|
![]()
![]() | ![]() ![]() | ![]() | ![]() | |||||||
|
8 Şubat Mustafa Denizlinin onbirinde defansif özellikli 5, Lucescunun onbirinde 3 futbolcu vardı. Fenerbahçenin yedekleri daha zengindi. (Baliç, Rapaiç, Ali Güneş). Maçtan önceki saatlerde her spor yazarı bu üçlüyü ilk onbirde sayarken, Mustafa hoca herzamanki şakacılığıyla üçünü de kenara oturtmuştu. |
![]() ![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Onbeşinci dakikada Revivo, Fenerbahçenin ilk gol girişimini gerçekleştirdi. Bu ana kadar ürkek ve teslimiyetçi gibi görünen Fenerbahçe, Galatasaraylı futbolcuların kafasında Baliç, Rapaiç, Fenerbahçe hiç izlenimini yaratmayı, bilerek veya bilmeyerek iyi başarmıştı. Onbeş dakika oyunu seyreden Mustafa Denizlinin Fenerbahçesi, yeni hücum planı için, altı dakikalık adaptasyon dönemi ile, 21de beraberliği bulup devamını getirmeyi tasarladığı şekliyle tamamladı. Denizlinin komutanı İsrailli Revivo, sonraki 15 dakikaya sığan üç golün gerçek kahramanı. Ümitin agresifliği başta olmak üzere, Galatasarayın ilk yarıda rakibine yaptığı dokuz faulün altısı üç golün atıldığı 21-36 dakikalar arasındaydı. Galatasaray ancak 45. dakikada rakip kaleye gidebildi. Mustafa Denizlinin Galatasarayı, 89 yılında Fenerbahçeye 3-0dan vermişti 4-3ü. İkinci yarı için tahminler bu yönde yapılıyordu ve tuttu. 80. dakikada Baliç-Andersson formülü yerine icat edilen Serhat-Revivo ikilisi oyundan şovla çıkarılınca, Galatasaraylıların dikkat etmesi gereken hücumcu Fenerbahçeli kalmadı. Fenerbahçe dörtlü savunmada bocalayarak, 4-4e engel olamadı. Galatasarayda, Ergün 15 top kaybıyla sahanın en kötüsüydü. Okan, Suat ve Emre namı diğer bücürler, tanınmayacak haldeydi. Bülentin saha içindeki siniri, özellikle Ergün ile olan diyaloğu oldukça antipatik ve gergin bir ortam yarattı sahada. Futbolda penaltılarla biten maçların, skoru aslında doksan dakika sonrasındaki tabelaya yansıyandır. Yani dört dörtlük bir maç vardı ortada. SÜPER YEDEKLER Revivo-Serhat ikilisi çok mu mükemmeldiler, yoksa Bülent-Taffarel ikilisi çok mu kötüydü? Aslında maçın anafikri bu soruya hangi cevabı verdiğinizde saklı. Eğer Revivo buysa Baliç, eğer Serhat buysa Andersson, Fenerin süper yedekleri olmaya aday. Futbol keyif oyunu. Eğlenceli bir gece yaşadı Türkiye. Kazananın rengi önemli değil. Önemli olan sahadaki heyecan ve mücadeleydi. Teknik olarak her türlü yoruma girebiliriz ama bazı dikkat edilmesi gereken hususlar var ki, onu geçmeyelim. İstiklal Marşımızı artık her maçtan önce çalarak, ona hakaret etmeyelim, ucuzlatmayalım. Marş çalınırken Fener taraftarı, Galatasaraya küfür ediyordu. Marş bitti, Kahrolsun PKK diye bağırdılar. Statlarda marş okunması geleneği, PKK terörü ile başlamıştı. PKK terörü bittiğine göre, seyirci Fransayı protesto etse belki daha anlamlı olurdu. Demekki ezbere yapıyoruz bunları. Tüm spor yazarlarının Hagisi Revivosu, kısacası en babası İslam Çupi için 1 dakikalık saygı duruşu da slogan ve küfürleşmeden payını alınca, çirkin bir başlangıç oldu. Ne kadar çirkin olursa olsun başlangıcı, gecenin finali çok güzeldi. Galatasaraylılar otobüse binerken topçulardan birinin sesi yankılandı, Duydun mu oğlum, Fiorentina iki tane çakmış. Karşıdan gelen ses, Herhalde. Ne sandın?. Yoksa sahadakilerin aklı başka yerde miydi? Onu da bilemeyiz ama, şu bir gerçek ki Jardel Terimin emrinde olsa bu kadar hantal kalmazdı. Zaten Portodaki de bu Jardel değildi. Kopya mı ne? | ||||
![]() |
![]() |
||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||
![]() |