|
|
Kamuoyu ve halk desteğini arkasına aldığının farkında olan Sezer, buna bir zarar gelsin istemiyor. Kendisinin kıskanılan popülerliğinin engellenmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Son derece insani ve normal. Krizden sonra da kamuoyu Cumhurbaşkanının yanında yer aldı; Başbakan Ecevitin tutumunu yanlış buldu. Çünkü, ortada kamuoyunun son derece hassa olduğu Yolsuzlukla mücadele konusu vardı. Cumhurbaşkanı yolsuzlukla mücadelenin yanında yer alırken, Başbakan Ecevit ve hükümet üyeleri, karşı tarafta durmuş görüntüsü doğdu. Bunlar haklı, haksız birşey denemez. Ayrıca, Başbakan Bülent Ecevitin toplantıyı terk edip, hükümet başkanı olduğunu unuturcasına kriz açıklaması yapması; Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkanın da Cumhurbaşkanına, terbiye sınırlarını aşan ölçüde karşılık vermesi elbetteki eleştirilecek ve siyaseten onların hanesine yazılacaktır. Bunlar çok yazılıp çiziliyor; ama konun öbür yanına da bakmak, eleştiri oklarını biraz da Cumhurbaşkanına yöneltmek istiyorum. Temel soru Cumhurbaşkanı engellenebilir mi? Hayır; mümkün değil. Başbakan da bunu bildiği için, engelleyemiyor; çıkıp konuşmak dışında birşey yapmıyor. Cumhurbaşkanının yetkilerini biliyor. Sezer ise ondan da iyi biliyor. O zaman, neden engellenmek istendiği düşüncesine kapılıyor?. Yoksa kuşkuları mı var? Cumhurbaşkanı devletin başı. Sezer, gelebildiği en yüce makama gelmiş durumda, bunun ötesi yok. Korkusu da olamaz, korkusu da. TEMİZEL GÜVENİLMEZ Mİ? Cumhurbaşkanı Sezerin yolsuzluklar karşısındaki tavrı son derece takdir ediliyor, büyük destek buluyor. Ama, Cumhurbaşkanı, kendisine bağlı birimler dışında, hiçbir organın doğru düzgün denetleme yapamayacağını, yolsuzlukların üzerine gidemeyeceğini düşünüyorsa, büyük haksızlık olur. Türkiye işte o zaman çaresiz kalmış demektir. Son yıllarda yapılan büyük operasyonlar, ortaya çıkarılan büyük yolsuzluklar, Cumhurbaşkanına bağlı birimler tarafından mı ortaya çıkarıldı? Hadi, siyasilerin etkisinde olan bütün bakanlıkları, genel müdürlükleri, devletin bu tür tüm kurumlarını bir kenara bırakalım. Zekeriya Temizelin, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu Başkanı olmasından bu yana yaptıklarından, dürüstlüğünden kuşku duyulacak bir davranışı oldu mu? Temizel, görevi yeni aldı. Yeminli murakıplar kendisine yeni bağlandı. Murakıpların, kamu bankaları da dahil, 1999 denetim raporları ancak şu sıralar gelmeye başladı. Bunlar bittikten sonra 2000 denetimleri başlayacak. Temizel, elindeki sınırlı sayıdaki murakıpla bu kadar çok yolsuzluk iddiası ile karşı karşıya olan bankacılık sektöründe birşeyler yapmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanına, Şu sıra bizdeki denetimler çok, size verebileceğimiz eleman yok diye yazı yazıyor. Acaba Cumhurbaşkanı bunu mu engelleme olarak görüyor? Oysa işin gerçeği bu. Ancak, Cumhurbaşkanı denetim yetkisini BDDKnın elinden alıp, kendisi kullanmak istiyorsa o ayrı bir konu. O zaman bazıları da çıkar, bu ülkede Temizel gibi insanlar bile kuşkulu, diye düşünebilir. Amaç bağcı dövmek değil, üzüm yemekse bu gerçeği de konuşmak gerek. Kamu bankalarının denetimi de Temizelde. Şimdi elemanlarını Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu üyelerinin emrine verecek; peki, kendisi denetimleri kiminle yapacak? Cumhurbaşkanı Temizele bu konuda bir süre tanısa daha iyi olmaz mıydı? TEK BAŞINA OLMAZ Bir başka sorun da bu ülkede bütün yolsuzluklarla sadece Cumhurbaşkanlığı mücadele edecekse, o zaman, vay halimize. Herşeyden önce Cumhurbaşkanına, uzmanlarının görüşüne göre, en az 5 bin denetim elemanı gerekiyor. Cumhurbaşkanı bütün bu denetim elemanlarını kendisine bağlayacaksa, devletin diğer denetim birimlerinin iptal edilmesi yerinde olacaktır. Ancak, yetkilerinin fazlalığından yakınan Cumhurbaşkanının böyle bir talebi olacağı düşünülemez. Ayrıca, Cumhurbaşkanı da biliyor ki, kendisine gelecek raporlarla ilgili başvuracağı iki yolu var. Birincisi bu raporları, işlem yapması için hükümete yollamak. Hükümetin işlem yaptırmak gibi bir yükümlülüğü şart değil. İkincisi savcılığa şikayette bulunması. Her konu savcılığa gidemeyeceğine göre, burada da hükümetle uyum içinde çalışması şart. Yetkilere atıfta bulunmuşken, bir anımsatmada yarar var. Demokratik ülkelerde, yasalar karşısında sorumsuz olan Cumhurbaşkanlarına bağlı denetleme kurulları yok. Çünkü, cumhurbaşkanları kimi, ne amaçla denetleyeceği sorusu gündeme geliyor. Demokratik ülkelerde ombudsmanlık kurumu olduğundan, bugünkü sıkıntıların da ana nedeni olan 1982 Anayasasına, bu kurumun karşılığı olacak şekilde Devlet Denetleme Kurulu kondu. HÜKÜMET AYRI, CUMHURBAŞKANI AYRI OLMAZ Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bu süreçte göreve gelen Cumhurbaşkanı Sezerin, bugüne kadar bir kez bile Bakanlar Kuruluna başkanlık etmemesi en çok dile getirilen eleştirilerden biri. Bir ikinci eleştiri daha var. O da şu: Cumhurbaşkanı sürekli kriz ortamındaki bu ülkede, bugüne kadar bir kez bile, Türkiyede kurumlar yerli yerinde çalışıyor. Bu ülkenin bir hükümeti ve bir Meclisi var ve çalışıyor diyerek topluma moral verme yoluna gitmedi. Sanki, hükümet onun rakibi gibi bir görüntü doğdu. Bu izlenimin silinmesi gerek. Hükümetin kendisine yönelik emrivakileri, yanlışlıkları çok. Bunu kabul etmeyen yok. Ama, hükümet ile cumhurbaşkanlığı makamı karşı karşıya olacak makamlar değil. Cumhurbaşkanı, hükümeti rakip gibi görmekten vazgeçip, kendini hükümetin üstünde, onunu boşluklarını tamamlayan bir konuma yükseltmeli. Eğen Başbakanın bazı eksiklikleri varsa, onları tamamlamak, hem Cumhurbaşkanı, hem de ülke için büyük bir kazanç olacaktır. Türkiyenin krizlere değil, sorunsuz bir şekilde yönetilmeye ihtiyacı var. Sorunları gidermesi gereken, kurumlar arasında uyumu sağlaması gereken ilk kurum ise Cumhurbaşkanlığıdır. Halk Cumhurbaşkanını sevdi. Bu sevgi Cumhurbaşkanının komplekslerden uzak, daha uzlaşmacı ve hoşgörülü olmasını kolaylaştırıyor. ECEVİTİ ÇAĞIRIP KONUŞMALI Hiçbir kişi ve kuruma hesap vermek zorunda olmayan Cumhurbaşkanının, sorunlarını Ecevit ile doğrudan görüşerek çözmesi şartı. Kapalı ekonomi döneminde yetişmiş olmalarına rağmen, Cumhurbaşkanı ve Başbakan, serbest piyasa ekonomilerinde, attıkları her adımın, söyledikleri her kelimenin ülke ekonomisi üzerinde derin etkiler yapacağını bilmemesi mümkün değil. Cumhurbaşkanı, krizin doğduğu MGK toplantısındaki eleştirilerinde ölçünün kaçtığını düşünüyorsa, bütün kompleksleri bir kenara bırakarak, Başbakanla en kısa sürede görüşüp uzlaşma sağlamalı. Başbakanın Cumhurbaşkanını çağırıp konuşması mümküm olmadığına göre, top Sezerde. Önceki gün bir radyo programına katılan bir vatandaş Cumhurbaşkanına hak verdiğini belirterek, Eksik yapmış; Anayasa kitapcığını atacağına, önündeki vazoyu atması daha iyi olurdu diyordu. Böylesi bir izlenim yaratılmış olmasının vehametini söylemeye gerek yok. Halk seviyor diye Cumhurbaşkanı, Başbakanla kavgalı durumun sürmesine göz yumacaksa, o zaman demokrasinin yaşayacağı sorunları da hesaplaması gerek. Böylesi bir durum konusunda en duyarlı olması gereken kişilerden ilki Cumhurbaşkanıdır. BAKIŞLARA DİKKAT Son yaşanan krizde, asıl sorumluluğun Sezerde olduğunu savunuyor değilim. Ancak, Sezerin bugüne kadar gösterdiği performansla çelişkiye düşmekte olduğu kanısındayın. Bunun da ötesinde kompleksleri rahatlıkla bir kenara bırakarak, sorun çözmeye yöneleceğini düşünüyorum. Bu arada Cumhurbaşkanının, MGK toplantısı öncesinde odasına gelen bütün konuklara Hoşgeldin deme gereği duymaması, konuklarının çok içerlemesine neden olmuş. Bu nezaketin gösterilmemiş olmasına en çok üzünlerin başında da Başbakan Ecevit geliyor. Ecevit, bir başka üzüntüsünü de arkadaşlarına şöyle dile getirmiş: Sözlerini bile unutabilirim; ama bakışlar ve mimiklerini unutamıyorum, hep gözümün önünde. Bugüne kadar hiç rastlamadığım kadar keskin ve sertti, hatta kötüydü. O bakışları hiç unutmayacağım. Eğer Başbakan doğruları söylüyorsa, Cumhurbaşkanının sadece sözlerin değil, bakışların ve mimiklerin de dili olduğunu anımsaması gerekli. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||