|
|
Bu nedenle, uluslararası finans kuruluşları vegelişmiş ülkeler, Kemal Dervişe, hükümetin ekonomik programın arkasında kararlılıkla duracağını görmek istediklerini iletiyor. Aslında çok da haksız sayılmazlar. Gelecek yeni kredilerin de Kasım krizinden sonra gelenler gibi, biraz argo tabiriyle ile çar çur edilmesi istenmiyor. Hükümet, kendisine duyulan güvenin kaybolduğunu çok iyi biliyor. Bunu geri kazanmasının yolları hala var. Öncelikle, hükümet partilerinin yöneticilerinin bile dile getirdiği son derece yararlı bir öneri var. Öneri, Kemal Dervişin açıkladığı ekonomik programın hükümet protokolünün altına eklenmesi. Bu yapıldıktan sonra, hükümet programında gerekli düzenlemeler yapılır ve yeni program vesile göstererek Meclisden güvenoyu istenebilir. Bu aşamalı öneriyi gerçekleştirmek hiç de zor değil. Hele hükümetin büyük ortağı DSP Kemal Dervişi kendi üyesi gibi görüyor, ANAP da Dervişin açıkladığı yeni ekonomik programın kendi parti programı ile aynen örtüştüğünü düşünüyorsa, MHPyi ikna etmek o kadar da zor olmayacaktır. Üstelik, bir bakanın şu sözleri de hiç yabana atılır gibi değil: Bugün seçim olsa, üç iktidar partisinin de barajı aşmaları çok, ama çok zor. Durum bu olduğuna göre, Dervişin programına sonuna kadar destek çıkalım. Program hükümetin olur. Başarı halinde, yeniden sandıktan çıkma olasılığı söz konusu olabilir. Bakanın sözlerinden de anlaşıldığı gibi, aslında hükümetin Dervişe destek dışında bir başka alternatifi kalmış değil. Onların şansı da Dervişin başarısına bağlı. HÜKÜMET DAHA HIZLI ÇALIŞMALI Hükümet, bunları gerçekleştirirken, öncelikli 15 yasa tasarısını da hemen Meclise sevk edebilir. Ekonomik öncelik taşıyan bu 15 tasarıdan, hiç değilse bir iki tanesi hemen Meclise sevk edilmeli. Anlaşılıyor ki, hükümet partileri Meclisi çalıştırma konusunda nihayet önlem almaya, milletvekillerini Meclise getirmeyi başarmaya başlıyor. İşte bu süreçte, tasarıların hemen gönderilmesinde büyük yarar var. Gönderilecek ilk bir iki tasarı, hemen Meclis komisyonlarında ele alınır: Komisyonların önünde halen çok da acil olarak ele alınacak başka tasarılar yok. İlk tasarılar komisyonlardan en kısa sürede geçip Meclis Genel Kuruluda hemen ele alınabilir. Genel Kurul bu çalışmayı yaparken, diğer tasarılar da Meclise gelir ve komisyonlar birer birer geçer. Genel kurul bir tasarıyı bitirir bitirmez diğerine başlayabilir. Hızlı bir tempo ve çalışma sürelerinin uzatılması ile Meclis bu 15 tasarıyı iki hafta içinde hayata geçirebilir. Dışarının hükümete yeniden güven duyması için bu çalışmanın tamamlanması da iyi bir fırsat olacaktır. Bu vesile ile bir kezdaha belirtmek istiyorum. Derviş, ABDDen döndükten sonra Meclise geliş yapmak istedikleri konusunda bilgi vermeli ve Meclisin desteğini istemeli. Dervişin bunu yapacağına dair bilgiler alıyorum; diliyorum böyle olur. Çok yararlı bir girişim olacağı kesin. DOKUNULMAZLIKLAR Gündemdeki bir iki konuya daha değinmek istiyorum. Van Bağımsız Milletvekili Mustafa Bayramın dokunulmazlığını, adam öldürme ve tarihi eser kaçakçılığı iddialarını içeren iki fezleke nedeniyle kaldırıldı. Bayramın dokunulmazlığın kaldırılmasına o kadar da hafifsememek gerek. Birincisi kamuoyu baskısının sonuç vermeye başlandığı görülüyor. İkincisi, milletvekilleri bundan sonra dokunulmazlık zırhının o kadar da iyi çalışmayacağını anlayacak. Üçüncüsü de, Bayrama yapılan bu muamelenin bundan sonraki dokunulmazlık dosyaları için de geçerli olması konusunda Meclisde, partiler ve milletvekilleri arasında, uzlaşma sağlanmış görünüyor. Yakında, dokunulmazlık dosyalarının belirli bir süre içinde Meclisden geçmesi konusunda İçtüzük değişikliği bile gündeme gelebilir. DSP KONGRESİ Bazı çevreler DSP kongresine kadar, Başbakan Bülent Ecevit çekilecek mi, çekilmeyecek mi? konusunun tartışılmasını, böylece yeni bir krizin ayak seslerinin duyulması arzusunda. Hatta, bu çevreler, Zekeriya Temizel ile Kemal Dervişi DSPde genel başkan adayı bile yaptılar. Bir kere Temizel de, Derviş de milletvekili değil. Anayasa gereği, bu kişiler genel başkan olsa bile, Başbakan olamayacak. O zaman neden bu göreve seçilsinler ki. Kaldı ki, Ecevitin çekileceği konusunda Net bir ifade olmadıkça bu konunun spekülasyon haline getirilmesinin hiçbir yararı yok. Ayrıca, Ecevitin çekilme kararının yeni bir kriz yaratacağını sanmıyorum. Hatta yeni ismin umut olarak görülmesi bile mümkün. Böyle bir olasılık halinde, bakarsınız Kemal Dervişin de çok iyi anlaştığı Dışişleri Bakanı İsmail Cem DSP Genel Başkanı olur; Türkiye, Cem ve Dervişle yeni bir açılımla karşı karşıya gelebilir. Yani, DSP kongresinden bir kriz çıkma olasılığı pek mümkün değil. DSPyi diğer partilerle kıyaslamamalı. Bu partide Ecevit ailesinin dediği dışında hiçbir gelişme yaşanmayacağını herkes çok iyi bilmek zorunda. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||