Home page
Haber Menüsü


 
IMF eleştiriyor ama hata da yapıyor
 
IMF açısından krizin sorumluluğun Türkiye’deki yetkililere atıldığı, ancak özellikle Net İç Varlıklar politikası konusunda olası yeni hatalara gebe kararların da alındığı bir haftayı geride bıraktık.
 
Ozan Korman Tarman
 
13 Şubat—  Geçen haftaki yazımda risklerin yerli yerinde durduğunu savunmuş, yatırımcıları erken iyimserliğe karşı uyarmıştım. Ancak bileşik bazda bir ara yüzde 16’lara varan bir artışı açıkçası ben de öngörmemiştim. Programın geleceği açısından, faizlerin yüzde 60 ile yüzde 80 olması arasında maalesef pek bir fark yok. Peki neler oluyor da yine bu kadar yüksek reel faiz ödemek zorunda kalıyoruz?

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Siyasi gelişmeler, özelleştirme ve reel sektör temsilcileri ile yapılan görüşme öncesi piyasalara yayılan endişeler gibi bildik nedenlere girmeden önce, Net İç Varlıklar politikamızda geçen hafta ortası ilan edilen önemli bir değişikliğin faturasını vurgulamalıyım: NİV tavanı, artı 900 trilyondan, Haziran sonuna dek 0’a cekildi. Bu iddialı hedef, iki ana nedenden dolayı hatalı olmaya açık.
       Birincisi, geçtiğimiz Kasım’daki gibi bir kriz ortamı söz konusu olursa, Merkez Bankası yine müdahelede geç kalır mı sorusu ortaya çıkıyor.
       İkincisi, IMF heyeti son ziyareti sırası bu kararı aldığında, günlük yüklü döviz girişlerinin sonuna dayanmıştık ve heyet muhtemel o zamanki NİV düzeyine güvenmişti. (29 Ocak’ta -500 trilyon TL civarında idi).
       Karar ilan edilmeden bir gün önce 6 Şubat’ta NİV +100 trilyon civarında idi. Piyasa bu rakamlara baktığı zaman, Merkez Bankası’nın hedefe yakın kalmak için likiditeyi kısacağını ve fonlama maliyetinin artacağını düşündü. Ki öyle de oldu!
       
RİSKLİ BİR STRATEJİ
       Merkez Bankası’nın eski limitler ile gerçek durum arasında bir tampon tutma politikası yerine bu kadar riskli bir stratejiye gitmesi pek sağlıklı değil. Hele bir de siyasi endişeler (ya da benzer olumsuz gelişmeler) nedeniyle yüklü döviz çıkışları yaşarsak…
       Ya Merkez Bankası, IMF’i ikna etmekte yetersiz kalıyor…
       Ya da Pazar manşetlerinde krizin sorumluluğunu tamamen Merkez ile Hazine’nin üstüne yıkan IMF sorumluları Cottarelli ve Deppler, kriz nedenlerini analiz ederken bazı noktaları açıkta bırakıp, ateşle oynuyorlar.
       Hoş, İş-TİM konsorsiyumunun bu Salı yapması beklenen GSM lisans ödemesi likidite durumunu bir nebze rahatlatacaktır. KDV’si de eklendiğinde, Hazine’ye ulaşsacak rakam 2.369 milyar dolar.
       Bu paranın Merkez Bankası rezervlerine girmesi ile, fonlama şartlarına rahatlama gelebilir.
       
FAZİLET PARTİSİ DAVASINA GELELİM
       Anayasa Mahkemesi kararları, bu hafta da gündemde önemli bir yer tutacaktır. Geçen hafta alınan, Fazilet Partisi aleyhine açılan iki davanın birleştirilmesi kararı piyasaları tedirgin etti. Gerçi davanın savunmalardan sonra Mahkeme yargıçları önüne bir karara varılabilecek sekliyle gelmesi Mart ortalarını bulabilecek.
       Ancak davaların birleştirilmesi kararı, Fazilet Partisi’nin Refah Partisi’nin devamı olmaktan kapatılma olasılığını da arttırmış oldu. Piyasa oyuncuları, bu şekilde bir kapatmayla erken seçime dek uzanabilecek bir yolun açılmasına hala pek ihtimal vermeseler de, tedirginlikleri geçmiş değil.
       
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU GÖRÜŞÜLÜYOR
       Anayasa Mahkemesi bugün ayrıca Sosyal Güvenlik Reformu’nu ele alacak. Reformun en önemli parçası emeklilik yasını kadın ve erkekler için 58 ve 60’a çekmesiydi.
       Hukuksal itiraz ise buna değil, yasanın çıkarıldığı gün emeklilik yaşına birkaç yıl kalmış kişilerin 58 ve 60 yaşlarından önce emekli olabilmelerine. Mahkeme, bu ayrıcalığın Anayasa’nın eşitlik ilkesine uygun olup olmadığını tartışacak.
       
PİYASALARI HAZIRLAMAK...
       Özelleştirme cephesinde ise hem IMF Avrupa Masası Direktörü Deppler, hem de Hazine Müsteşarı Demiralp Türk Telekom’un özelleştirilememesinin bu programın sonu olmayacağı yönünde açıklamalar yaptılar. Mevcut uluslararası koşullarda pek bir talep olmayacağını sezmeleri etken olmuştur bu demeçleri vermelerinde.
       Biraz da piyasaları şimdiden olumsuz bir sonuca hazırlamak istiyor olabilirler.
       
TARTIŞMA YANLIŞ...
       Geçen hafta ortası reel sektör temsilcileri ile bir toplantı yapılacağının duyurulması bile, çoğu piyasa karar vericisini tedirgin etmeye yetti. Korkuları, program hedeflerinin popülizme yenik düşebileceği idi. Bu hafta sonu, birçok saygın ekonomi kalemi de onlara destek çıkmışlar.
       Endişelerinin kaynağını anlamakla beraber, bu denli mikroekonomiyi tartışmaktan kopmayı da yanlış buluyorum. Türkiye enflasyonu nasıl düşüreceği kadar, üretimi nasıl arttıracağını ve gelir dağılımındaki adaletsizliği nasıl azaltabileceğini de tartışmak zorundadır.
       IMF açısından krizin sorumluluğun Türkiye’deki yetkililere atıldığı, ancak özellikle Net İç Varlıklar politikası konusunda olası yeni hatalara gebe kararların da alındığı bir haftayı geride bıraktık.
       Dilerim bizi bu denli eleştirirken, kendi hatalarını da fark edebilmişlerdir.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları