Home page
Haber Menüsü


Karanlık gecenin sabahı...
Gecenin en karanlık olduğu an sabahın en yakın olduğu zamandır. Gözler yeni programın detaylarında... Devletin zirvesindeki kriz barutu ateşleyen kıvılcım oldu. Barut fıçısı bankalar arası piyasada yaşanan “ödemeler sistemi krizi” ile patladı.
Burçin Mavituna
    24 Şubat—  Gecenin en karanlık olduğu an sabahın en yakın olduğu zamandır. Gözler yeni programın detaylarında... Devletin zirvesindeki kriz barutu ateşleyen kıvılcım oldu. Barut fıçısı bankalar arası piyasada yaşanan “ödemeler sistemi krizi” ile patladı. Hükümet programı revize etti. Enflasyon hedefi değişmedi, ama yöntem değişti. Hükümet şafak vakti sabahı karşılamak için elde fener dolaşıyor. Piyasalar yeni programın detayları açıklanınca dengeye gelecektir...  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
       Devlet zirvesindeki kriz Salı günü dövize yönelişi hızlandırınca Merkez Bankası kapıyı tutmak için program hedefleri doğrultusunda piyasaya likidite vermeyi kesti. Bu sayede çok sıkışan hatta bulunamayan Türk Lirası yüzünden döviz alımları gerçekleşemedi. Salı günü bu uygulamada hesap edilmeyen gerçek, aşırı zorlamayla paranın akışının dolara yönlenmesinin önüne geçilemeyeceğiydi. İşte bu noktada gerçek kriz ortaya çıktı. Mali sistem içerisinde “ödemeler sistemi krizi”. Devlet krizi aslında barutu ateşleyen kıvılcım oldu. Barut fıçısı Salı akşamı bankalar arası piyasada özellikle kamu bankaları ödeme yükümlülüklerini gerçekleştiremeyince infilak etti. Bankacılık sistemi kilitlendi. Para alışverişi durdu. Bu olay kelimenin tam anlamıyla “force major” yada “felaket”. Çünkü, bu noktada gecelik faizler, bono faizleri ve diğer piyasa enstrumanlarının fiyatları anlamını yitiriyor. Amaç likidite sağlamak olduğu için değer kavramı erezyona uğruyor. Mantık bir süre için tatile çıkıyor.
       Mantığın tatile olduğu süre zarfında gecelik borçlanma faizlerinde yüzde yedibin gibi oranlar piyasaların çaresizliğini gösteriyordu. Bu faiz oranının ne demek olduğunu birde şöyle ifade edeyim; para ihtiyacı olanlar bir gece için yüzde yirmi faizi kabul etmek zorunda kaldı. Para satan ise bu faize bile zorla razı oldu çünkü yüzde yirmi getiri almak için ne gibi bir riskle karşılaştığını kestiremiyordu. Kararsız kaldı ve korktu. Davranış psikolojisinde “korku” sığınmak ihtiyacı getirir. Finans piyasasında ise “sağlam döviz” satın almak... Tarihi bir faiz oranına rağmen korku dövize atağı kesemiyorsa hükümetin aldığı “dalgalı kur uygulaması” kararı, bu şartlarda doğru kabul edilmelidir. Kararın ilk etkisi parayı yatıştırmak amacındadır. Fakat, bu kararı Ankara’dan duyurmak tek başına beklenen etkiyi getiremez, zaten getirmedi de.
       
       Yeni program konusunda kafalar karışık ama şu ana kadar açıklananlar ve satır aralarında oluşanları değerlendirecek olursak,
       
       1) Dalgalı kur sistemine geçmek: Lira’nın değerinin tahsisinde piyasanın belirleyici olmasını sağlamak için Merkez Bankası’nın aylık kur artış sistemine attığı çıpayı güverteye geri çekmesi. Uygulamadan beklenen dolar karşısında (tabii diğer paralar da) değerli kaldığı inanılan Lira’nın piyasa tarafından değerinin düşmesinin sağlanması. Başka bir deyişle, “korku” faktörünü kaldırmak.
       2) Sıkı para politikası: Yeni silah... Merkez Bankası kurları kontrol temin etmek için Lira üzerinde baskın olacak. Liranın güvenilirliği artırılmaya çalışılacak. Bu politika çerçevesinde TL fazilerinin yüksek devam etmesi beklenebilir. Yüksek faiz elbette krizsel oranlar olan yüzde binler olarak algılanmamalı. Bu oranlar geçici, hatta şu ana kadar yaşanan faiz seviyesi bile finans ve bankacılık kesimine fazlasıyla zarar verdi.
       3) Hedef: Enflasyonla mücadele. Programın ana hedefi enflasyonu düşürmek. Bu konuda taviz verilmiyor. Ama bu sene sonu hedefi olan TEFE 10, TÜFE 12 gibi bir düşüş rafa kaldırıldı. Ekonomide tıkanıklığın meydana geldiği hassas dengelerden biri de enflasyon. Türkiye’nin dinamikleri enflasyonda çok hızlı bir düşüşü kaldıramadı! Bu yolda uygulanan politikalar mevcut para ve sermaye piyasaları ile, bankacılık ve reel sektörü aşırı zorlamaya başladı. Aylık enflasyonun sürekli kur artışının üzerinde oluşması TL’nin değerlenmesine ve bu nedenle ithalatın artması ve ihracatın duraksamasına neden oldu. Cari açık çok büyüdü. Geçen sene Kasım krizi bu nedenle alevlendi. Yeni programda enflasyon kadar büyüme üzerinde de durulacaktır ve dış ticaret açığının azaltılması hedeflenecektir. Bütçe revizyonları kaçınılmaz oldu.
       4) Bankacılık sektörünün sıkıntıları: Burda öncelikle ödemeler sistemi krizine düşen ticari bankaların fonlama sorunları çözülmelidir. Malesef, sistemin en zayıf tarafı bankacılık kesimi. Geçtiğimiz hafta içinde para trafiği tamamen durma noktasına geldi. İkinci önemli konu, yeni programın BDDK kapsamında olan bankalara hızlı bir çözüm üretmesi beklenmekte zira bu bankaların sisteme yükü kabul edilemez seviyelerde ve bu şekilde devam etmesi mümkün değil. Bu sorun çözülmeden benzer krizler devam eder. Sistemde diğer önemli başlık, kamu bankaları. Ziraat, Emlak ve Halkbank çok hızlı özerkleştirilmeli. Şu anda bu konuda atılan adımlar sevindirici. Türk bankacılık sektörünün mevcut yapısı kuvvetlenmek zorunda. Bankalar hem özkaynak hem de aktif büyüklükleri açısından Avrupa ve diğer global bankalara oranla küçük kalıyor. Sektörün bu hassas yapısı banka birleşmelerinin teşvik edilmesi ile aşılmalıdır.
       5) Özelleştirme: Revize edilecek bütçe içinde özelleştirmenin yeri korunacak. Fakat, programda olan Türk Hava Yolları ve Türk Telekom’un global durgunluktan etkilendiği ve talep yaratmakta zorlandığı görüldü. Özelleştirmede karşılaşılacak hukuksal boşluklar doldurularak alıcı için daha cazip bir paketle piyasaya çıkmak kaçınılmaz olmuştur. Ayrıca, özelleştirmeyi daha geniş düşününce çabuk gelir sağlayacak kamu arazileri ve tahsisli arazilerin satışı gibi diğer kalemlerde öne çıkmaya başlayabilir.
       6) Yapısal Reformlar : Hangi program olursa olsun uygulamanın başarılı olabilmesi için uluslararası pazarlara uyumumuzu kolaylaştıracak yapısal değişim rüzgarının kesintisiz devam etmesi gerekiyor. Rüzgar kesilir ise yelkenler boşalıyor ve yol alamıyoruz. Bir de dalga çıktı mı? Alabora !
       
       Önümüzde reel faizlerin yüksek olacağı ve eğilimin tasarruf etmek üzerinde yoğunlaşacağı yeni bir dönem var. Programın temeli tasarrufu teşvik üzerine kurulu olacak. Tasarruf artarsa harcamalar düşer. Düşen harcamalar ise enflasyonu frenler. Ama, kurların hızlı artması üreticilerin maliyetlerini arttıracaktır. Bu durumda reel sektörün kar marjları düşecek ve ithal ağırlıklı ara mamül ve hammadde ile çalışan işletmeler zorlanacaktır. Faizleri ile kontrol sağlamanın en büyük avantajı bu gibi durgunluk dönemleri yoğunlaştıkça faiz oranlarını indirip tüketimi arttırma imkanının olmasıdır. Enflasyona etkisi artış yönünde olur. “Sistem başarı ile uygulanırsa enflasyon düşecek” söylemi doğru çıkar. Ama öncelikle enflasyonda yukarı bir hareketlenme beklemek daha anlamlı. İşte bu nedenle 2001 yılında enflasyon hedefi revize ediliyor. 2002 yılının başarısı ise tamamen siyasi iradenin piyasalara vereceği güvene bağlı. “Korku” devam ettikçe, bu sistemin yürümesi de imkansızlaşır.
       

       Sakin davranmak gerekli...
       Önümüzdeki hafta para ve sermaye piyasalarında taşlar biraz daha yerine oturabilir. İlk etapta dövizden tekrar TL’ye yönelme dolar/lira paritesinin oluşmasını sağlayacaktır. Program hakkında netlik kazanılıp, detaylar üzerinde açıklamalar geldikçe, “korku” filminin aktörleri yeni bir “macera” filmi için kolları sıvayacaklar. Bayram öncesi son hafta olmasından dolayı likidite ihtiyacı yüksek olacaktır.
       Yüksek faiz, dolar satışını getirebilir. Siyasi iradenin tekrar güven sağlaması ve yeni programın detayları şekilleninceye kadar tercihler nakit pozisyonlar üzerinde olacaktır. Piyasanın tüm tepkileri bize “siyasi istikrar”ın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha ispat etti. Ancak “politik risk” faktörü düşerse, bono piyasası ve borsa talep yaratmaya başlayabilir.
       “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” deyişi Ankara’nın işinin bu sefer zor olduğunu düşündürüyor. Yatırımlarda defans ağırlıklı oynamanın yararı olacaktır. Gözler yeni programın detaylarında olacak...
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları