|
|
Korktuğum gerçekleşti. Ne yazık ki beklenen revizyon yapılmadı. Elbette ki böylesi bir karar sonuçta onların takdirine bağlıydı. Ancak hepimiz çok net biliyor ki, revizyon fikri üzerinde uzlaşma sağlanmıştı. Koalisyon liderleri Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit bunu açıklıkla dile getirmişlerdi. Bundan neden vazgeçildiği, önümüzdeki günlerde detayı ile ortaya çıkacaktır. Kamuoyundaki büyük beklentiye karşın, yaşanan krizin siyasi sorumluluğunu üstlenecek kimsenin çıkmaması, kabinede beklenen revizyonun yapılmamasının ülkenin yararına oldiğunu ileri sürecek kimse olamaz, herhalde (Tabi liderler dışında). Neden mi? Birkaç maddede sıralayalım: 1- Halk artık, özür dileyerek belirtmek isterim ki, aptal yerine konmak istenmiyor. Birkaç ay içinde iki kez, halkı fakirleştiren politika ve kararların sadece bir iki bürokrattın eseri olduğunu kimse ileri süremez. 2- Halk, kendisine saygı gösterildiğinin küçük bir kanıtı olarak, hiç değilse, birkaç siyasinin koltuğundan olmasını bekliyordu. Aksi yapıldı. Bu halkın siyasete olan güvenini biraz daha zedeledi. 3- Hükümete ve izlediği ekonomik programa destek veren sivil toplum örgütleri revizyon taleplerini açık açık dile getirmişlerdi. Onların bu talebi görmezlikten gelindi. Hükümet bu kuruluşların da desteğini yitiriyorsa, yola nasıl ve kimin desteği ile devam edecek? 4- Türkiye, böylesi bir inatlaşmadan zarar görür. Başbakan Ecevitin uzlaşmacı tavrının da sorgulanması gündeme gelebilir. 5- Bütün kusurlara rağmen, koltuklarına yapışan siyasiler siyaset kurumu ile birlikte Meclisin de itibarını sarstığı açık. Böylesi bir durumdan mutluluk duyacak, el ovuşturacakların başında ise çeteler, mafya örgütleri başta bazı karanlık güçler olacaktır. Onlar siyasetin, Meclisin boşalttığı alanları doldurmakta çok mahirdirler; hele halkın da tepkisini görmezlerse... 6- Demokrasilerde halktan özür dilenip istifa edilmesi zavallılık, güçsüzlük, rencide olmak değil; erdemliliktir. Bütün hatalarına rağmen, Merkez Bankası Başkanının böyle bir davranış göstermesi takdir edilecektir; ama koltuklarına yapışanlar her gittikleri yerde kötü gözlerle izlenecek. Kimse onlara güvenmeyecektir. BAYRAMDAN ÖNCE REVİZYON UMUDU Hükümet ortaklarının kabine revizyonundan vazgeçmelerine piyasaların vereceği tepkiler, bugünden itibaren ortaya çıkacak. Bunun yeni bir kaosa neden olmaması dileğimizdir. Ancak, ben şahsen, hükümetin hala, kısa sürede, böyle bir revizyon yapacağı umdu içindeyim, kırıntı olsa bile. Bu umut kırıntım, böylesi bir düzenlemenin Kurban Bayramından hemen önce yapılacağı yolundaki haberlerden kaynaklanıyor. Bu görüşü dile getirenler, bayramda piyasaların kapalı olacağını anımsatarak, hükümetin yeni gelecek ekibe böylece zaman kazandıracağını belirtiyor. Yani, bayramdan hemen önce atanacak yeni ekip, 9 günlük uzun bayram tatili boyunca, brifingler alıp, duruma hakim hale gelecekler. Bayram sonrasında güçlü bir şekilde işe başlayacaklar. Dileriz bu senaryo doğru olur. Ama benim burada da kuşkum var. Çünkü umutların boşa çıkmasına alışmak gerek artık. SORUN İSİMLER Mİ? Ankara kulislerinde, liderlerin revizyondan neden vazgeçtikleri yönünde, farklı bilgiler de gelmiyor değil. Bana, senaryo değil, bilgi diye aktarılan ve dikkate alınabilecek olan bir gerekçe şöyle: Kabinede revizyon üzerinde anlaşma sağlanmıştı; ama masaya getirilen bazı isimlere ortaklarının itirazları oldu. Özellikle ANAPın bazı eski isimleri öne çıkarmasına MHP tarafı itiraz etti. MHP Lideri Devlet Bahçeli, Mesut Yılmazın önerdiği bu isimlere, geçmişteki uygulamaları nedeniyle güven duyulmadığını ifade etti. Eğer ANAP Lideri Mesut Yılmazın böyle bir ısrarı olmuş ve revizyon bu nedenle gerçekleşmemişse, yazık. Çünkü, kabineye girebilecek isimler konusunda en zengin parti ANAP. Üstelik yeni isimler arasında da kabinede yer alabilecek pek çok siyasi var ANAPda. MECLİSTE ZORLANIRLAR İki büyük krize rağmen revizyona bile gerek görmeden yürümeyi kafasına koşmuşlarsa, iktidar partilerinin Meclise de dikkat etmesi gerek. Meclisde bundan sonra işler eskisi kadar kolay olmayabilir. İktidar partilerine mensup milletvekilleri yaşanan krizden rahatsız. Kendi seçim çevrelerine gidemiyorlar, halkın karşısına çıkamıyorlar. Buradan uyarıyorum, ilk kez bu yıl bırakın bakanları, kurban bayramında seçim bölgelerine gitmek istemeyen, gitmeyecek olan iktidar partilerine mensup pek çok milletvekili var. Milletvekilleri, umutlarını revizyona bağlamışlardı. Bu gerçekleşmedi. Son dönemde, muhalefetin ciddi engelleme yapmamasına rağmen, Meclisde karar yeter sayısı olan 140 milletvekilinin bile bulunmaması iktidar için önemli bir işaret. Revizyon yapmayan, Meclise gelip kriz hakkında bilgi vermeyen, güven tazelemeyen bir iktidarın, bundan sonra Meclisde işi kolay değil, zor olacaktır. Birincisi muhalefetin dozu artacak. Halkın da bundan memnun kalacağı açıktır. Üstelik, muhalefetin yükselmesine karşın, iktidar milletvekillerinde moraller bozuk olacak. Oysa kriz, bazı yasaların acilen çıkmasını daha da zorunlu kılmıştır. Benim merak ettiğim, Hükümet bütün bunları da düşündü mü, acaba? Düşündüyse biz mi yanılıyoruz? Dileriz öyle olur. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||