|
|
CNBC-e Editörü Oğuz Karamuk son açıklanan acil önlemler paketinin ardından mevcut durumu değerlendirdi. - Ekonomik önlemler paketini nasıl yorumluyorsunuz. Beklenen düzelmeyi sağlayacak mı? Aslında ekonomik önlemler paketi olarak tartışılan şeyin ne olduğu tartışılır diye düşünüyorum. Çünkü ekonomik önlem olarak gösterilen şeyler tamamen bir temenni metni gibi. Yani yapılması gerkenler ortaya konmuş. Ama çıkış yolu, bunların nasıl uygulanacağı konusundagörünürde herhangi bir şey yok. - Kamu bankalarının birleştirilmesi, bankacılık sisteminin çözülmesi, özelleştirme gibi önemli kararlar var ama İyi de nasıl yapılacak? Acil önlem diye ortaya konulan kararlar 20 yıldır alınamamış zaten. Dün açıklanan acil önlem kararları geçen programın tümünden daha kapsamlı. Zaten, bunları geçen programda ve üstelik daha uzun süre içinde yapabilseydik kriz olmazdı. Üstüne üstlük programda şaşırtıcı ayrıntılar var - Nedir bunlar? Örneğin kamu bankalarının sorunun çözümü gibi. 16 katrilyon liralık kağıt ihraç edeceğiz deniliyor. Nereye ihraç edeceksiniz. Kim gelip alacak o kağıtları. İçeride para yok. Olsaydı zaten bu durumda değildik. Yabancı bir yatırımcı olsanız gelir misiniz Türkiyeye? Yabancı gelmeyince ne olacak? Mevcut durumda geriye tek seçenek kalıyor; Merkez Bankası kaynak yaratacak. Yani para basacak. Eğer bu gerçekten bir çözüm olarak görülüyorsa ben buna inanmıyorum. Merkez Bankası para basıp piyasaya APİ yoluyla verecek. Faizler düşük gidecek. Bankalar Merkez Bankasının verdiği parayla Hazineden kağıt alacak. Sonra da bu kaynaklarla kamu bankalarının sorunu çözülecek. Hazine borçlanabilirliğini sürdürecek vb... Bu tip bir programın uygulanabilirliği olabilir mi? Zaten bunları yaptığımız için bugünlere geldik. - Çözüm nedir o zaman? Çözümü bulmak için teşhisi doğru koymak gerekli. - Teşhisiniz nedir? Bence Türkiyedeki sorun sistem riskidir. Sistemin tıkanmış olmasıdır. Sistemi değiştirmezseniz sorun çözülmez. Yani bankacılık, Hazinenin borçları ya da özelleştirme değildir yaşanan sorunların temelindeki. - Zaten sistemi oluşturan bunlar değil mi? Evet bunlar sistemi oluşturan parçalardır. Ama sistemin tümü değildir. Bir ülkede kredibilitesi en yüksek olan kurum devlettir. Ülke içinde hiçbir kuruluşun kredibilitesi daha yüksek olamaz. Ama Türkiyede devletin kredibilitesi ağır darbe almıştır. Son krizi kamu bankaları tetikledi. Para bulamadılar. Demekki kimse devlete borç vermek istemiyor. Devlete borç vermek istemeyen başkasına verir mi? Bu yüzden kurulu olan sistem kilitlendi. - Bu sorun nasıl aşılacak? Her şeyden önce güven sağlanmalı. Güveni sağlamak için de sistemi değiştirmek gerekiyor. Yani büyük bir yenilenme hareketi. -Ne gibi mesela? 20 yıldır yapamadıklarınızı bir gecede, bir haftada, bir ayda yapmak gibi. Örneğin özelleştirme, kamu bankaları ve benzeri birçok kangren sorunu bir anda bitirmeniz gerekiyor. BU TİP RADİKAL KARARLARI ALAMAZLAR - Nasıl yapılacak? Büyük olasılıkla mevcut durumda yapılamayacak. 15 yıldır oy korkusuyla Türk Telekomu satamayan seçilmiş otoritenin bu tip radikal kararları alabileceğini zannetmiyorum. - Yani bizi Kemal Derviş de mi kurtaramayacak? Hayır öyle bir şey söylemiyorum. Sayın Dervişin acil önlemler diye açıkladıkları kararlar çok akıllıca aslında. Çünkü bir çıkış noktası bırakıyor. Merkez Bankası başlangıçta kura, faize karışmayacak diyor. Piyasaların denge bulmasını bekleyeceğiz diyor. Yani şu noktaya geliyoruz. Siyasi otorite bu radikal kararları alırsa piyasalara denge gelecek. En azından önümüzdeki seçimlere kadar mevcut siyasi otorite başta kalacak. Denge gelmezse başka bir yerde dengelenme olacak. Ama bu dengelenmenin içinde Türk siyasi yapısında hızlı bir değişim olması muhtemel bir senaryo. Yani değişim her iki durumda olacak ve sonuçta Türkiyenin sorunları bugünküne göre daha az olacak diye düşünüyorum. - Neden bir taraftan da iyimsersiniz? Çünkü gerçekten önemli bir konumdayız. Son yıllarda bizde ve çevremizde olanlara bir baksanıza. Ben Türkiyenin global bir eylem planının parçası olduğunu düşünüyorum. Ama öncelikle bizi global pazara almaları gerekiyor. Yaşadığımız İtalyanvari temizlenme hareketinin de bunun bir parçası olduğunu düşünüyorum. İttihat ve Terakkiden bu yana uygulanan milli burjuva yaratma hareketi bitiyor. Devlet daha önce kendi eliyle büyütttüğü milli burjuvayı ayıklamaya başladı. Düzgün olmayanlar gidiyor. Bundan sonra da gidecek. Bizi global pazara alacaklar ama gerçekten düzgün olduğumuz zaman. Yani düzgün bir toplum, düzgün bir ekonomik yapıyla. - Türkiye uluslararası standartta düzgün değil mi yani? Değil demekki. Bugün Türkiye ekonomik büyüklük açısından dünyada ilk 20 içinde. 60 milyonunu üzerinde bir nüfusu var ve çoğunluğu genç. Açık bir Pazar olmak için gereken her şey var. Talep var, dağıtım kanalları var, potansiyel zenginlik var . Yani yatırım yapmak için gereken her şey var. Buna rağmen dünyada en az yabancı sermaye çeken ülkelerden biriyiz. Oysa uluslararası sermaye sürekli yeni pazarlar peşinde. Vietnama bile bizden daha fazla yatırım yapıyorlar. Bize niye gelmiyorlar diye düşünmek lazım. Bence Türkiye düzgün işlemiyor da onun için. Ben bu işlerin çok zaman almadan tamamlanacağını ve Türkiyenin global pazarın önemli bir parçası olduğunu düşünüyorum. - İşler bitmez de yapamazsak ne olur? Endonezyayla ilgili haberleri hepimiz görüyoruz. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||