| | | Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: Bu suçlamanın altında yatan gerçek durumla ilgili bir açıklama hala yapılabilmiş değildir. Yani Sayın Başbakan yaptığı açıklamayla Sayın Cumhurbaşkanının terbiye sınırlarını aşan bir konuşma yaptığına inanmamızı istemektedir. MGKda müzakerenin, tartışmanın bir düzeyi vardır, inanıyorum bu düzey ve üslup içinde bu tartışma yaşanmıştır. Bu tartışmanın yaşanmış olması öyle anlaşılıyor ki Sayın Başbakanı çok rahatsız etmiştir. Devletin önemli sorunları ve konuları MGKda konuşulmayacak da nerede konuşulacak? Eğer orada haksız düşünceler, kanaatler dile getiriliyorsa, elbette bunların karşılığı verilecektir.
MGKnın, devlet organları arasındaki düşünce farklılıklarının yüz yüze ifade edilebildiği, yanlış anlamaların ortadan kaldırılabildiği bir platform olarak olarak da işlevini yerine getireceğini kaydeden Baykal, Orada herkes düşüncesini söyleyecektir dedi.
Baykal, şöyle devam etti: Ben de hükümetin yolsuzlukla mücadele konusunda gerekeni yapmadığı kanısındayım. Mecliste bu ifade ediliyor, kamuoyunda ifade ediliyor, Sayın Cumhurbaşkanı bunu dile getiriyorsa bunda ne yanlış var? Yani bunun cevabı Türkiyede ağır ekonomik bunalımlar yaratacak fevri davranışlar sergilemek, devletin zirvesinde bir çatlak olduğu izlenimi vermek değildir. Eğer bu konuda bir rahatsızlık varsa gereği yapılır, yolsuzlukla mücadele konusunda gereği yapılır. Enerji Bakanının orada hala ne işi vardır?
Hükümetin başta yolsuzlukla mücadele olmak üzere birtakım temel konularda tutumunu değiştirmek zorunda olduğu görüşünü savunan Baykal, Bir an önce bu konuların hukuki çerçeve içinde alınmasına ihtiyaç vardır. Yoksa çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Bunun yolu da hükümetin tavrını değiştirmesidir. Bu kriz bu tavrın sonucu olmuştur. Bunca zararı Türkiye taşıdı, daha fazla taşıyacak halde değildir dedi.
| |