|
Herhalde ABnin bizden ne istediğinin farkındayız yahu, adamlar 20 yıldır bağıra bağıra anlatıyorlar, Sağır Sultan duydu. İstenenlerin bazıları gerçekleşmesi zor konular da, mesela insan haklarında bile hiç yol alamadık. ABye katılma sürecinde ciddiyetimizi ispat edemediğimiz için de, ekonomik olarak AB üye adayı statüsünden zerre kadar yararlanamadık. Asıl acil konu Bakü-Ceyhan. Bizimkiler inşaat gelecek ay başlar, iki seneye bitiririz filan diyorlar, ama petrolün sahibi olan konsorsiyum hala ikna olmuş değil. Bu hat karlı değil diye homurdanıyorlar. Doğru, Bakü-Ceyhan ucuz değil. Ama, İrandan Hint Okyanusuna açılan bir hat hariç, alternatiflerinden daha ucuz. Son gelişmelerden sonra, ABDnin İrana koyduğu ambargoyu kaldırması bence hayal. Kanımca, Batılı petrol şirketleri, Türkiyenin Boğazlardan daha fazla tanker geçmesine izin vermeyeceğine ikna olamadı. Bu konuda ciddi bir halkla ilişkiler sorunumuz var. HÜKÜMETİN İŞİ ÇOK Son günlerde Bakü-Ceyhanda Türkiye yararına iki önemli gelişme oldu. Birincisi, geçiş ülkeleri, yani Azerbaycan, Gürcistan ve Türkmenistan, gelirin paylaşılması konusunda anlaştılar. Sözleşmeler imzalandı ve parlamentoların onayına sunulmayı bekliyor. İkinci ve çok daha önemli gelişme ise, Hazar Denizinde yeni tabii gaz ve petrol rezervleri bulunması. Taşınacak daha fazla petrol ve doğal gaz, Bakü-Ceyhanın karlılığının artması demek. Halen, en büyük engel finansman. Boru hattı finanse edilirse, inşaata geçilecek. Bu konuda hükümete çok iş düşüyor. Aynen, road-showlarla Tüpraşın ikincil halka arzını destekler gibi lobi ve tanıtım yapmak zorunda. Eğer tezimizi güçlü bir şekilde ortaya koyamazsak, faizlerin yükseldiği bir ortamda finansmanı sağlamak güçleşir, bu da Rusya hattına daha sıcak bakan Batılı petrol şirketlerinin ekmeğine yağ sürer. Bakü-Ceyhanın yararı sadece elde edeceğimiz geçiş ücreti veya ucuz petrol değil. Hatta, Orta Asya zenginliklerinin kapısı olmak gibi stratejik bir kaygı da değil. Kafkaslar ve Orta Asya tabii olarak Türkiyenin en büyük ticaret partneri olmaya aday. Bu ülkelerin zenginleşmesi demek, Türkiyenin dış ticaretinde yeni bir boyut açılması demek. Piyasaların satın alacak bir hikaye bulamadığı bir dönemde, Bakü-Ceyhan yeni bir heyecan dalgası da başlatabilir. Acaba Türkiye eline geçen bu fırsatı değerlendirebilecek mi? SON DÖNEMEÇ Güzide basınımızın yüksek tepelerinde konuşlanan değerli köşe yazarı ağabeylerimizin çoğunun ortak görüşü, Sn. Demirelin hikmeti kendinden menkul olduğu, bir kez ortadan çekilince, arkada iz veya boşluk kalmayacağı. Siz öyle sanın, şu Bakü-Ceyhan denilen 21. Yüzyılın en büyük pokerinde son dönemece girdik. Bu dönemde, bu ilişkileri yürüten, Türkmenbaşı ile 16 sorti yapan Sn. Demireldi. Sn. Sezerin bu konularda tecrübesi eksik demek yalan olur, çünkü yok. Neyse, belki Sn. Pınar Eliçe yardımcı olur, iyi niyet temsilcimiz olarak Sn. Türkmenbaşına göndeririz, hani bir nevi Baltacı-Katerina misyonu gibi düşünüyorum. Yoksa 3 milyar dolarlık o boru hattı kendine kendine inşa olmuyor. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||