|
|
New York, dünyanın en güzel şehirlerinden biri ama, 1998-1999 sezonundan önce NBAdeki grev sırasında maçların bu kadar geç başlamasının baş rollerinden birini oynayan Patrick Ewing ile antrenörüne saldıran Spreewellin oynadığı New York Knicksi kesinlikle desteklemediğimi söylemek isterim. Bunda NBAin en değerli hocalarından bir olan Pat Rileyin tekrar eski takımı New York Knickse elenmesinin ve bir kez daha Doğu Finaline ulaşamadan playofflara veda etmesinin de katkısı var. En soğukkanlı kişinin bile bir patlama noktası vardır ve Pat Riley, NewYork Knicksin Miami Heati 83-82 yendiği maçtan sonra patlama noktasına geldi; kaskatı kesilip ağlamaya başladı. Dört yıldır bulunduğu özveriler, çektiği acılar, dört yıllık azap, hislerini gizleme, oyunculara dil dökme ve tatlı sözlerle kandırmak için harcadığı çabalar, sonunda içinde büyük bir patlamaya neden olmuş ve onu gizleyecek, saklayacak hiç bir yeri kalmamıştı. NBAde kurmuş olduğu krallık un ufak olmuştu. Bizim çocukluk zamanımızda videolardan seyrettiğimiz ve o zamandan beri Turkiyede basketbol sevenlerin çoğunu Lakers taraftarı yapan o muhteşem Magic Johnson, Kareem Abdul Cabbar, Michael Cooper ve James Worthyli kadronun antrenörüydü Riley. Lakers ile 1980lerde topladığı dört şampiyonluk yüzüğü ile NBAdeki unutulmaz antrenörler arasındaki yerini daha o zamanlar almıştı. Beşinci şampiyonluğunu almak onun için kutsal bir görevdi ama aradan 12 yıl geçmesine karşın hala yüzüklerin sayısı 5e çıkmadı. Pat Riley, New York Knicksin 90ların başında yaşadığı rönesansın da mimarıydı. Miami Heati çamurdan çıkartıp yeniden canlandıran ve NBAin en dişli ekiplerinden birisi yaptı; Heatin her yıl en az 55 maç kazanmasını sağladı. Bütün basketbolseverler son 4 yıldır Rileynin eski ve yeni takımı arasındaki bu kanlı bilek güreşini izliyorlar. Riley yalnızca Knicksi inşa etmekle kalmadı aynı zamanda (New York Knicksin şimdiki koçu) Jeff Van Gundyi de inşa etti. Onun kişisel danışmanı olup,onunla fikirlerini paylaşıp ona cesaret vererek NBAde basarılı olmasını sagladı. Jeff Van Gundy elbette bu hedefe ulaşacak yeterli donanıma sahip ve sahip olduğunu da onu yaratan kişilerden biri olan Rileyi, her yıl hüsrana uğratarak kanıtlıyor. Rileynin (play-offların bitmesi nedeniyle) tatilini geçireceği Biscane Bayde geçireceği zaman içerisinde keyif alacaği bir başarı olacak olan bu ironi belki de, Rileynin ruhunda taşıdığı en acımasız ironilerden biridir. Rileynin Knicksi birakma nedeni onların gidebilecekleri yere kadar gitmiş olduklarını düşünmesiydi; oysa Riley ayrıldığından beri belki de Knicks bu yıl ikinci NBA finalini oynayacak ! Genel kanı Miami Heatteki oyuncuların, Riley olmadan her yıl 500 barajını, yani 42 galibiyet barajını aşmalarının büyük şans olacağı yönündeydi ama bu oyuncular dört kez Atlantik Konferansının şampiyonu oldular. American Airlines sahasında asılı olan bu bayrakların playoffta başarılı olmadıkça hiç bir anlamı bulunmuyor ve bunu 4 şampiyonluk kazanan Rileyden iyi kimse bilemez. Şimde elenmenin çok acı olduğu bir yerde, yenildiğin takımın Knicks olması, acıları ikiye katlıyor. Aslında diğer bir gerçek de kendilerine yenilmiş oldukları. Miami Heat, Rileynin hayalinde yaratılan ilk gerçek takım; ne Los Angeles Lakers, ne de New York Knicks, Pat Rileynin sıfırdan yarattığı takımlar değil. Miami Heatin geçmişinde, cesur yüreği ile takımı kurtaran takımın guardı (sezon boyunca sakatlığı nedeniyle bir türlü istikrarlı bir oyun sergileyemeyen) Tim Hardaway, hem (oyundan 45 dakika sonra bile sandalyesinde sadece şortuyla oturan ve anlamsız bir ifade ve boş gözlerle önüne bakan) yanaklarından gözyaşları süzülen Alonzo Morningin, hem kendisinin, hem de Rileynin kaderini çizen kişiydi. Hardawayin, Masburnün ve Morningin, Riley hakkında dile getirdikleri pozitif düşünceler, Rileynin her zaman içinde bulunulan zamandan bir adım önde olduğunu söylemeleri onların Rileye ne kadar inandıklarının ve saygılarının göstergesi. Yine de bunlar gerçekleri değiştirmiyor. 1992den beri her yıl yapmış olduğu Sizlerle çalışmak bir zevkti beyler, tekrar görüşmek üzere konuşması, bu kez cok farklıydı Rileynin. Karizmatik koç bu yılki konuşmasında daha melankolik, daha yıkılmış bir havadaydı; Rileynin, belki de şimdiye kadar yapmış olduğu konuşmaların en zor olanıydı bu. Kendisini ilk kez bu şekilde görmemizi sağladı. Riley, play-off serilerini ve finali kaybetme konusunda bu kadar uzman olmaması gerekirdi. | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||