|
|
Dün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmazın partilerinin grup toplantılarında yaptıkları konuşmaları dinledim. İktidar kulislerinde, bakanlar ve milletvekilleri ile sohbet ettim. Bir kez daha ortaya çıktı ki, hükümetin istifa etmesi veya yeni bir koalisyonun kurulması olasılı değil. Başka bir ifade ile, bu hükümetin alternatifi olabilecek, gerçekleşme olasılığı yüksek bir başka hükümet modeli olmadığına, özellikle koalisyon ortakları son derece inanmış durumdalar. Başbakan Bülent Ecevit de partisinin bugün öğlen yapılacak grup toplantısında konuşacak ve çok büyük bir olasılıkla; o da dün konuşan iki ortağı gibi hükümetin yoluna devam edeceğini, istikrar programının aynen sürdürüleceğini ve hedeflerin değişmeyeceğini, yeni bazı kararlarla hataların düzeltileceğini açıklayacak. Koalisyon ortaklarının bu tutumu, çoğu kişi için siyasi intihar. Gerçekten de, ülkeyi iki kez büyük bir krize götürmüş bir siyasi kadronun hiçbir değişikliğe gerek görmeden yoluna devam etmesi siyasi intihardan başka bir şeyle açıklanamaz. Benim bu noktada, yaşanan bütün krizleri, hükümetin sorumluluğunu, bakanların yetersizliğini, bürokratların başarısızlığını bir kenara bırakma önerim var. Çünkü, dünkü gözlemler bir kez daha ortaya çıkardı ki hükümet, siyasi intihar olsa bile yoluna devam etme kararlılığında. Demokrasi dışı yollarla hükümeti görevinden uzaklaştırmayı düşünmenin bile tehlikeli olacağı açık. HÜKÜMETİN GEREKÇELERİ Nereye varacağımı ifade etmeden önce, koalisyon liderleri, bakanlar ve iktidar milletvekillerinin böylesi bir ısrar konusunda kendilerine göre gerekçelerini sıralamak istiyorum: Krizlere ve görünen başarısızlığa rağmen, ekonomik programı kararlılıkla uygulayacağını açıklayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Krizden ders alınarak yola devam edilecek. Programın başarı ve başarısızlıklarına birlikte göğüslemeye kararlı ve hazırlıklı bir hükümet var ortada. Onun için de sonuna kadar birlikte gidecekler (Yani buna intiharı birlikte gerçekleştirecekler de diyebiliriz). Bir erken seçim ihtimali ülkede büyük bir siyasi istikrarsızlık yaratacaktır. Böylesi bir durum, bugünkü tablodan da tehlikeli olur. Enflasyonla mücadele zordur,ama önemli başarı sağlandı, gelinen noktadan geri dönüş daha büyük bir tehlike demektir. Hükümet, 2002 sonunda enflasyonu tek haneli rakama indirmede ısrarını sürdürüyor. Birkaç farklı sese rağmen, Hükümetin arkasında hala büyük bir milletvekili desteği var. Bu yasa çıkarma konusunda büyük bir avantajdır. Düşünün ki, daha küçük bir farkla iktidara gelmiş bir hükümet olsaydı, bugüne kadar defalarca yıkılma noktasına gelirdi. Bu sayı üstünlüğü, beğenmesek de siyasi istikrarın sürmesinde önemli. İktidar partileri, kendi aralarında transfere olanak vermediği için, Meclisde istikrar var. Bunda sayılardaki üstünlük de önemli. Sayı üstünlüğü bu kadar olmasaydı, şimdiye kadar çok milletvekili pazarı kurulmuş olurdu. En önemlisi de ortaya kaçmayı değil, sorunun üstüne gitmeyi tercih eden bir hükümet var. Kaçsa daha mı iyi olacak? İNTİHARA DESTEK İktidar tarafının, hükümetin devamı için söylediği daha pek çok şey var. Yani ortada, birlikte intiharda karar kılmış, bu intiharın ülkenin çıkışı olacağına inanmış bir kadro söz konusu. Böylesi bir tablo karşısında, bu intiharı durdurmak mümkün görünmüyor. İşte bu noktada farklı bir düşünceyi dile getirmek istiyorum. Programı yeniden düzenleyerek sürdürmeye kararlı görünen bu ortakların yolu açılsa ne olur? Özellikle muhalefetin tutumu, intiharın daha kötü sonuç vermesini önleyebilir. Muhalefetin bu hükümete yapabileceği ne büyük yardım, hiç değilse belli bir süre, hükümetin Meclisden geçirmek istediği yasalarda engelleyici olmamasıdır. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de, hükümete koz olabilecek yeni çıkışlarda daha özenli olursa, hükümet kime ne diyebilecek? Tabi bütün bunların olabilmesi de, hükümetin bir an önce yeniden güveni tesis etmesi, krize çözüm önerilerini acilen açıklaması, yeni programının ayrıntılarını ve bu programı kiminle uygulayacağını ortaya koymalı. Hükümet, hiç değilse bunları yapsın. NOT: Bu yazı, demokratik ülkelerde çok geçerli olan başarısız olan gider kuralının henüz Türkiyede geçerli olmaması nedeniyle yazılmıştır. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||