Home page
Haber Menüsü


 
Turizm alanları öncelikle satılabilir
 
Hükümetin iç kaynak olarak görmeye başladığı kamu arazilerinin, değerli olanları büyük şehirlerde ve işgal altında.
 
Şükrü Küçükşahin
NTV-MSNBC
 
23 Mart—  Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türk-Amerikan İş Konseyi toplantılarına katılmak üzere ABD’ye gitti. ABD’ye giderken Almanya’ya da uğrayan Derviş, her iki ülkede de kamu ve özel sektörü temsil eden finans sektörlerinin temsilcileri ile bir araya geliyor.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Tabi bu görüşmelerde ana konu Türkiye’ye sağlanacak mali destek. Derviş’in açıkladığı yeni programın başarısı için dış finans desteği şart. Ancak, yine Derviş’in de vurguladığı gibi, her şeyi ne pahasına olursa olsun dış krediye bağlaması da söz konusu değil. Bu nedenle, Türkiye, kendi kaynaklarını değerlendirmenin peşinde.
       Başbakan Bülent Ecevit, geçen hafta yaptığı açıklamada, “İç kaynak arayışlarımız tamamlandığında, geniş bir olanak yaratıldığı görülecek” demişti. İç kaynak, denince üzerinde en çok durulan konu, kamu/hazine (Yazıda kamu arazileri deyimi tercih edilecek) arazileri. Bu konu gündeme geldikten sonra, Maliye Bakanlığı bir genelge yayınlayarak kamu arazilerinin durumunun belirlenmesini istemişti.
       Bu gelişmeler üzerine, basında kamu arazilerinin satışı konusunda, biraz da abartılı haberler çıkmaya başladı: 180 milyar dolarlık bir kaynak yaratılabileceği belirtiliyor.
       
KAMU ARAZİSİ DAĞ TAŞ
       Hükümetin iç kaynak olarak görmeye başladığı kamu arazilerinin, değerli olanları büyük şehirlerde ve işgal altında. Üstelik işgal altındaki arazilerde inanılmaz kötü yapılaşmaya gidilmiş. Kamu arazilerinin, diğer büyük bölümünü ise ‘dağ taş’ diye tanımlanabilecek; ne imara açılmış, ne planı yapılmış, ne de ulaşımı sağlanmış araziler.
       Birinci tür araziler genellikle gecekondularla işgal edilmiş durumda. Gecekondu sahiplerinin ne kadar ödeme yapabileceği çok tartışmalı bir durum. Bundan da öteye, gecekondu arazilerinin mevcut durumuyla satılması kent mimarisinin, zaten kötü olan görünümünün, daha da kötüleşmesi anlamına gelecek. Devlet kentlerin, geleceği ile yakından ilgili bu durumunu da gözden uzak tutamaz. Bu araziler bu haliyle satılsa bile, yarın yıkılıp yeniden imar edilmesi gerekecek. Ayrıca, kentlerin geleceği açısından da devletin, önüne gelen her arazisini satması kabul edilebilecek bir durum değil.
       ‘Dağ taş’ halindeki kamu arazilerin imara açılması ise o kadar kısa sürede gerçekleşebilecek bir şey değil ve bu arazilerin değer kazanması için süreye gerek görülüyor. Kamu arazileri ile ilgili bu tartışmalar ortaya çıktıktan sonra, Ankara kulislerinde konuyla ilgili farklı görüşler de dile getirilmeye başlandı. Bunları aktarmak istiyorum.
       
TURİZM ARAZİLERİ SORUNSUZ
       Kamunun elinde olan bir başka arazi türü daha var. Turizm alanı olarak ilan edilmiş ve üzerlerinde yüzlerce otelin yükseldiği kamu arazileri. Bu araziler, yatırımcıya 49 yıllığına kiralanmış durumda. 49 yıl sonra da muhtemelen yine en az aynı süre uzatımı yapılacak.
       Bu alanlar, Turizm Bakanlığı tarafından planlandığı için çevresel ve mimari bakımdan da son derece değerli araziler. Arazilerin, yapılacak ticaret ve sağlık merkezleri ile daha değerleneceği de belirtiliyor. Turizm alanları üzerinde yatırım yapmış olan yatırımcılar, sonuçta kiralık bir arazi üzerinde iş yaptıklarından, örneğin, gayrımenkul yatırım ortaklığı gibi bir finansman aracını kullanamıyorlar.
       Devlet bu arazileri, yatırımcılara satarak, yatırımcılara böylesi bir finansman aracı sağlayabilir. Yatırımcı, bu finansman aracını dış piyasalarda da rahatlıkla değerlendirebilir. Daha da önemlisi, yabancı sermaye için son derece çekici bir yatırım olanağı doğabilir.
       Üzerinde turizm yatırım bulunan kamu arazilerinin satışı sürerken, yeni turizm alanları da açılabilir. Türkiye’nin daha en azından 1 milyon yatak yaratacak kadar turizm alanı olduğu tahmin ediliyor. Türk turizmi, geleceğe yönelik büyük umut vadettiğinden yeni yaratılacak turizm alanları da çok cazip hale gelecektir.
       Yeni turizm alanlarının belirlenmesi, kıyıları asıl tehdit eden ikinci konut alanlarını da sınırlayacağından çevre koruma için büyük avantaj sağlayacak. Hazine malı sayılan turizm alanlarının, paraya dönüştürülmesi, diğer kamu arazileri gibi uzun dönem gerektirmeyeceği; devletin bu yolla, bir iki yıl içinde en az 10 milyar dolarlık bir kaynak yaratılabileceği belirtiliyor.
       Turizm alanları ile ilgili hükümet düzeyinde de bazı değerlendirmeler olduğunu öğreniyoruz; ama sonuçta hükümet, bir koalisyon hükümeti olduğundan, üç partinin uzlaşması sağlanmadan kesin sonuç açıklanmak istenmiyor. Ama, konunu önümüzdeki günlerde daha açık açık tartışılacağı kesim gibi görülüyor.
       
       
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları