Home page
Haber Menüsü


 
Hazır bayrama girerken
 
Tüketicinin tüketecek, üreticinin de zam yapacak mecali yok. Ama, Mart’ta iki haneli enflasyon görürsek şaşırmayalım. Dışardan bol kaynak takviyeli yeni ve gerçekçi bir program ortaya koyulmzsa, işlerin kendi başına düzelme şansı az.
 
Atilla Yeşilada
 
28 Şubat—  Geçen yazımda bu programın yükünü sırtlayan üç bürokrattan bahsetmiştim. Sn. Ercel, Demiralp ve Bayar. Sn Erçel’in ardından, Demiralp da veda etti. IMF’nin Türkiye masası şefi, o çok sevdiğimiz ve “Kota” adı takarak fahri vatandaşlık verdiğimiz Cottarelli’nin de başka bir göreve atanacağı söyleniyor. Acaba yeni simalar kim olacak, birbirleri ile nasıl geçinecekler?

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Hazine’nin Mart ayı iç borçlanma programı da Bayrama kaldı. Ekonomik tedbirler ve ekonomi yönetiminde olası bir değişim deBayram’ı bekliyor. Bu saydığım gelişmeler çok olumsuz olmasa da ciddi belirsizliklere işaret ediyor gidişat hakkında. Buna karşın, piyasalar gittikçe istikrara kavuşuyor, hatta toparlıyor. Yabancı yatırımcıdan bir kaçış sezmedim. Büfelerde talep genelde TL yönünde.
       
AVANS MI TANIYORLAR?
       Acaba krizi bitti mi, yokdsa piyasalar hükümete avans mı tanıyorlar? Bu soruların cevabını haftanın son üç iş gününde bulamayız, çünkü yatırımcılar kriz cephesindeki gelişmelerden sok dokuz günlük Bayram arbitrajına endekslenecekler. Paranın maliyetinin bu denli yüksek olduğu bir ortamda Bayram’da repo gelir elde etmek yada o finasnman maliyetinden kaçınmak üzerine kurulu stratejiler, belirli bir orta vade beklentisi çevresinde değil. Bu iyi, çünkü bize bir kaç gün gözümüzü “şimdiden” ayırıp “yarına” çevirme fırsatı tanır.
       Belki de şanslıyız, bu kriz geldiği gibi kendine kendine gider. Ama, buna pek olanak tanımıyorum. Bu programın akibeti ne olacak sorusuna tatmin edici cevaplar bulmadan bu krizin geçtiğini düşünmek saflık olur. Ayrıca, krizin ateşli-sancılı safhasını atlatsak, kalp ve akciğerlerde kalıcı hasar yaratmış olabilir namussuz. Peki bu krizin orta vadeli etkileri ne olacak? Piyasalar ne bekler?
       
POLİTİK KREDİBİLİTEYİ YİTİRDİK
       İlk ve en kötü etkisi, politik kredibiliteyi yitirdik. Bu hepimizin sorunu, ama hükümet de programın arkasında zaten eğreti duran halk desteğini yitirmiş gibi görünüyor. Hükümetin bir yanda yabancı sermayeyi Türkiye’ye çekecek, IMF ve Dünya Bankası’nı tatmin edecek radikal kararlar alması, bir yandan da halkın desteğini geri kazanması lazım.
       İyi de IMF’nin isteyeceği, benim de geçen yazımda kısaca değindiğim türden radikal tedbirler halk desteği olmadan zor, halk da daha fazla acı çekmek istemezmiş gibi gözüküyor. Ayrıca ufukta gözden kaçırdığımız Fazilet Partisi davası ve -olasılığı az da olsa- tüm ekonominin köküne kibrit suy ekebilecek bir ara seçim ihtimali var.
       Bu şartlarda hükümetin Bayram’da alacağı tedbirler tatmin edici olabilir mi? Ben henüz kararsızım, bu hükümet hep olayların gerisinden geliyor, ama zorda kaldı mı da, küheylanlar gibi şaha kalkıyor. Ama, Ankara’nın acı, kan ve gözyaşından başka bir şey vadetmeyen yeni bir programı yoksa, ben biraz endişeli olurum piyasalar açısından.
       
CARİ FAZLA BİLE OLABİLİR
       Krizin başlıca ekonomik etkisi, bizi kahreden bu yüksek reel faiz ortAmının bir süre daha devam edeceği. Bu sene ekonomik büyümeyi unutmakta fayda var, aksine daralma olur. O altı katrilyon TL tüketici kredisi nasıl ödenecek, bilemiyorum. Buna karşın, cari açık sorunumuz kökünden çözüldü. İthalat filan yok, yaz aylarında cari fazla bile üretebiliriz.
       Ama, bu yüksek faizler ve zayıf ekonominin bütçe gelirleri üzerindeki etkileri çok hoş değil. Bütçe açıkları yeniden tırmanışa geçebilir, eğer harcamalar tarafında acil önlem alınmazsa. Hatta iç borcu çevirmek imkansızlaşabilir bu likidite darlığında. En son bilinmeyen de devlauasyonun enflasyona etkisi. Bundan önceki deneyimlerde, devalüasyon hemen ve mano-a-mano enflasyona sirayet etmişti.
       Yani, yüzde 30 devalüasyon, enflasyonu 30 puan artırmıştı. Bu sefer ki etkileşim daha zayıf olabilir. Dedim ya tüketicinin tüketecek, üreticinin de zam yapacak mecali yok.
       Ama, Mart ayı verilerinde iki haneli enflasyon görürsek şaşırmayalım. Yani, eğer dışardan bol kaynak takviyeli yeni ve gerçekçi bir program ortaya koyulmazsa, işlerin kendi başına düzelme şansı az. Biz yüzyıllardır lafa peynir gemisini yürüttük de, galiba deniz bitiyor. İlgilisine benden söylemesi.
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları