|
Saracoğlu, yıllardır toplumu kronik enflasyonla yaşamaya alıştırmış hükümetlerin, 30 yıldır Uluslararası Para Fonu (IMF) ile istikrar programları imzaladığını, ancak çeşitli nedenlerle bu programlardan vazgeçtiğini ifade ederek şöyle konuştu: Enflasyonun düşürülmesi, en başta devletin işine gelmemektedir. Çünkü reel sektörün 30 bin kişiyi işten çıkarması gerekirken, devletin 50 bin çalışanı işten atması gerekecektir. İş dünyası ile birlikte devlet de yatırımlarını durdurmak zorunda kalacaktır. İşte bu nedenle şu ana kadar imzalanan tüm programlar başarıya ulaşamamıştır. Yani programların siyasi bedeli ağır olmaktadır. Enflasyonla yaşamaya alışmış toplumun, bu yöndeki beklentilerini kırmadan istikrar programı uygulamanın başarı şansının olmadığını ve bunun da son 3 ay içinde yaşanan iki krizle ortaya çıktığını anlatan Saraçoğlu, hükümetin bankacılık sektörünü güçlendirmeden programa imza atmasının, bedelini ülkedeki herkesin ödeyeceğini söyledi. Saracoğlu, döviz kurunu yavaşlatmaya dönük uygulanan enflasyon sisteminin önündeki en büyük engelin, bankacılık sistemindeki zafiyet olduğunu belirterek, Kura dayalı en iyi programların bile spekülatif yorumlara maruz kaldığı bilinir... 22 Kasımda da böyle bir olay yaşandı. Buna karşın 21 Şubata kadar hiçbir önlem alınmaması gerçekten çok garip diye konuştu. SİSTEM KRİZE GİRDİ Devletin zirvesindeki krizin ardından, bankaların Merkez Bankasından 7.6 milyar dolarlık döviz talep ettiğini, ancak ertesi gün bankaların bu kadar TLyi temin edememesi üzerine piyasaların kilitlendiğine dikkati çeken Saracoğlu, Türkiyenin yurtdışı ödemelerini yapamaması üzerine sistemin krize girdiğini kaydetti. Saracoğlu, IMF ile yapılan anlaşmanın altına ekonomiden sorumlu Devlet Bakanının imza atmasının, hükümetin bu anlaşmaya dönük bir sorumluluğu bulunduğu anlamı taşıdığını belirterek, İki bürokratın istifa etmesiyle, işin içinden sıyrılıyorlar. Krizin sorumlusu olarak, siyasiler de bedel ödemek zorundadır dedi. Gazi Erçeli 1996 yılında devlet bakanlığı döneminde kendisinin atadığına dikkati çeken Saracoğlu, Aslında Erçel ve Demiralp, dalgalı kur sistemine geçilmeden istifa etmeliydi. Ancak yine de Erçel ve Demiralpin istifa etmeleri, onurlu bir davranıştır diye konuştu. BTSO Başkanı Celal Sönmez de yaptığı konuşmada, bugün yaşanan sorunların yeterli ekonomik altyapıyı hazırlamadan, siyasi bakış açısıyla getirilen uygulama ve politikalardan kaynaklandığını belirterek, artık Türkiyenin, hata yapma gibi bir lüksünün bulunmadığını kaydetti. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||