|
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmazın İstanbulda, Ekonomi yönetimine yeni bir düzenleme gerektiği yönünde zaten hükümet olarak kendi içimizde bir mutabakat var demesinden sonra, DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit de dün akşam Üsküpden dönüşte, aynı yönde işaretler verdi ve bir liderler zirvesinden sonra, bu konuda adımlar atılabileceğini açıkladı. Hükümetin kabine değişikliğinde geç kaldığı açık. Kasım ayındaki mali krizden sonra, krizin sorumlularının görevlerinden uzaklaştırılmaları o dönemde çok dile getirildi. Ama, özellikle Başbakan Ecevit, dışardan yapılan empozelere kapalı olduğunu göstermek, her krizde bakan kellesi alıyor görüntüsü vermemek gerekçesiyle böyle bir revizyona yanaşmadı. Ama artık, kamuoyunun tepkilerinin sinirlilik düzeyine yükselmemesi için bu kez bazı koltukların boşaltılması şart. Benim korkum, özellikle iş dünyasından bu yönde yükselen seslerin çoğalmasıyla birlikte, Başbakan Ecevitin, Baskı altında kabine değişikliği yapmam diye bir tutuma girmesidir. Böyle bir tutum Eceviti de, partisini de daha çok yıpratacağı tahmininde bulunmak zor değil. Çünkü, ekonomideki başarısızlıkta en büyük pay DSPye biçiliyor. Özellikle ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep Önalın etkinlik sağlayamadığı, kriz günlerinde ortalıkta görünmeyerek boşluk yarattığı, hızlı karar alamadığı, risk üstlenmediği her kuliste dile getirilen bir konu. KİLİT KONU EKONOMİ Bu tespitlerden sonra gelinen noktada, herkesin üzerinde mutabakat sağladığı konu, kabine revizyonu yapılarak yeni bir rüzgar estirilmesidir. Kaçınılmaz görünen bu değişikliğin, ekonomi bürokrasisini de içereceği rahatlıkla söylenebilir. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçelin görev süresi Nisan ayında bitiyor. Merkez Bankası Yasasını değiştirmeye hazırlanan hükümetin Erçelin görev süresini bir yıl daha uzatıp uzatmayacağı en büyük merak konusu. Dere geçerken at değiştirmeyi göze alırsa hükümetin, Erçelin hazır süresi bitmişken, yerine taze bir kan bulabileceği belirtiliyor. Peki, kabinedeki değişiklik sadece ekonomi bakanı ile sınırlı kalacak mı? Hayır. Ancak önce bazı anımsatmalarda bulunmak gerek: Birincisi, kabine değişikliği eninde sonunda üç liderin tutumuna bağlı, kararı onlar verecek. Bu nedenle yazılacak her şey tahminden öte geçmeyecek. İkincisi üç koalisyon ortağı da bir birine yakın sayıda bakan değiştirmek istiyor. Üçüncüsü, çok tartışılan ekonominin tek bir bakana bağlanması düşüncesinin gerçekleşmesi için hükümet protokolünün değişmesi şart. Bir de DSPnin Evet, biz ekonomiyi yönetmeyi başaramıyoruz açık itirafı gerek. Yani zor görünüyor. Dördüncüsü, ekonomi yönetiminin ANAPa bağlanması yolunda kulisler ve haberler var; ama DSP olumlu baksa bile MHPnin buna Evet demesi pek olası değil. Beşincisi MHP, çok sayıda bakan değişikliğinden yana değil. MHP Lideri Bahçeli, kabinede de istikrardan yana ve deneyim kazanmakta olan arkadaşlarını erken değiştirmek istemiyor. Son konu ise, ekonominin yönetim veya koordinasyonunun başbakan yardımcılarından birine bağlanması. Aslında adı böyle olmasa da Hüsamettin Özkanın bugüne kadar bu işlevi gördüğünü herkes biliyor. Ama, gelinen bu noktadan sonra Özkanın aynı sorumluluğu resmen de üstlenmesi o kadar kolay görülmüyor. Herkesin ortak arzusu, ekonominin doğrudan Başbakana bağlı olması. Ancak Başbakan Ecevitin iş yükünün artacak olması bu olasılığı yok ediyor. Peki, Devlet Bahçeli bir sürpriz yapıp, böyle bir sorumluluğu üstlenmesi söz konusu olur mu? Büyük sürpriz... Geriye Mesut Yılmaz seçeneği kalıyor. Deneyimi yeterli; ama koalisyonun büyük ortaklarının böylesi bir konuyu küçük ortağa bırakması nasıl mümkün olacak? EKONOMİ DSPDE KALIRSA Şimdi, bu şartlar altında, yapılması beklenen kabine revizyonuna bir de parti parti bakalım. DSPden başlayacak olursak, ekonominin yine bu partinin elinde kalması büyük olasılık. Ancak, bu kez daha etkin, ekonominin en büyük sorunu olan koordinasyonu uyumlu bir şekilde kurabilecek, ekonomiyi iyi bilen bir ismin vitrine çıkarılması söz konusu. Bu konuda DSPde öne çıkan iki isim var; en şanslısı Maliye Bakanlığı eski Milletvekili Çalışma Sağlık ve Aile Komisyonu Başkanı Aydın Milletvekili Maliye Bakanlığı eski Müsteşarı Ertuğrul Kumcuoğlu ve Kırklareli Milletvekili Prof. Dr. Necdet Tekin. MHPnin tutumuna göre kabine değişikliğinin, her parti için 3-5 bakanla sınırlı kalacağı konuşuluyor. Bu durumda DSPden koltuğunu kaybedecek bakanlar arasında Önal dışında, Devlet Bakanları Şükrü Sina Gürel, Hasan Gemici, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Çevre Bakanı Fevzi Aytekinin adları geçiyor. MHPDE TAHMİN ZOR MHP, kabine değişikliğine çok sıcak bir parti değil. Bu partili bakanlar arasında en çok eleştiri toplayan Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz. Öksüzün özelleştirmeye engel olduğu iddialarına Bahçelinin nasıl bakacağı önemli. Bahçelinin uyuma da önem verdiğini söyleyen MHP uzmanları, kabinede sürekli sorun çıkaran Öksüzün değiştirilmesine bu nedenle büyük şans veriyor. MHPde değişebilecek diğer bakanlar arasında adı en sık geçenler ise, Devlet Bakanları Ramazan Mirzaoğlu, Abdülhaluk Çay, Şuayip Üşenmez. Bu isimlerin Bahçelinin yakın arkadaşları olduğu düşünüldüğünde ise, en zor tahminin MHP ile ilgili yapılabileceği ortaya çıkıyor. ANAPDA TALİPLİ ÇOK Kadro konusunda en geniş olanağa sahip ANAPta ise isim bulmak kolay. Ekonominin bu partiye verilmesi halinde, Güneş Taner, Ekrem Pakdemirli ve Işın Çelebi şanslı isimler arasında görülürken, ANAPlı dört devlet bakanından en az ikisinin değişebileceği kaydediliyor. Enerji Bakanı Cumhur Ersümerin de bu kabinede koltuğunu kaybetmesi kesin olasılık olarak dile getiriliyor. ASIL SORUN GÜVEN Siyasi kulislere kulak verildiğinde, kabine revizyonunun yeni bir rüzgar yaratmada yeterli olmayacağı görülüyor. Bunun yanı sıra, hükümetin Meclisden güvenoyu istemesi gerektiği vurgulanıyor. Yapılması gerekenler bunlarla da sınırlı görülmüyor. Öncelikle Başbakan Ecevitin, sonra da ilgili bakanın programın siyasi sorumluluğunu tam olarak sırtlaması, sahip çıkması gerektiği kaydediliyor. İstikrarın uygulanmaya başladığı ilk dönemler anımsandığında siyasi bir sahipsizlik göze çarpıyordu. Böyle bir tablonun yenilenmemesi için, bürokratların değil, siyasilerin daha önde olması gerektiği ifade ediliyor. Bu, oldukça yara almış olan, ama revizyondan da daha önemli hale gelen güvenin tazelenmesi anlamına gelecek. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor • Unakıtan: Çok şükür batan banka yok Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları Oğuz Büktel’in tüm yazıları Şükrü Küçükşahin’in tüm yazıları Turgut Tokgöz'ün tüm yazıları Levent Gürses'in tüm yazıları Kerem Alkin’in tüm yazıları Murat Arın’ın tüm yazıları Atilla Yeşilada’nın tüm yazıları Yarkın Cebeci’nin tüm yazıları Bayram Başaran’ın tüm yazıları Mahmut Kaya’nın tüm yazıları Murat Yeşildere’ın tüm yazıları Celal Pir’in tüm yazıları |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||