansman açıkları enflasyonu besledi, finansal enstrümanlar ise buna göre kuruldu. 200 milyar dolarlık milli geliri olan bir ülkede 133 milyar dolar aktifi olan bir bankacılık sektörü ufak sayılır. Ancak kamu bankalarının sistemdeki ağırlığı sistemi geçmişte krizlerden korumuş olabilir diyor. * Kamunun yavaş da olsa, bankacılık sektöründen çekileceğini, bunun da önemli yapısal bir değişim anlamına geleceğini düşünüyor, bu bağlamda bazı tabuların artık yıkılmış olduğunu söylüyor. * İstikrar programının ilk 5 aylık sonucundan memnun. Enflasyonun direncinin kırılmaya başladığğnı düşünüyor. Enflasyon tutsaklığı ile ilgili kilit testi son baharda göreceğiz. Tutsaklık kırıldığı andan itibaren tek haneli sayılara doğru hızla ineriz diyor. Bu arada, programı geçen Kasımda uygulamak istediklerini, ancak Ulubayın intihar girişiminden sonra gelen deprem felaketi ile, istikrar programın uygulamasının kaydığını belirtiyor. * Avrupa Birliğinin Türkiye için önemli bir çıpa olduğunu düşünüyor: Latin Amerika ya da Güney Doğu Asya ülkelerine kıyasla Avrupa Birliği Türkiyeye önemli bir öncelik sağlıyor. * Enflasyon mücadelesinde oluşan toplumsal uzlaşmayı biraz da lider olma isteğine bağlıyor. Enflasyonu yenememiş son ülke konumunda olmanın ulusal gururumuzu artık rencide ettiğini ve herkesin Türkiyenin birinci sınıf ülke olmasını aktif bir biçimde arzuladığğnı düşünüyor. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||