| | | | | |
| 
Küçük Björk | |
|
21 Kasım 1965, İzlanda doğumlu Björk’ün soyadı “Gudmundursdottir”. Genç yaşta yerinde bir seçimle bu zor ismi kullanmamayı seçmiş sanatçı. Boşanmış bir anne babanın ardından, kendi ayaklarının üzerinde durmayı çok erken yaşlarda öğrendi. Belki de bu yüzden özgürlüğüne düşkün oldu hep. Küçükken en çok sevdiği eğlence, gözü kapalı bir şekilde sokaklarda koşmaktı. Hatta bir keresinde böyle koşarken bir sokak lambasına çarpmıştı. Björk, hala yaranın izini taşıyor.
İzlandalı şarkıcı, müzikle çok küçük yaşta tanıştı. Beş yaşında mahalledeki müzik okuluna giden küçük kız, burada şarkı söylemenin yanında piyano ve flüt çalmayı öğrendi. Müziğe olan yeteneği 10 yaşındayken söylediği “I Love to Love” adlı şarkıyla keşfedildi. Okul müsameresinde küçük şarkıcıyı dinleyen plak şirketi yetkilileri, hemen bir kayıt yaptılar ve Björk, 1977 yılında ilk solo albümünü doldurdu. Oldukça iyi satış yapan albüm, Björk’e, belki de acı, bir gerçeği gösterdi. Herkes, onun albüm kapağındaki tatlı, sevimli kız olmasını istiyordu. Onu tek dinleyenler ise kendisinden üç kat daha yaşlı müzisyenlerdi. Björk bir süre kenara çekildi.
Sonra İzlanda’ya punk geldi...
DİK SAÇLAR, KESİK KAŞLAR
|
|
| Björk yeni müzik akımının etkisinde, çeşitli gruplarda punk yapmaya başladı
| | 
Björk, yeni müzik akımının etkisinde, önce görünümünü değiştirdi. Sonra, çeşitli gruplarda punk yapmaya başladı. “Spit and Snot” adlı bir feminist müzik grubunda davul çaldı. Diğer müzisyenlerle anlaşamayınca, bu kez dönemin en ünlü punk gruplarından Tappi Tikkarras’la birlikte şarkı söylemeye başladı. Şimdiki çizgisini tayin eden grup ise KUKL oldu. Burada yapmaya çalıştığı “punk-jazz” diye tarif ettiği müziğin enerji dolu olduğunu söylüyordu.
|
|
|
|
Boşandıktan sonra bakımını üstlendiği kızına 7 aylık hamileyken, bir TV şovuna katıldı: Bir sütyen ve bir etek ile. Seyircilerden büyük tepkiler alan Björk, bir kadının kalp krizi geçirmesine de sebep oldu
|
|
KUKL grubu iki albüm yaptı. Bunlardan ilki, Björk’ün ‘okuduğumda hayatım değişti’ dediği Georges Batailles’in kitabından esinlenen ‘The Eye’; ardından hiç yayınlanmayan ‘Holidays in Europe’ adlarını taşıyordu. Grup hiçbir zaman çok ünlü olamadı. Björk’ün Thor Eldon ile evlendiği yıl, KUKL dağıldı. Bir yıl sonra da Björk’ün evliliği... Boşandıktan sonra bakımını üstlendiği kızına 7 aylık hamileyken, bir TV şovuna katıldı: Bir sütyen ve bir etek ile. Seyircilerden büyük şikayetler geldi. Hatta bir kadın kalp krizi geçirdi, ancak Björk özgürdü. Tıpkı çocukluğundaki gibi...
KARİYER GÜNELERİ
Bir süre, müzikten bambaşka bir alanda göründü Björk. Grimm kardeşlerin bir masalından uyarlanan “The Junpier Tree” adlı siyah-beyaz bir filmde. Sonra The Sugarcubes adı grubun kuruluşu geldi. Grubun şöhreti ABD’ye kadar uzandı. İlk singel’ı “Birthday” yayımlandığında dünya yepyeni bir şarkıcı kazanmış oluyordu: Kısacık saçlı, tight panotolonlu, plastik ve gümüş takılı genç kız. İkinci albümleri “Here Today, Tomorrow, Next Week!” ünlü bir çocuk kitabından esinlenen şarkılardan oluşuyordu.
| |
| Filmografi |
| | | | |
| | | • | Dancer in the Dark (2000)
| |
| | | • | Björk: All is Full of Love (1999)
| |
| | | • | Volumen (1998)
| |
| | | • | Prêt-à-Porter (1994)
| |
| | | • | Juniper Tree (1987)
| |
| | |
|
|
Bir kaç yıllık duraklama devrinde, Björk bu kez caza yöneldi. Eski arkadaşı Stein Gudmundur (lakabı Papa Jazz) ve üçlüsü Trio Gudmundur Ingolfssonar ile spontane bir albüm doldurdu. Albümün çoğu eski İzlanda şarkılarından oluşuyordu. “Gling-Glo” albümü, şarkıcının ilk albümü gibi platin ödülünü kazandı. Arkadaşı Gudmundur’un ölümünden sonra sarsılsa da yeni bir grup kurdu. Scud adlı topluluğu ile Sinead O’Connor ile düet yapmayı planladı ama olmadı.
İrlanda’da çok ünlüydü ama bu ona yetmemeye başladı. Dünya çapında olmak için Londra’ya gitti. Didinmeler, uğraşmalar sonucu “Debut” albümünü çıkardı. Bu, tamamen kendi bestelerinin olduğu, her şeyiyle kendisinin yaptığı ilk albümdü. Albümde yer alan şarkılardan “Big Time Sensuality” tüm dünyada büyük beğeni kazandı.
1996’da BRIT ödülünü En İyi Uluslararası Kadın Sanatçı dalında aldı.
 Karanlıkta Dans
ŞİMDİ ÖDÜLLÜ BİR OYUNCU
|
|
| Björk, "Karanlıkta Dans"da...
| | 
Björk’ün ismini en son parlatan Lars Von Triers’in yönettiği “Karanlıta Dans/Dancer in the Dark” oldu. Hem müziklerini yaptığı, hem de başrol oynadığı film, Cannes Film Festivli’nde, Björk’e En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandırdı. Hep olmak istediği ‘özgürlük ‘temasının işlendiği film, bu hafta ülkemizde de gösterime girdi. Bakalım “Karanlıkta Dans”, Oscar jürisinin de ilgisini çekecek mi?
| |
| |
Karanlıkta Dans
38. Rotterdam Film Festivali başladı
