Home page
Haber Menüsü


Faruk Selçuk
Doç. Selçuk: Sıcak para politikası bitmeli
NTVMSNC’nin sorularını yanıtlayan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Selçuk, “Sıcak para politikası sona ermeli” dedi.
İstanbul
NTV-MSNBC
    23 Şubat—  Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Selçuk, bu hafta, ekonomide yaşananları “sistemin sigortasının atması” olarak değerlendiriyor. Doç. Dr. Selçuk, “Türkiye’de yıllardır oynanan “sıcak para politikası” oyunun kalıcı bir şekilde sona ermesi” gerektiğini söyledi.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Doç.Dr. Selçuk NTVMSNBC’nin sorularını şöyle yanıtladı:
       - Gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

       - Uluslararası akademik çevrelerde ve gelişmiş ülkelerin üst düzey ekonomi yönetiminde sabit kur sistemlerinin çalışmayacağı yönünde genel bir kanaat hakim. Bu nedenle Türkiye’deki programın ilan edilmesiyle birlikte, “Bu tutmaz” diyenler çoğunluktaydı. Türkiye’deki programın sabit kur sistemlerinden farkı, kurların “bir süre” sonra kontrollü bir şekilde serbest bırakılacağının ilan edilmesi oldu. Programın mantığına göre, eğer aşırı bir değerlenme olursa, o noktada (Haziran 2001) bir “düzeltme” yapılabilirdi. Bu da sistemin “sigortası” olarak lanse edildi, algılandı. Çok aşırı bir değerlenme olmamasına rağmen bu hafta olan “sigortanın atması”. Nedeni de yürütme organının verdiği görüntü.
       - Bundan sonrası için neler öngörüyorsunuz?
       Bu olayla birlikte Türkiye’de yıllardır oynanan “sıcak para politikası” oyunun kalıcı bir şekilde sona ermiş olmasını diliyorum. Bu oyuna ( ideolojik değil iktisadi güdülerle) benim ve birkaç yorumcunun dışında karsı çıkan olmuyordu.
       Türk Bankacılık Sistemi bu olayla birlikte yere serildi. Öz kaynakları zaten azalmıştı, simdi sıfırlamıştır herhalde. Simdi oturup geçmişin muhasebesini (gecikmiş de olsa) yapmaları gerekiyor. Son 10 yılda bankaların risk algılama, alma ve yönetme yeteneğinin kaybolmasına kimler neden oldu, bilançolarının içler acısı hale gelmesine hangi politikalar neden oldu açık yüreklilikle ortaya konulmalıdır.
       “Bu yol, iyi bir yol değil” diyerek kendilerini uyaranlarla bu uyarıları yapanlara küfür eden Hacivat’ları birbirinden
       ayırmasını artık becerebilmeleri gerekiyor. “Türkiye koşulları” gibi içi boş bir gerekçenin arkasına sığınarak 1989 döneminden itibaren Türkiye’yi “dövizi düşük, faizi yüksek tutacaksın, zinhar, kısa vadeli sermayeyi kaçırmayacaksın, ekonomi büyürse yandık” ‘iktisat’ öğretisine mahkum edenleri “büyük iktisatçı,
       müthiş bankacı” olarak algılayıp nitelendirmekten vazgeçerek layık oldukları şekilde tanımlamaları gerekiyor.
       - Dolar kurunun serbest bırakılmasına rağmen, halen faiz oranlarının düşmemesinin nedeni nedir?
       - Kurların gerek düzey olarak gerekse yüzde değişim olarak hangi seviyede istikrara kavuşacağı bilinemediği için faizlerin yüksek seviyelerde olması doğal. Bu seviyelerin ne olacağı bundan sonra yürütme organın uyumlu bir
       şekilde çalışıp çalışmayacağına, güvenilirlik kazanıp kazanamayacağına bağlı.
       Tahmin zorun ötesinde, imkansız. Ama kurların serbest kalmasıyla faizlerdeki oynaklık (volatilite, ortalama etrafındaki dalgalanma) geçen 14 aya nazaran düşecektir.
       - Currency Board, Managed Float veya bant sistemi gibi döviz kuru sistemleri varken serbest dalgalanmanın seçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
       - Artık döviz kurlarının belirlenmesine yönelik olarak iki uç sistem var: Ya tamamen başka bir paraya bağlanacaksınız (Merkez bankasını kapatın gitsin!) ya da tamamen serbest bırakacaksınız (Karışmayın kurlara!). “Azıcık idare edeyim” veya “az değerlendi, çok değerlendi, düzelteyim” anlayışının, politikalarının çalışmadığı ve zararlı olduğu kanaati hakim. Ben, Haziran’a gelseydik dahi “bant” sisteminin beklenenden önce kaldırılacağını düşünüyordum.
       - Bu kararlar programın bittiği anlamına mı geliyor?
       - Programdan ne anladığınıza bağlı. Programdan “kur değişimi sabit tutulup enflasyon düşürülüyor” anlıyorsanız o bitti. Ben programdan “Türkiye’nin Yeniden Yapılanması ve Reform” genel başlığı altında kapsamlı bir “silkelenme ve temizlenme” anlıyorum. O zaman bu program bitmedi. Enflasyon ve kurlar iner-çıkar, hükümetler gelir-gider vs. Ama 1998 yılında (büyük ölçüde diş dinamiklerin etkisiyle) başlayan “silkelenme ve temizlenme” sürecinin devam edeceğine inanıyorum. Yani “Program” devam ediyor.
       - Programın sürdürülmesi için alınması gereken önlemler neler olmalı?
       - Yürütme organının güçlü bir şekilde benim tarif ettiğim anlamda programa sahip çıktığını göstermesi ve uyumlu bir çalışma içinde olduklarının, fonksiyonlarını eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerinin sinyallerini vermesi gerekiyor.
       - Enflasyon tahmininizi kaç olarak revize ettiniz?
       - Mart ayı enflasyonu (aylık) yüzde 20 civarında olur. Sonrası için bilemiyorum.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları