|
Sağlığı, kamuoyu desteği ve siyasi öngörülebilirliği açısından aydan aya büyüyen kaygılar yaratan Boris Yeltsinin sön döneminde, sivil ve askeri iktidar yetkileri, Kremlin tayfası ve örümceklenmiş Moskova bürokrasisi, - ellerinden gelseydi - gazete ilanıyla devlet başkanı arayacaktı. Eski liderle uzlaşarak varlıklarını sürdürmenin uygun bir yolunu yapmaya, iktidarın sürekliliğini sağlayacak bir halef bulmaya, onu Yeltsine beğendirmeye gayret ediyorlardı. Viktor Çernomırdin, Sergey Kiriyenko, Yevgeniy Primakov ve Sergey Stepaşin ümitleri boşa çıkarmıştı. Ama güvenilir bir KGB geçmişi olan ve kendisine yardımcı olanlara asla nankörlük etmemesiyle bilinen Vladimir Putin kısa sürede göz doldurdu. Lider seçimi ve iktidarın devri için fazla zamanı ve şansı kalmayan Kremlin tayfası, Putinde karar kıldıktan sonra, - elinden gelse - Başkanlık seçimleri senaryosu aranıyor! diye gazete ilanları verecekti. Uzun tartışmalardan sonra senaryo bulundu: Çeçen savaşı! Putinin geçen yılın ağustos ayında başbakanlığa getirilişinden 31 aralık 1999da fiilen başa gelmesine, 26 Mart başkanlık seçimlerini kazanmasına ve 7 mayıstaki yemin törenine kadar Moskovadan hep aynı şey duyuldu: Çeçen savaşı! Birinci (1994-1996) Çeçen savaşından farklı olarak (terörden, radikal islamcıların Dağıstan baskınından ve birkaç kentte faili meçhuller tarafından patlatılan bombalar sonucu 300 civarında insanın hayatını kaybetmesinden ürken) Rusya halkının desteğini alan Kremlin, Çeçenistanda önemli askeri başarı elde etti. (Savaşın şimdiki aşamasını ve gerilla savaşının gelecekte nelere yol açabileceğini bir kenara bırakalım.) Bu askeri başarı, bir zamanlar süper devlet olan ülkesi, son 8-10 yılda içte ve dışta hep sorunlar ve aşağılamalar ile karşı karşıya kalan, üzerlerine sinen ulusal aşağılık kompleksini aşmak için bahane arayan Rusya yurttaşlarına, en başta da Rusya Federasyonunun yüzde 80inden fazlasını oluşturan Ruslara büyük heyecan verdi. Bu heyecan Putine seçimleri ilk turda rahatlıkla kazandırmaktan öte, onu uzun yıllardır beklenen lider haline getirdi. Üstelik hakkında o kadar az şey bilinirken ve kendisi de eski mesleki alışkanlığını sürdürerek hemen her konuda suskun kalırken Bu durum bazı Rus gazetecilerin pek tanınmayan, ama çok sevilen yeni lideri kara kutu ya da ak kağıt olarak nitelemesine yol açtı. Ancak yemin töreninden sonra geçen birkaç gün içinde kara kutu hızla açılmaya başladı. YETKİLER MERKEZE DEVREDİLECEK Yeltsinin, Gorbaçov iktidarını yıkarken kullandığı federatif merkezin yetkilerinin önemli bölümü özerk cumhuriyet ve bölgelere sloganı, şimdi Putinle birlikte tersine döndü. Rusya Federasyonuna bağlı 89 idari birimde çıkarılan yasaların neredeyse üçte birinin federal anayasa ile çeliştiği, feodal prensler haline gelen yerel yöneticilerin Moskovaya karşı gerekirse isyankar tutum içine girmekten çekinmediği bir ortamda, Putin, ilk amacı üniter devletin güçlendirilmesi olarak belirledi. Yedi federal bölge kurarak 89 idari birimi bunlara bağladı. (Başlarına atanan 7 bölge valisinden 3ü ordu, 2si haber alma kökenli.) Putin, özerk cumhuriyet ve bölge yöneticilerinin parlamentonun üst kanadı olan Federasyon Konseyinden çıkarılması, bunların sık sık Moskovaya gelip toplantı yapmak yerine, kendi cumhuriyet ve kentlerindeki ekonomik sorunlarla uğraşması gerektiğini söyledi. Böylelikle yerel yöneticilerin dokunulmazlıklarının iptal dilmesi ve federal düzeyde liderler olmasının önüne geçme amacını ortaya koydu. Ayrıca bunlar her ne kadar seçimle de başa gelseler, iyi çalışmamaları ve/veya federatif anayasaya aykırı adımlar atmaları durumunda, Kremlin tarafından görevlerinden alınacaklarını bildirdi. (Ve bütün bunları, uzun ve belirsizliklerle dolu anayasal değişiklikler yoluyla değil, devlet başkanlığı emirleri ile yapmayı tercih etti.) Son aylarda Rusyada en çok duyduğumuz cümlelerden biri olan Putini destekliyoruz cümlesi, kimilerince heyecanla, kimilerince alışkanlıkla bir kez daha dile getirildi. Sonra bir sessizlik yaşanmaya başladı. Söz konusu olan Rusyanın federal-idari yapısının değişmesi, Moskovanın olağanüstü güçlenmesi, Tataristan Devlet Başkanı Mintimer Şaymiyevden Moskova Belediye Başkanı Yuriy Lujkova kadar pek çok liderin bir anda siyasi merdivenin birkaç basamak altına indirilmesiydi. Putin her ne kadar büyük bir güç topladıysa da, yaklaşık 10 yıldır ellerindeki yetkileri sürekli arttırmaya alışkın olan yerel yönetimlerin bu duruma tepki göstermeyeceğini düşünmek mümkün değil. Putin ülke içinde başlattığı bu ilk siyasi mücadeleyi kazanmak zorunda. Bu yolda bir dizi ünlü yerel yöneticinin kellesini almak pahasına da olsa. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||