|
Edinilen bilgiye göre, söz konusu raporda, tüp geçişin yapılacağı zeminde, hattı dikine kesen kuzeybatı-güneydoğu gidişli faylar bulunduğu ve bunlar içerisinde en önemlisinin Sirkeci önlerinden geçen Haliç fayı olduğu vurgulanarak, şöyle denildi: Boğaz geçişinin ana güzergahı kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda olup, Anadolu yakasında Üsküdar, Rumeli yakasında da Sirkeciyi birbirine bağlayacaktır. Toplam uzunluğu 11 bin metredir. Bunun denizaltındaki 1800 metrelik kısmı, yumuşak sıvılaşabilir zeminden oluşacaktır. Geri kalan kısım ise ardalanmış kumtaşı-silttaşı ve kiltaşından oluşmaktadır. MARMARADA DEPREM KAÇINILMAZ Marmara Denizi içinde bir depremin oluşumu kaçınılmazdır. Dolayısıyla tüp geçişin tasarımında, deprem sırasındaki sarsıntıya bağlı olarak oluşacak yükler ile deniz tabanını oluşturan zeminin sıvılaşmasının göz önüne alınması gerekmektedir. Ortalama yoğunluğu az olan tüp geçiş, sıvılaşma üzerine zeminin direncini yitirmesi sonucu oluşan kaldırma kuvvetine bağlı olarak deniz yüzeyine doğru itilecektir. Bu durum tüp geçişin bağlantı yerlerinden kopmasına neden olacaktır. Tüp geçişin derinliğinin 60 metre olduğu ve dünyada bu derinlikte inşa edilmiş bir tüp geçitin bulunmadığına dikkat çekilen raporda, 100 metre uzunluğunda dikdörtgen kesitli kutu olarak inşa edilecek tüp geçişe, su basıncının da etkisinin olumsuz yönde olacağı iddia edildi. Raporda ayrıca, tüp geçiş kutularının bağlantı yerlerinde iyi malzemeden yapılmış kauçuk kullanılsa bile ileride buralarda sorun çıkacağı kaydedildi. Tüp geçişin güvenlik sorununa da değinilen raporda, Boğaza girebilecek veya geçecek düşman gemilerinin misilleme ve torpidolaması konusunun iyice düşünülmesi gerekmektedir. Böyle bir boğaz geçitinin, bu tür saldırılardan etkilenmeyecek belirli bir derinlikte olması gerekmektedir denildi. BÜYÜK DENİZ KİRLENMESİ OLACAK Raporda, tüp geçişin inşası sırasında çevreye zarar verileceği ileri sürülerek, şu görüşler savunuldu: İstanbul Boğazında birbirine zıt yönde 2 deniz akıntısı söz konusudur. Tüp geçişin inşaatı sırasında deniz tabanının kazılıp düzlenmesi gerektiğinden, kazılan toprağın deniz akımından etkilenmesi sonucu çok büyük alanları kapsayacak düzeyde deniz kirlenmesi olacaktır. Dolayısıyla böyle bir durumun, denizdeki canlı ortamını çevresel olarak olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olacaktır. Marmara Bölgesindeki balık göçünü ve balıkçılık mevsimini düşünerek, yılın belirli süresi denizde yapılacak inşaatın durdurulması gerekecektir. Bu da özellikle tüp geçiş inşaatını doğrudan ilgilendirecek, süreyi uzatacaktır. Kazı sırasında patlama yöntemi kullanılması durumunda da balıklar bu işlemden etkilenecektir. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||