|
Ecevit: MGK'yı arenaya çevirdi Bakanlar Kurulu: Sezer özür dilesin Köşk ile hükümet arasında DDK krizi Sezer, Ecevit'e yanıt verdi: BDDK değil, Fon bankaları denetlenecek Ecevit: Denetimin denetimi yapılıyor Yalova: DDK incelemesi yasal görev |
|||
İkinci seansın başlamasıyla birlikte satışlar yoğunlaşırken, endeks 8.600 puana kadar indi. Durumu değerlendirmek üzere olağanüstü toplanan Bakanlar Kurulunda Başbakan Ecevitin Hükümet istifa etmeyecek. Ekonomik programa devam edilecek açıklaması piyasalarda geçici bir iyileşme yaratmasına karşın, satışlar devam etti. Endeks günün genelinde yüzde 14.62 düşüşle 8.683 puana inerken, toplam işlem hacmi 600.2 trilyon lira olarak gerçekleşti. Endeksteki bu düşüş 11 Kasım 1998deki 14.93lük düşüşten sonra gün bazında en yüksek ikinci düşüş oldu. Endeks ikinci seansta en düşük 8.528 puanı, en yüksek ise 9.282 düzeyini gördü. 11 Kasım Kasım 1998de yaşanan tarihi düşüşte, işadamı Korkmaz Yiğitin dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, Devlet Bakanı Güneş Taner ve işadamı Kamuran Çörtük hakkında ağır ithamlar içeren kasetlerinin televizyonda yayınlanması etkili olmuş, endeks yüzde 14.92 gerileyerek 2.141 puana inmişti. Borsa en büyük diğer 3 düşüşünü, dış gelişmelere bağlı olarak 1997 ve 1998 yılında yaşadı. Uzakdoğu krizinin Avrupayı etkisi altına alması ve bono faizlerindeki yükselişle birlikte gelen satışlar, 27 Ekim 1997 tarihinde şok düşüşe yol açtı. Hisse senetleri yüzde 11.19 değer kaybetti. Kara perşembe olarak borsa tarihine giren 27 Ağustos 1998de, Rusyadan ard arda gelen olumsuz haberler ve Moskova borsasındaki hızlı değer kaybı, İMKByi de sarstı. Hisse senetleri yüzde 13.12 değer yitirdi. Global kriz devam ederken, dünyanın en büyük hedge fonlarından Longterm Capital Managementın zor durumda olduğuna ilişkin haberler dış borsalarda çöküşlere neden olurken, İMKB de bundan payını aldı. Hisse senetleri 25 Eylül 1998de yüzde 11.34 oranında yatırımcısına kaybettirdi. İLK SEANSTAKİ GELİŞMELER Başbakan Bülent Ecevit Gündeme geçilmeden önce, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer söz alarak bana ağır ithamlarda bulundu. Aynı üslupta yanıt vermemek için toplantıyı terkettim dedi. Ecevitin Sezerin bu çıkışını terbiyesizce olarak nitelemesi ve bu tutumun devlet gelenekleriyle bağdaşmadığını söylemesiyle, İMKBde sert düşüş yaşandı. Haftayı 10.169 puandan kapatan endeks, açıklamalar öncesinde 9.700 puandaydı. Açıklamaların geldiği 10.55ten itibaren endeks yoğun satışlarla sert düşüş gösterdi. Endeks beş dakikada 700 puan gerileyerek 9.000 puana indi. |
||||
Başbakan Ecevit'in açıklamalarıyla endeks sert düşüş gösterdi. | Ecevitin açıklamalara başladığı dakikada 9.700 puanda bulunan endeks, Başbakanın ilk sözleriyle önce 50şer, ardından 200er puanla gerileme gösterdi. Saat 11.25 itibariyle endeks 9.005 puanla yüzde 11.5 aşağıdaydı. Endeks, 697.13 puan birden şok düşüş kaydetmesiyle, 5 dakikada yüzde 7yi aştı. Seansın devam eden dakikalarında endeks 9.000-9.010 puan aralığında kalırken, seans kapanışı 8.996 puandan yapıldı. Endeksteki düşüş ise yüzde 11.54 olarak gerçekleşirken, seansta işlem hacmi ise 270.5 trilyon lira oldu. Ulusal 30 Endeksi yüzde 11.63 kayıpla 11.545 puana inerken, Ulusal Mali Endeks yüzde 11.63 kayıpla 6.474 puana, Ulusal Mali Endeks ise yüzde 11.27 kayıpla 13.060 puana indi. İKİNCİ SEANSTAKİ GELİŞMELER Bakanlar Kurulunun olağanüstü toplantısında durumu değerlendiren hükümet, kabinenin istifa etmeyeceğini açıkladı. Başbakan Bülent Ecevitin Hükümet istifa etmeyecek. Ekonomik programa devam edilecek açıklaması, sınırlı bir iyileşmeye neden oldu. Endeks Ecevitin Hükümet istifa etmeyecek açıklamasının geldiği 14:20de alımlarla 9 bin puanı geçti. 5 dakika içinde 9.253 puanı gören endeks, daha sonra satışların etkili olmasıyla yeniden 9.000 puanın altına indi. Saat 14:55te endeks 8.806 puanla düne oranla yüzde 13.4 gerilemişti. Dövize yönelik talebin artarak devam etmesi, bankaların Merkez Bankasından yaptığı alımların 4.93 milyar dolara ulaşmasına neden oldu. DEMİRALP: PİYASALAR DÜZELECEK Bu arada, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, bugünkü MGK toplantısı sonrası piyasalarda yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, tedirgin olmayın, bunları atlatacak güçteyiz dedi. Demiralp, piyasaların yarın sabahtan itibaren düzeleceğini vurgularken, bugün beklenmedik bir gelişme yaşandığını, ancak piyasaların kısa zamanda dengeye geleceğini belirtti. Demiralp, programdan sapma veya olayı başka bir şekilde götürmenin söz konusu olmadığını, Ankaraya döndükten sonra bir durum değerlendirmesi yapacaklarını anlattı. İhale planlandığı gibi yapılacak Demiralp, yaptığı açıklamada, yarınki Hazine ihalesi dahil olmak üzere ekonomideki tüm uygulamaların planlandığı gibi devam edeceğini söyledi. Açıklamasında Hazine ihalesinin yapılacağını, bu konuda kimsenin kaygı duymaması gerektiğini ifade eden Demiralp, programdan kesinlikle bir sapma olmayacağını, zaten piyasaların bu akşamdan itibaren yeniden rayına girmeye başlayacağını da vurguladı. BANKACILAR İHALEYİ BEKLİYOR Siyasi gerginliğin piyasaları vurması ardından, bankacılar yarınki ihale öncesinde önlerini göremediklerini ifade ediyorlar. Kentbank Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz, yaptığı değerlendirmede, olaylar çok hızlı geliştiği için, bunun ekonomiye etkisi konusunda şu aşamada tahmin yapmanın mümkün olmadığını, bunun falcılık olacağını belirtti. Böcügöz, şöyle konuştu: Ama dünyanın sonu değil. Bir şekilde faiz ve piyasa dengesi kurulur. Faizler yüzde 80in üzerine çıkmasına karşın, piyasada bir hareket yok. Herkes açıklamaları bekliyor. Açıklamalar piyasaya yön verecek. Şu anda dövize olan talep 4.5 milyar dolar oldu. Rahatsızlığın bir ifadesi. Ama döviz hareketleri, yarın valörlü. Dolayısıyla bugünkü olaylar netleştikten sonra, bir kısmı geri dönebilir. Kalan kısmı, hiç şüphe yokki ekonomiyi olumsuz etkileyecektir. Hazinenin yarın gerçekleştireceği büyük ihale öncesinde ve IMF heyeti burada iken yaşanan gelişmelerin ekonomiye etkisi konusundaki bir soru üzerine Böcügöz, Şu anda içinde bulunduğumuz şartlar yeteri kadar talihsiz, IMF olmuş veya olmamış artık çok farketmez dedi. Garanti Portföy Yönetimiden Portföy Yöneticisi Tolga Güsar da, bono piyasasının hisse senedi piyasasına oranla görece daha iyi durumda kaldığını belirtirken, Özellikle yerli kurumların, pozisyonlarını kapatmasından kaynaklanan bir döviz talebi olduğu gözlendi. Bu arada, yabancı kuruluşların yaptığı hareketlerin de sınırlı kalması piyasalardaki durumu kötüleştirmedi. Yarın döviz talebinin sürüp sürmeyeceği önemli dedi. Güsar, Borsadan yana denilecek laf yok. TL faizinin gerilemesi gerekli. Yarın için en iyimser tahminle döviz talebinin devam etmemesi beklenebilir dedi. Gedik Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Uğur Yılmaz da, Türkiyeye zarar verilmek istenilse daha iyisi yapılamazdı derken, yarınki Hazinenin gerçekleştireceği en büyük ihale öncesi yaşanan krizin faizleri en az 10 puan yukarı çekeceğini kaydetti. Yılmaz, kriz öncesi yarınki ihalede faizlerin düşme şansının oldukça yüksek olduğunu ve piyasaların oldukça umutlu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: Kriz sonrası şu ana kadar Merkez Bankasından çekilen döviz miktarı 4.6 milyar dolara ulaştı. Faizler hızla yükseliyor. Yarından sonra siyasal ortamın yatışması, soğuması bizim için hiç birşey ifade etmiyor. Bu ekonomiye vurulabilecek en ciddi darbe. Kasımdaki finansal krizi atlatmaya çalışıyorduk, ikinci bir krizi Türkiye kaldıramaz. Yabancı yatırımcıların bir süredir ürkek davrandıklarını ve gecelik faizlerle yetindiklerini, izlemede kaldıklarını anlatan Yılmaz, bu gelişmelerden sonra Hazinenin yarınki ihalesine yabancıların girmeyeceklerini savundu. Uğur Yılmaz, piyasaların hem üzgün hem de kızgın olduğunu ifade ederek, Devletin zirvesinde yaşananların faturası halka kesilemez, bu olmaz. Daha sorumlu davranmaları gerekirdi diye konuştu. DÖVİZ ALIMI 4.9 MİLYAR DOLARI GEÇTİ Siyasi alanda yaşanan tedirginlik, dövize yönelik alımların gelmesine neden oldu. Bankaların Merkez Bankasından yaptığı döviz alımları 4 milyar 930 milyon dolara ulaştı. Dövize yönelik talebin artması, faizlere de olumsuz yansıdı. Bono piyasasında en fazla işlem gören 11 Temmuz vadeli bonolarda bileşik faiz sabah saatlerinde yüzde 63.9 düzeyinde bulunurken, hacimsiz piyasada gözlenen satışların etkisiyle faizler günü 108.41 düzeyinden kapattı. Bu bonodaki yükseliş ise 45.16 puan olarak gerçekleşti. Yarın valörlü işlemler ise yüzde 78.59dan yapıldı. Bir bankanın üst düzey yöneticisi de, faizlere yönelik yaptığı değerlendirmede, Hacimsiz piyasada sert hareketlerin yaşanması doğal. Bu noktada faizler her düzeyi görebilir. Bunların önemi yok. Önemli olan yarın yapılacak Hazine ihalelerine yönelik gelişmeler dedi. Aynı bankacı, Hazinenin yarınki ihalelerde borçlanmayı yenileme becerisi göstermesinin önemli olduğunu belirtirken, Faizlerin yüksek gelmesinden öte önemli olan gelecek talep miktarı şeklinde konuştu. Gecelik borçlanma piyasasında ise ortalama faiz oranı yüzde 43.21 düzeyinde kaldı. Bu arada, piyasalardaki dalgalanma serbest piyasaya yansımadı. Dolar, Cuma günkü değeri 687 bin liranın altında 685.200 liradan satılırken, mark 1.600 lira artışla 323.000 lira, sterlin 700 lira artışla 999.450 liraya çıktı. REPODA YÜZDE 760 GÖRÜLDÜ Piyasalarda yaşanan kriz, repoda da hızlı yükselişe neden oldu. Repo piyasasında gecelik işlemlerde en yüksek yüzde 760 görülürken, ortalama repo faizi yüzde 317.08 oldu. Gecelik faizler minumum yüzde 40, maksimum 760 olarak gerçekleşti. Bankalararası TL interbakında ise faizler minumum yüzde 39, maksimum yüzde 45 aralığında seyretti. En son yüzde 43den işlem gören piyasada, ortalama faiz yüzde 43.74 oldu. İHALEDE FAİZ YÜKSELEBİLİR Bu arada, Hazinenin yarın düzenleyeceği iki ihaleyle 2.9-3.2 katrilyon liralık bir borçlanma gerçekleştirecek. Bankacılar yapılacak 7 ay (19 Eylül 2001) ve 12 ay vadeli (20 Şubat 2002) bono ve tahvil ihalelerinde, siyasi gelişmelerin yarattığı olumsuz etkiyle faizlerin yükseleceğini öngörüyorlar. Siyasi alandaki gelişmeler ardından, daha önce faiz beklentisi yüzde 60-65 aralığında bulunurken, bankacılar faizlerin yüzde 70lerin üzerinde gelebileceğini ifade ediyorlar. Fon yöneticileri, özellikle yedi ay vadeli bonoya yönelik talebin yüksek olacağını öngörürken, bu kağıdın piyasada en fazla işlem gören niteliğine (benchmark) kavuşabileceğini söylüyorlar. Hazinenin çok önceleri yaptığı açıklamada, üstüste iki revizyonla 5.8 milyar dolara gerileyen itfadaki yabancı yatırımcı payının 1 milyar dolar civarında olduğu belirtilmişti. Bu durumda, yabancı talebi olmayacağı varsayımıyla 4.7 milyar dolar olan üst sınırda borçlanılması durumunda atıl kalan likiditenin dövize dönerek sistemden çıkması rahatsızlık yaratmayacak görünüyor. Bu arada, para piyasasında gecelik faizler yüzde 45 düzeyinde bulunuyor. Merkez Bankası düzenlediği üç günlük repo ihalesiyle, piyasaya toplam 1 katrilyon 200 trilyon lira verirken, ortalama bileşik faiz yüzde 59.68 oldu. HAFTANIN GÜNDEMİ G-20 ön hazırlık toplantısı 18-19 Şubat tarihlerinde Türkiyede yapılıyor. Toplantıya, Maliye Bakan Yardımcıları ve Guvernör Yardımcıları katılıyor. Ayrıca, IMFyi temsilen Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer gelecek. Hazine hesabına 19 Şubat Pazartesi günü eurobond ihraç bedelinin ikinci kısmı olarak 250 milyon Euro geliyor. Niyet mektubundaki takvime göre, 20 Şubat Salı gününe kadar TMSF bünyesindeki satılacak banka paketleri hakkında bilgi verilmesi ve tekliflerin istenmesi gerekiyor (VI. gözden geçirme için ön koşul). Başbakan Bülent Ecevit ve Bakanlar Kurulu hakkında DYP tarafından verilen Gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmeler Genel Kurulun 20 Şubat Salı günkü birleşiminde yapılacak. Bu hafta Devlet İstatistik Enstitüsü Ocak ayı kapasite kullanım oranını ve Hazine Ocak ayı İç Borç Stoku verilerini açıklayacak. | |||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||