|
|
Alcatel Teletaş Genel Müdürü Lütfi Yenal önderlik ettiği çalışmalarla, Türkiyede bu konuda bir vizyon gelişmesine yardımcı olmak isteyen TÜSİAD, ilk toplantıyı fırsatlar dünyasına son bilet olarak adlandırarak, Türkiyenin ne kadar kritik bir konumda olduğunu vurgulamıştı. Toplantının dikkat çekici noktaları şunlardı: İlk dijital haberleşmeyi 1837 ve telgrafa bağlayan Lütfi Yenal, dijitalleşmenin henüz başında olduğumuz şu dönemde, bilgiye erişen ile bilgiye erişemeyip ilkel bir yaşama devam eden arasındaki uçurumun giderek büyüdüğüne dikkat çekti. TESEV Başkanı ve Türk Henkel Genel Müdürü Can Paker, bölünmenin sadece ülkeler arasında olmayıp, bölge, kent, semt, sektör ve kuruluş içi düzeyinde bile yaşandığını anlattı. Bu bölünmelerin eski bölgesel bölümlerin üstüne bindiğini belirten Paker, bilginin belirleyici olduğu bugünkü dünyada, buna ayak uyduramayanın marjinalleşme riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Paker bilgiyi şöyle tanımladı: Sermayenin yerini alan bilgi kaynak değildir, çünkü sonsuzdur, sermaye de değildir, çünkü paylaşıldıkça artar. Bilgi nedeniyle üretim araçların mülkiyetinin önemi azalır, şirket aktifleri önem kaybeder. Türkiyenin olası konumuna gelince, Paker: Oluşacak ağın bazı kesişme noktaları ötekilere göre daha önemli olacak. Türkiye yer almayı hedeflediği kesişme noktasını belirlemek zorunda dedi. Teknolojinin hızla artması ve fiyatların düşmesi nedeniyle, enformasyon devriminin demokratikleşmesi gündemde. Türkiyenin vergileri azaltması, öğrencilere ücretsiz internet sağlaması gibi önlemleri almak zorunda olduğu söylendi. Teknoloji yaratmak kadar, teknolojiyi kullanabilmenin önemi vurgulandı. Hayalın özgürce kullanıldığı, şirketlerin yeni seslere açık olduğu bir ortamdan söz edildi. Avrupa Birliği Komisyonunda görevli Uğur Müldür, ABni ülkeler ve bölgeler arasındaki farklılıkları gidermeye çalışan tek büyüme modeli olarak tanımladı. Osman Ulagay, gelişmiş ülkelerin dijital bölünmeden kaygılanmasıyla, bu konunun Dünya Ekonomik Forumu Davos toplantısının gündemine girdiğini anlattı. Yeter ki stratejileri olsun, gelişmekte olan ülkelerin yararlanabilecekleri önemli uluslararası fonların varlığına dikkat çekti. LCC ortağı ve yöneticisi Meriç Ekmekçi, Türklerin girişimci ruhunu ve kural tanımamazlığını avantaj olarak tanımladı. Toplantı sırasında bir çok çarpıcı sayıdan söz edildi: Silicon Vadisindeki tüm şirketlerin büyüklüğü Fransadakilerle eşit Dünyada sadece 50 ülke bilgi toplumuna yatırım yapıyor. Dünya nufusunun gelişmiş ülkelerde yaşayan yüzde 15i, toplam IT harcamasının yüzde 90nını yapıyor, internet kullanıcılarının yüzde 80nini oluşturuyor Sabit dolarlar 1950 ile bugün arasında kişi başı gelir 2.5 kat artmış Keza, 1997 400 milyar dolar olan toplam yabancı sermaye 7 kat artmış 1975-1998 arasında toplam dış borçlanma 265 milyar dolardan 5 bin milyar dolara fırlamış 595 milyon kişi yani dünya nüfusu yüzde 10u kadar her yıl turistik geziye çıkıyor Uluslararası telefon görüşmeleri 1990da 30 milyar dakika iken, geçen yıl bu sayı 130 milyar dakikaya ulaştı. Dünyadaki 6 milyar insanın yüzde 22si aşırı fakir ve günlük gelirleri 1 dolar altında. 3 dolar geliri olan orta hali fakirler dünyanın nufusunun yarısı. Okuma yazma bilmeyenler 850, uyuşturucu müptelası 277 milyon. Temiz suya erişemeyenlerse 1.5 milyar. Fakirlerin 700/800 milyonu Güney ve Doğu Asyada, 24 milyonu da Türkiyeyi kapsayan Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde yaşıyor | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||