Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 17:26 TS 2 Haz., 2000
Hakan Aksay
 
Rusya’da ‘Kara kutu’ açılıyor
 

 
 
 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkedeki federatif düzeni değiştirmek için ilk adımlarını attı. Ancak Yeltsin’in halefi, Yeltsin’in merkezi otoriteyi yerel yönetimlere kaydırma politikasını devam ettirmek bir yana tam tersini uygulamaya soyundu, hem de çok kararlı bir biçimde.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Sağlığı, kamuoyu desteği ve siyasi öngörülebilirliği açısından aydan aya büyüyen kaygılar yaratan Boris Yeltsin’in sön döneminde, sivil ve askeri iktidar yetkileri, “Kremlin tayfası” ve örümceklenmiş Moskova bürokrasisi, - ellerinden gelseydi - gazete ilanıyla devlet başkanı arayacaktı. Eski liderle uzlaşarak varlıklarını sürdürmenin “uygun bir yolu”nu yapmaya, iktidarın sürekliliğini sağlayacak bir “halef” bulmaya, onu Yeltsin’e beğendirmeye gayret ediyorlardı. Viktor Çernomırdin, Sergey Kiriyenko, Yevgeniy Primakov ve Sergey Stepaşin “ümitleri boşa çıkarmıştı”. Ama güvenilir bir KGB geçmişi olan ve kendisine yardımcı olanlara asla nankörlük etmemesiyle bilinen Vladimir Putin kısa sürede göz doldurdu. Lider seçimi ve iktidarın devri için fazla zamanı ve şansı kalmayan Kremlin tayfası, Putin’de karar kıldıktan sonra, - elinden gelse - “Başkanlık seçimleri senaryosu aranıyor!” diye gazete ilanları verecekti. Uzun tartışmalardan sonra senaryo bulundu: “Çeçen savaşı!”
       Putin’in geçen yılın ağustos ayında başbakanlığa getirilişinden 31 aralık 1999’da fiilen başa gelmesine, 26 Mart başkanlık seçimlerini kazanmasına ve 7 mayıstaki yemin törenine kadar Moskova’dan hep aynı şey duyuldu: “Çeçen savaşı!” Birinci (1994-1996) Çeçen savaşından farklı olarak (terörden, radikal islamcıların Dağıstan baskınından ve birkaç kentte “faili meçhuller” tarafından patlatılan bombalar sonucu 300 civarında insanın hayatını kaybetmesinden ürken) Rusya halkının desteğini alan Kremlin, Çeçenistan’da önemli askeri başarı elde etti. (Savaşın şimdiki aşamasını ve gerilla savaşının gelecekte nelere yol açabileceğini bir kenara bırakalım.) Bu askeri başarı, bir zamanlar “süper devlet” olan ülkesi, son 8-10 yılda içte ve dışta hep sorunlar ve aşağılamalar ile karşı karşıya kalan, üzerlerine sinen “ulusal aşağılık kompleksi”ni aşmak için bahane arayan Rusya yurttaşlarına, en başta da Rusya Federasyonu’nun yüzde 80’inden fazlasını oluşturan Ruslara büyük heyecan verdi. Bu heyecan Putin’e seçimleri ilk turda rahatlıkla kazandırmaktan öte, onu “uzun yıllardır beklenen lider” haline getirdi. Üstelik hakkında o kadar az şey bilinirken ve kendisi de eski mesleki alışkanlığını sürdürerek hemen her konuda suskun kalırken…
       Bu durum bazı Rus gazetecilerin “pek tanınmayan, ama çok sevilen” yeni lideri “kara kutu” ya da “ak kağıt” olarak nitelemesine yol açtı. Ancak yemin töreninden sonra geçen birkaç gün içinde “kara kutu” hızla açılmaya başladı.
       
YETKİLER MERKEZE DEVREDİLECEK
       Yeltsin’in, Gorbaçov iktidarını yıkarken kullandığı “federatif merkezin yetkilerinin önemli bölümü özerk cumhuriyet ve bölgelere” sloganı, şimdi Putin’le birlikte tersine döndü. Rusya Federasyonu’na bağlı 89 idari birimde çıkarılan yasaların neredeyse üçte birinin federal anayasa ile çeliştiği, “feodal prensler” haline gelen yerel yöneticilerin Moskova’ya karşı gerekirse isyankar tutum içine girmekten çekinmediği bir ortamda, Putin, ilk amacı “üniter devletin güçlendirilmesi” olarak belirledi.
       Yedi federal bölge kurarak 89 idari birimi bunlara bağladı. (Başlarına atanan 7 bölge valisinden 3’ü ordu, 2’si haber alma kökenli.) Putin, özerk cumhuriyet ve bölge yöneticilerinin parlamentonun üst kanadı olan Federasyon Konseyi’nden çıkarılması, bunların “sık sık Moskova’ya gelip toplantı yapmak yerine, kendi cumhuriyet ve kentlerindeki ekonomik sorunlarla uğraşması” gerektiğini söyledi. Böylelikle yerel yöneticilerin dokunulmazlıklarının iptal dilmesi ve federal düzeyde liderler olmasının önüne geçme amacını ortaya koydu. Ayrıca bunlar her ne kadar seçimle de başa gelseler, iyi çalışmamaları ve/veya federatif anayasaya aykırı adımlar atmaları durumunda, Kremlin tarafından görevlerinden alınacaklarını bildirdi. (Ve bütün bunları, uzun ve belirsizliklerle dolu “anayasal değişiklikler” yoluyla değil, “devlet başkanlığı emirleri” ile yapmayı tercih etti.)
       Son aylarda Rusya’da en çok duyduğumuz cümlelerden biri olan “Putin’i destekliyoruz” cümlesi, kimilerince heyecanla, kimilerince alışkanlıkla bir kez daha dile getirildi. Sonra bir sessizlik yaşanmaya başladı. Söz konusu olan Rusya’nın federal-idari yapısının değişmesi, Moskova’nın olağanüstü güçlenmesi, Tataristan Devlet Başkanı Mintimer Şaymiyev’den Moskova Belediye Başkanı Yuriy Lujkov’a kadar pek çok liderin bir anda siyasi merdivenin birkaç basamak altına indirilmesiydi. Putin her ne kadar büyük bir güç topladıysa da, yaklaşık 10 yıldır ellerindeki yetkileri sürekli arttırmaya alışkın olan yerel yönetimlerin bu duruma tepki göstermeyeceğini düşünmek mümkün değil.
       Putin ülke içinde başlattığı bu ilk siyasi mücadeleyi kazanmak zorunda. Bu yolda bir dizi ünlü yerel yöneticinin kellesini almak pahasına da olsa.
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları