|
Ortaya çıkartılan yolsuzlukların, toplamın ancak küçük bir bölümü olmasından korktuklarını belirten Özilhan, (Devlet malı deniz, yemeyen domuz) anlayışını kaldırmalıyız dedi. Tuncay Özilhan, TÜSİADın yayın organı Görüşün son sayısında, Yolsuzluk ekonomisi ve iş ahlakı konusunda görüşlerini aktardı. Son yıllarda ülke gündem maddelerine bakıldığında zaman zaman birinci sıradan inse bile tekrar birinci sıraya yükselerek sürekli önemini koruyan ve toplumu derinden sarsan konunun, yolsuzluklar olduğunu görüldüğünü vurgulayan Özilhan, şöyle dedi: Her gün yeni bir yolsuzluk dosyası ve artık isimlerini karıştırmaya başladığımız operasyonlarla sarsılıyoruz. Yıllar boyunca devletin ve toplumun akıllara durgunluk veren boyutlarda soyulduğunu görüyoruz. Ortaya çıkartılanların, toplamın, ancak küçük bir bölümü olmasından korkuyoruz. Bu yolsuzluk ekonomisi, yol açtığı kaynak israfı ve toplumsal refah kaybının yanı sıra, toplumsal değerlerimizin aşınmasına da neden oluyor. İnsan olarak başlıca sorumluluklarının çocuklara daha iyi, daha yaşanası bir dünya bırakmak ise, buna öncelikle toplumda çok ciddi yara açan yolsuzlukların üzerine giderek başlamak gerektiğini belirten Özilhan, iş ahlakını yaygınlaştırmanın, işadamları olarak üzerlerine düşen temel sorumluluklardan biri olduğunu vurguladı. EKONOMİ DE OLUMSUZ ETKİLENİYOR Yolsuzlukların önlenmesi ve toplumun ahlaki değerlerinin güçlendirilmesinin, ekonominin de en önemli gündem maddelerinden biri olduğuna işaret eden Özilhan, şu görüşleri dile getirdi: Yolsuzluklar sadece toplumsal kirlenmeye yol açmıyor, ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Yolsuzlukların yaygınlaşması, yatırımları düşürüyor, maliyetleri artırıyor, yabancı sermayeyi kaçırıyor ve sonuç olarak büyümeyi yavaşlatıyor. Yolsuzluklar, ekonominin toplam üretkenliğinin azaltmasının yanı sıra, bu tür mekanizmaları kullanan ve kulllanmayan işadamları arasında haksız rekabete de yol açıyor. Bu nedenlerle yolsuzluklarla mücadele etmek yurttaş olarak sorumluluğumuzun yanı sıra, işadamı olarak da başlıca sorumluluklarımız arasında. YOLSUZLUKLARIN KÖKENİ Bugün Türkiyede yaşanan yolsuzluk olaylarının kökenlerine inildiğinde, bir dönemler uygulanmış olan ekonomi politikalarının izlerini bulduklarını belirten Özilhan, Türkiyenin de aralarında olduğu birçok ülkede kamunun ekonomideki ağırlığının, sadece üretim süreçlerini etkilemekle kalmayıp işadamı-politikacı-bürokrat ilişkilerinin piyasa ekonomisi mantığı ve kurallarının dışında biçimlenmesine de etkili olduğunu kaydetti. Tuncay Özilhan, Bugün de yaşadığımız bir dizi olayın arka planında, bir dönemlerin müdühaleci, korumacı ekonomi politikalarının izlerini görmek mümkündür. Piyasa ekonomisini tüm kurumları ve kuralları ile tesis etmek, sadece ekonominin daha verimli çalışması değil, toplumsal hayatta da etik değerlerin korunması açısından gereklidir dedi. Burada birinci sorumluluğun, piyasa ekonomisi kurallarına uygun hareket eden işadamlarına düştüğüne işaret eden Özilhan, yapısal reformların tamamlanmasının, Türkiyede piyasa ekonomisinin yerleşmesini sağlayarak, toplumda ahlaki değerlerin korunması için bir ön koşulun gerçekleşmesini sağlayacağına dikkat çekti. SİYASİ SİSTEM BESLİYOR Yolsuzluk ekonomisinin besleyen bir başka kaynağın da siyasi sistem ve yasal çerçeve olduğunu savunan TÜSİAD Başkanı, şöyle dedi: Mevcut siyasi ve hukuki sistem, yolsuzluklara zemin oluşturan ekonomik mantığın gerçekleşebileceği bir ortam sunmaktadır. Siyasi yapıdaki demokratikleşme (insan hakları, siyasi özgürlükler, seçim sistemleri, siyasi partiler yasası gibi) merkezi yönetim, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti gibi alanlarda yoğunlaşan sorunlar ve bu sorunların yol açtığı siyasi kirlenme ve istikrarsızlık, son yıllarda daha sık karşımıza çıkan yolsuzlukları mümkün kılan bir ortam sağlamıştır. Temiz siyaset-temiz yönetim için yıllardan beri savunduğumuz ilkelerin hayata geçirilmesi, siyasi ve yasal reformların tamamlanması, yolsuzluk ekonomisinin önüne geçilmesi için ikinci ön koşuldur. Özilhan, TÜSİADın yeniden düzenlenen iş ahlakı ilkelerinin, dernek üyelerinin yanı sıra iş dünyasının tüm üyeleri arasında yaygınlaşmasının, toplumdaki ahlaki değerlerin yükselmesine katkı yapacağına işaret etti. YOLSUZLUKLARIN KAYNAĞI YOZLAŞMADIR Tuncay Özilhan, Görüş Dergisinin sorularını yanıtlarken de, yolsuzluk olaylarının kaynağına ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi: Bu yolsuzluk olaylarının kaynağı, toplumumuzun çeşitli kesimlerinde giderek yoğunlaştığını gözlemlediğimiz yozlaşmadır. En kısa yoldan, ne pahasına olursa olsun köşeyi dönmek hırsıyla gözü dönmüş bazı kişiler, ne serbest rekabet, ne iş ahlakı, ne hukuk, ne de sosyal sorumluluklar tanıyor. Ülkemizdeki yasal düzenlemelerin yetersizliği, sistemdeki rahatlıkla kötüye kullanılabilecek boşluklar ve çarpıklıklar da maalesef bu kişilerin iştahını kabartıyor, işlerini kolaylaştırıyor. Özilhan, Siyaset-bürokrasi-iş dünyası üçgeninde fatura sizce neden daima iş dünyasına kesiliyor? sorusu üzerine de, iş dünyası açısından yolsuzlukların fevkalede üzüntü verici olduğunu ifade etti. Biraz da kolaycılıktan kaynaklanan bir biçimde faturanın iş dünyasına kesilme çabalarının daha da üzüntü verici olduğunu belirten Özilhan, son dönemlerde yolsuzluklar ilgili olarak sözü geçen kişilere işadamı denilmesinin, gerçek işadamlarına haksızlık olduğunu düşündüğünü bildirdi. TÜSİAD Başkanı Özilhan, Gerçek işadamı, bugünden yarına köşeyi hızla dönmek isteyen, bunun için de her türlü yasa ve ahlak dışı işi yapabilecek karakterde olan bir kişi değildir, olamaz, olmamalıdır dedi. Tuncay Özilhan, Sizce bu üçgenin kırılması hangi etkenlere bağlıdır? sorusu üzerine de, öncelikle devleti küçültmek gerektiğini vurguladı. Özilhan, (Devlet malı deniz, yemeyen domuz) anlayışını kaldırmalıyız dedi. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||