| | | | Malumunuz, GS mali olarak hızla iflas noktasına sürüklenmekte olan bir kulüp. Toplam borcu 75 milyon dolar, kısa vadeli ödemeleri de 40 milyon dolar… Belli ki Turgay Şeren, UEFA başarısını bir fırsat olarak kullanıp kulübü içinde bulunduğu bataktan kurtarmaya çalışıyor.
Sözkonusu devlet yardımını önerenler ve buna sıcak bakanlar herhalde farkındadır: Bu para benim gibi milyonlarca Beşiktaşlı’nın, Fenerli’nin ve başka takımların taraftarlarının ceplerinden çıkacak. Yani bir emrivaki ile ezeli rakibimizi finanse edeceğiz. Alâ!
Meselenin neresinden bakarsanız bakın, Turgay Şeren’in önerisi hiçbir şekilde kabul edilemez ve sağduyu sahibi insanlar, ‘milli gurur’ vb. demagojilere pabuç bırakmadan tepkilerini ifade etmelidirler.
Bir kere, GS’nin UEFA kupasını kazanması esas olarak o takımın taraftarlarını sevindirmiştir. GS milli takım değil bir kulüp takımıdır ve bütün bir ulusu temsil ettiğini iddia etmek gerçek dışıdır. Nitekim belediye kutlamalarında, alanlarda başka takımların renklerine rastlanmamıştır (gözümüzden kaçan tek-tük örnekler olabilir; onlar da bağlayıcı değildir).
Gerçekçi olalım… Şuurlu bir Beşiktaşlı’nın, Fenerbahçeli’nin ezeli rakiplerinin başarısından sevinç ve gurur duyduğu nerede görülmüş. Aksine şu günlerde medyanın her yanından kompleks akan yıkama-yağlama yayınlarından ziyadesiyle sıkılmış durumdalar…
Öte yandan GS devlet himayesine girecek, milyonlarca doları kasasına yığacak, haliyle Avrupa’dan pahalı transferler yapacak ve biz Türkiye Ligleri’nde adil bir rekabet bekleyeceğiz. Kaldı ki, federasyonun, hakem komitesinin, devletle uyumlu himayeci faaliyetlere girmekte tereddüt etmeyeceğini söylemeye bile gerek yok.
Oldu olacak, devlet destekli GS, Türkiye Ligi’ne katılmadan otomatik şampiyon ilan edilsin ve ‘ulusumuzu’ Avrupa’da her yıl temsil etsin… | |
