Home page
Haber Menüsü


 
Amerika’nın tavrı
 
ABD Büyükelçisi’nin hükümet yetkilileriyle görüşmeleri, Türkiye’ye yapılacak yardımlar kapsamında merak konusu oldu.
 
Şükrü Küçükşahin
NTV-MSNBC
 
21 Mart—  Amerikan Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’un, Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz ile yaptığı görüşmeler, bu dünya devi ülkenin, ekonomik kriz sonrası Türkiye’ye bakışını yeniden gündeme getirdi.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  ABD’nin ekonomik krizden çıkması için Türkiye’ye nasıl yardım edeceği merak konusu oldu. Bu merakları, edindiğim bilgiler çerçevesinde, biraz gidermek istiyorum.
       
DERVİŞ’İ DEĞİL, PROGRAMI SORDU
       Önce, Pearson’un, liderlere, “Kemal Derviş’in arkasında mısınız” diye sorup sormadığını açalım. Pearson, hiçbir lidere “Derviş’in arkasında mısınız” diye sormadı. Sorduğu soru şuydu: “Derviş’in açıkladığı bu yeni programın ne kadar arkasındasınız?”
       Büyükelçi’nin bu sözlerini her lider kendine doğru yorumladı. Ama işin doğrusu bu. ABD; Kemal Derviş bile olsa, konuya kişiler açısından değil, program açısından yaklaşıyor. ABD, açıklanan programın yeterli olup olmadığı konusunu da sorguluyor. Programa siyasi destek konusunda aldıkları yanıtları, “Ecevit biraz flu; en net olanı Yılmaz” diye yorumladılar.
       Yani, programa siyasi destek konusunda biraz kuşkuları olduğu yönünde işaretler veriliyor. Bu konuyu açtıktan sonra, ABD’nin diğer ayrıntılarla ilgili bakışını sergileyelim:
       HÜKÜMET: ABD, hükümet konusunu çok irdelemiyor. Ancak, mevcut koalisyon dışında bir alternatife olasılık vermiyor.
       ABD, Türkiye’ye bakışını hükümet sorunun da ötesine taşımış durumda. “Türkiye’nin artık oyunun sonuna geldi” kanısı güçlü ve ülkenin bu oyundan nasıl bir sonuç çıkaracağı, yeniden yapılandırmaya hızlı bir şekilde gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği kestirilmeye çalışılıyor. Hızlı bir dönüşüm için Türkiye’den ışık görülmesi halinde daha büyük bir destek verilecek.
       LİDERLERE BAKIŞ: Pearson’un Ecevit ve Hüsamettin Özkan’la yaptığı görüşmeden, bazı soru işaretleri ile ayrıldı.
       Ortaya küçük çaplı bir güven sorunu çıktığını bile söylemek olası. Başbakan Bülent Ecevit’in, Recep Önal’ı kabine tutma ısrarını ve ona övgüler yağdırmasını anlayabilmiş değil. Doğrusu Ecevit’in bu tutumu ABD tarafında biraz da şaşkınlık yaratmış. ABD, liderler arasında en çok Yılmaz ile aynı üslubu kullandığının farkında. Ama, Yılmaz’ın da bundan sonrası için gelecek vadetmediği, tükenme sürecinde olduğu kanısı yerleşmiş durumda.
       EKONOMİ YÖNETİMİ: Yılmaz’a, bu bakışa rağmen, ABD, son krizin ardından, ekonomi yönetiminin ANAP’a geçmesi halinde, bunun doğru olacağı kanısını çeşitli vesilelerle dile getirdi. Ancak, Derviş, alternatifi çıkınca, onlar açısından sorun kalmadı.
       DERVİŞ’İN HIZI: ABD, Derviş’i destekliyor. Ancak, Derviş’in yeterli hızlılıkta hareket etmediği kanısı oluşmaya başladı.
       Aynı kanının Türkiye’de de oluşmaya başlaması da ABD tarafının gözünden kaçmıyor. Derviş’in, özellikle uygulamadaki süratinin artırmasında yarar görülüyor. ABD, Türk kamuoyunun Derviş’in başarılı olup olmayacağı konusundaki kanısını da merak ediyor.
       DERVİŞ’İN SIKINTILARI: Pearson, görüşmelerde Türk muhataplarına, kabinedeki bazı isimlerin zaman zaman özelleştirme konusunda sıkıntılar yarattığını da belirterek, “Derviş bu isimlerle nasıl birlikte çalışacak? Rahat hareket edebilecek mi?” sorusunu yöneltti.
       KAMU BANKALARI: Bankaların özelleştirilmesine olumlu bakılıyor; ancak üç kamu bankasının birleştirilmesi konusunda aynı olumluluk söz konusu değil.
       Bu üç bankanın birleşmesinden sonra ortaya bir dev çıkacağı, bunun satışının zor olacağı kanısı var.Ama Türk tarafı, birleşme ile birlikte küçülmenin de gündeme geleceği konusunda bilgiler aktararak rahatlama yaratmaya çalıştılar.
       ÖZELLEŞTİRME: ABD, satılacak payın yüzde 51’e çıkarılması halinde bile, Telecom’un satışını zor görüyor ve Türkiye’nin ısrarını sorguluyor.
       Türk tarafı, “Telecom satılmayabilir. Zaten oradan gelir göstermiyoruz. Ama, Kemal Derviş’in elinde böyle bir kozun da bulunması iyi olur” diye açıklama getirdi. AB, tarafı bu açıklamayı iyi niyet gösterisi olarak kabul ediyor.
       MALİ DESTEK: Bu konuya gelince, desteğim miktarı tamamen Türkiye’nin göstereceği performansa bağlı. Bunun için de Haziran ayından önce, ekstra bir kaynak akışını beklemek fazla iyimserlik.
       Haziran’a kadar IMF’nin vermeyi daha önce taahhüt ettiği 6 milyar dolar gelecek gibi. Buna ilaveten Dünya Bankası kaynaklarından da bir ekstra akış olabilecek. Yani yaklaşık 10 milyar dolarlık bir mali kaynak bir iki ay içinde Türkiye’de olabilecek. Bundan sonrası Türkiye’nin yeni ekonomik programla birlikte göstereceği performansa bağlı.
       KREDİ YERİNE TİCARET: Bu arada ABD tarafı, Türkiye’nin ekonomik krizden kalıcı bir şekilde çıkabilmesi için, başka hesapları da yapmıyor değil.
       Örneğin, ABD ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması yapılması halinde, Türk ekonomisine nasıl bir açılım sağlanacağı hesaplanmaya çalışıyor. Bu çerçevede, kotaların kaldırılması halinde, Türkiye’nin ABD’ye ihracatının ne olacağı araştırılıyor.
       İŞ KONSEYİ: ABD, ay sonunda bu ülkede yapılacak olan ve Kemal Derviş’in de katılacağı Türk-Amerikan İş Konseyi toplantılarına büyük önem veriyor. Pearson da bu toplantılara katılıyor. Türk tarafının burada göstereceği performans çok önemli görülüyor.
       SONUÇ: Özellikle Pearson’un temaslarından sonra, ABD, Türkiye’nin krizi büyük bir dönüşüme çevirmesi, yeniden yapılanması için fırsat olarak kullanmasını umuyor. Bunun sağlanması halinde, gereken mali destek ve kredinin geleceği kanısında.
       KUŞKU: Dünya, Türkiye’den yeni açıklanan programa sadakat beklerken, Meclis ve Hükümet kanadında ilginç bir iki olay meydana geldi.
       Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu, Denizcilik Müsteşarlığı ve Türk İşbirliği Kalkınma Teşkilatı kurulması ve bu kuruluşlardan ilkine 80, ikincisine 115 kadro verilmesini sağlayan iki tasarıyı kabul etti. Oysa Derviş’in açıkladığı programda, hiçbir şekilde yeni kadro açılmayacağı, hüküm vardı.
       Muhalefet ve bazı iktidar partileri milletvekilleri tasarıya bu gerekçe ile karşı çıktılar; ama söz geçiremediler. Hatta, ANAP’lı Nesrin Nas’ın, Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu’na, “Sayın bakanım size yalvarıyorum; bundan vazgeçin. Bu strateji konusunda hükümette bir karışıklık olduğunu ortaya çıkarır” şeklindeki sözleri bile sonuç vermedi.
       Emlak Konut’un kongresinin, Derviş’in karşı görüşüne rağmen, Devlet Bakanı Faruk Bal’ın teşvikiyle toplanması da vereceğim ikinci örnek. Bu tip kuşku yaratıcı gelişmelere son verilmesi gereği ortada. Başkabirşey demeye gerek yok.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları