| | | | Deutsche Bank tarafından yayınlanan Gelişmekte Olan Piyasalar raporunda, yeni programla birlikte, özelleştirme alanında yeni hedeflerin belirlenmesi gerektiği kaydedilirken; programla özellikle bankacılık sektörünün iyileştirilmesi için güçlü önlemler alınması ve sıkı para politikasının devamının sözkonusu olacağı belirtildi.
ABD ve G7 ülkelerinin gerekli parasal kaynağın sağlanması alanında bir miktar tereddüt edebileceği kaydedilen raporda, yeni programın ek fon desteği olmadan başarılı olmasının güç olacağı öngörüldü.
Bankacılık sistemine destek olmak amacıyla parasal desteğin geleceği de öngörülen raporda, Aralık ayında IMF’yle yapılan anlaşma paralelinde özel sektörden mali yüklerin paylaşımının istenebileceği de ifade edildi. Raporda, dış borçlanmanın yeniden yapılandırılmasının sözkonusu olmayacağı da kaydedildi.
DİĞER ÜLKELERE ETKİ SINIRLI OLACAK
Raporda, Türkiye’de yaşanan krizin, diğer gelişmekte olan piyasalarda sınırlı bir etki yaratacağı da öngörüldü.
Kurun serbest bırakıldığı ve enflasyon hedeflemesine geçilen Brezilya ve diğer ülkelerdeki gelişmelerden hareketle yapılan değerlendirmede, Türkiye’nin programına sadık kalması halinde 6 ila 12 aylık sürede ekonomisini düzelteceği öngörüldü.
Türkiye’de yapılan devalüasyonun, paralel bir program uygulayan Arjantin’de bir etki yaratmayacağı da kaydedildi.
HÜKÜMET DEVAM EDECEK
Halen, siyasi alandaki gelişmelerin ülke ekonomisi için en büyük riski oluşturduğu kaydedilen raporda, hükümetin devam edeceğine olan inancın tam olmasına karşılık, kredibitenin azaldığı ifade edildi. Raporda, Fazilet Partisi’nin kapatılmasına yönelik Anayasa Mahkemesi’nde açılan davanın sonucunun şimdi daha da kritik öneme sahip olduğu kaydedildi.
Raporda, devalüasyon nedeniyle 2001 yılı enflasyon hedeflerinin revize edilmesi gerektiği ifade edilirken, hükümete ve ekonomiye yönelik güven kaybı nedeniyle, ekonominin bir durgunluğa sürükleneceği de öngörüldü. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
