| | | Ancak kamuoyu bant sistemine geçileceğinin sinyallerini icranın ikinci adamı, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmazın haftasonunda bir gazeteye yaptığı açıklamada öğrendi. Açıklama Yılmazdan gelince ister istemez düşünmek gerekiyor. Tabii böyle önemli bir konunun bu şekilde yapılması ayrı bir konu. Ancak söz konusu sistemin neler getirip neler götüreceğine bir göz atmak gerekli.
AMAN HEDEF GÖSTERMEYİN
Bant sisteminde döviz kurları merkez değerin etrafında önceden berlirlenmiş bir aralık içinde dalgalanır. Örneğin: Merkez değeri 900 bin lira alıp, kurların 850-950 bin lira arasında dalgalanması gibi. Merkez Bankası söz konusu aralığı sabitleyebilir. Ya da geçen programda, Türkiyenin 2001 Temmuzunda geçmeyi düşündüğü sistem gibi giderek genişleyen bir aralıkta (daralan da olabilir) belirleyebilir.
Bu sistemin sağlıklı işleyebilmesi için en önemli gereksinimler istikrarlı bir siyaset ve istikrarlı bir ekonomi. Aksi durumda şöyle bir durum karşımıza çıkar: Piyasa her türlü sürpriz kararda bantın üst sınırını delmek için spekülatif atağa kalkar. Hatta bugünkü gibi istikrarsızlık açısından ağır durumlarda Merkez Bankasının bir bant açıklaması, dalgalı kur sisteminin yarattığı sakinleşmeyi ortadan kaldırır.
Büyük ihtimalle de piyasanın direkt olarak alıma geçmesine neden olur. Çünkü şu anda kimsenin hedef aldığı bir kur sınırı yok. Piyasa dolar alımına geçse, kurları yükseltse bile bu kör döğüşünden başka işe benzemeyecek. Oysa bir sınır verdiğiniz zaman direkt olarak hedef gösteriyorsunuz. Bu tamamen piyasaların psikolojisiyle ilgili. Sonra ikide birde bantın genişliğini yeniden ayarlamak zorunda kalırsınız. Sonra ne itibar kalır ne kredibilite.
Önümüzdeki dönemde bir bant belirlenebilir. Ancak bunun için adam akıllı bir program, istikrar ve yurtdışından yoğun bir destek gerekir. Yoksa doları altın kafese koymuşsun vatanım demiş ne fayda. | |