|
|
Reel faizin bu oranda yüksek olmasının temel nedeni ise enflasyon ve devalüasyonda beklentilerin gerçekleşmesinin temel olarak enflasyonla mücadele programının anılan dönemde başarılı bir biçimde sürdürülmesi önkoşuluna bağlı olması ve piyasaların bu konuda haklı olarak bazı tereddütlerinin bulunması. Bu tereddütlerin başlıcası, hiç kuşkusuz, politik belirsizlik. Gerçekten de Türk politik hayatında yaşanagelen istikrasızlık ve belirsizliklerin faizlere etkisi yüksek risk primi olarak kendini gösteriyor. SONUÇLARINA KATLANMAK ZORUNDA Son yirmi dört saat içinde yaşananlar, yatırımcıların yüksek bir politik risk primi talep etmekte ne kadar haklı olduklarının bir kanıtı. Sanırım, Hazinenin belki de en önemli ihalesini gerçekleştireceği günün arifesinde ülke yönetiminin en üst düzey iki idarecisi arasında kriz düzeyine ulaşan bir gerginliğin yaşanması sık rastlanan bir şey değil. Bu tür olayların yaşandığı ülkeler de bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalır. Şimdi, Türkiye ekonomisinin nelere katlanmak zorunda kalacağını irdelemeye çalışalım; bunu yaparken de olayın en gergin anlarının geride kaldığı, artık bir normalleşme sürecine girildiği varsayımını kullanalım. Bu varsayımla, krizin ilk gününde ortalama yirmi puan artan bono faizlerinin yavaş yavaş gerilemeye başlayacağını söyleyebiliriz. FAİZ DÜŞÜŞÜ YAVAŞLAYACAK Ancak, kriz faizler üzerinde mutlaka bir tortu bırakacaktır. Kriz öncesi genel beklenti, ihale sonrası faizlerde hızlı ya da yavaş bir düşüşün yaşanacağı yolundaydı. Artık, ihale başarılı bir biçimde tamamlanıp faizler düşme eğilimine girse bile bu düşüş çok daha yavaş olacak ve sonuçta gelinen düzey daha yüksek olacaktır. Kısaca, krizin ilk etkisi yukarıda sözü edilen politik risk priminin daha da yükselmesi şeklinde görülecek. MALİYET MOTORLU TAŞIT VERGİSİNE EŞİT Bu gelişmelerin çok daha kısa vadeli etkisi ise Hazinenin bugün yapacağı ihalede üstlenmek zorunda kalacağı ek maliyet. Hesaplamalarım gösteriyor ki, faizlerde yaşanabilecek yirmi puanlık artışın getireceği ek maliyet 220 trilyon dolayında. Bu değer, Hazinenin geçen yıl topladığı toplam motorlu taşıtlar vergisine veya toplam net işlem vergisine eşit. REEL SEKTÖRE DAHA ÇOK YÜK Krizin reel ekonomiyi de önemli ölçüde etkilemesi kaçınılmaz. Reel sektör zaten Kasım krizinden sonra yüksek bir finansman maliyetiyle karşı karşıya kalmış, tüketim talebindeki daralma nedeniyle, bu maliyet artışını fiyatlarına yansıtamadığı için şirket karlılıklarında önemli azalmalar meydana gelmişti. Son yaşananlar, reel sektör üzerindeki bu yükü çok daha fazla ağırlaştıracak nitelikte. Kısaca, son yaşanan krizin gösterdiği temel şey, politik istikrarın sağlanamaması durumunda, enflasyonla mücadele programının başarıya ulaşması da Türkiye ekonomisinin düzlüğe çıkması da olası değil. Bunun sonuçlarına ise maalesef toplumun tüm kesimleri katlanmak zorunda. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||