| | | Beşiktaş sahaya, bir ilke imza attığını taraftara haykırarak özel bir pankartla çıkıyor. http://www.besiktasjk.com.tr
Siyah beyazlı yönetim, aylar öncesinden borsayı kulübün en büyük mali devrimi için gözüne kestirmiş durumda, yine yönetim Türkiyede ilk kez olmak üzere, kulübün eşyalarını satacak özel araçlar imal edip uygulamaya koyuyor. Yani yönetim, Avrupada bir çok kulübün davrandığı gibi davranıyor. Bilindiği gibi, UEFA artık şeffaf yönetimlerden yana. Mali, idari, hukuki. Bu açılardan bakıldığında iki ezeli rakibine oranla, Beşiktaş derinden derine geleceğin temellerini atıyor. Her türlü depreme dayanıklı temeller. Adanaspor maçına çıkılırken gözümüze çarpan bu pankart, bu duyguları yeşertti. Bir çok internet sağlayıcısı şirketin, en büyük rakibi şimdi Beşiktaş. Tabi yukarıda da anlatıldığı üzere taraftarla barış şart.
Adanaspor maçında görüldü ki, taraftar takımını yalnız bırakmıyor. Taraftar eğlenmek istiyor. Çeyiz seren, rakibi ezen bir futbol istiyor. Yani açıkçası, taraftar sahada karizma istiyor. Yönetimin saha dışındaki çağdaş çalışmaları, bir çok taraftarın yorumlamakta güçlük çekeceği şeyler. Beşiktaş, yeni ekonominin kurallarıyla oynuyor artık. Bazı şeylerin taraftara anlatılabilmesi için, yeşil çimenlerin üzerindeki başarının şart olduğunu küçücük çocuklar bile artık biliyor. Beşiktaş Genel Sekreteri Hüsnü Güreli, Galatasaray önce borçlandı, sonra başarılı oldu. Biz bunu borçlanmadan yapacağız. diyordu. Halka açılma çalışmalarının yoğun olduğu günlerdi. İşte bunu taraftara anlatamazsınız. Hele futbolculara hiç.
Beşiktaş - Adanaspor maçını izlemeye başlarken, bu pankart işte bu duygulara sürükledi. Evet Beşiktaş boş durmuyor, çalışıyor. Ne yazkı ki, maraton koşucusunun yalnızlığına düşmüş yönetim. İşin biraz da saha içi boyutuyla ilgilenmeleri lazım herhalde.
Taraftarın karşısına ilk yarıda utana sıkıla çıkmış bir Beşiktaş izlenimi edindik. Gençlerbirliği ve Rize bozgunlarından belli ki utanç duyuyorlardı. İkinci yarıda öyle bir 25 dakika oynadılar ki, bunu Barcelonaya, Fenerbahçeye ve Galatasaraya karşı ilk yarıdaki maçlarda da görmüştük. Son bölümlerdeki acizane Beşiktaş ise, üzerlerinden bir türlü atamadıkları sezon başından bu yana devam eden korkuydu. Takımın oyuncularına ne kadar güvenmezseniz güvenmeyin, ama onlara cesur olmayı öğretmek zorundasınız. Korkaklar bin kez, cesurlar bir kez ölür. İki maçta fark yedikten sonra, üçüncü maçta korkuyu unutursunuz. İşte bunun için de bir karizmaya ihtiyacınız vardır. John Benjamin Toshack, Christoph Daum, Pascal Nouma gibi. Taraftar hala bu karizmayı takımında görebilmiş değil.
Fiorentina da dar bir kadro. Korkuyorlar mı hiç? Floransa taraftarı yenilseler de iyi oynayan cesur futbolcularına ve teknik direktörlerine alkış yağdırıyor. Dilimizin altındaki baklayı çıkaralım. Scala, Ziya Doğan, Sinan Ergin, kısacası teknik kadro komple yenilenmeden, bu futbolculara korkuyu unutturacak bir kuvvet bulunamaz. Baksanıza Pascal Noumanın cep telefonu da Scalayı ıska geçmiş. Acaba başka bir teknik yönetim bunu affeder mi? Pascal Noumanın tribünlerdeki oy sayısı Scaladan fazla. Bunu Pascal da biliyor. O yüzden Kartala, teknik direktör - oyuncu koalisyonu sağlayacak yeni bir teknik kadro lazım o kadar.
Yönetimin geleceğe ait hamle ve icraatlarıyla çağdaş olan Beşiktaş, saha yönetiminin başarısızlığıyla haklılığını taraftara anlatamıyor. Bunu bi çözmek lazım.
| |