| | | | Ocak ayının ilk günlerinde, ABD ekonomisinde hissedilen yavaşlamanın bir kalıcı resesyona dönüşmemesi için, beklenenden erken bir faiz indirimi gerçekleştiren FED, 30 Ocak’ta gerçekleşen Açık Piyasa Komite (OMC) toplantısı için de yeni sinyaller veriyordu. ABD’de piyasalar, yeni bir faiz indirimi için kendilerini hazırlamışlardı.
Ocak ayının son günü gerçekleşmesi beklenen faiz indiriminde ankete katılan piyasa oyuncularının yüzde 65’e yakın bir kısmı yüzde 0.5’lik bir faiz indirimi, daha küçük bir kütle ise yüzde 0.25’lik bir faiz indirimi üzerinde duruyordu.
Faiz indirimi ihtimalini güçlendiren en önemli gelişme, Salı günü açıklanan Tüketici Güven Endeksi oldu. ABD ekonomisinde, 1990 yılından bu yana ki en büyük düşüşü gösteren Tüketici Güven Endeksi, piyasalardaki endişeleri arttırarak bir faiz indirimine yönelik beklentileri güçlendirdi.
|
|
|
ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'in vergi indirimine vereceği destek ilgiyle bekleniyor.
| | 
ABD ekonomisinin bir resesyona doğru sürüklendiği beklentisi kırmak için FED yapabileceği en üst sınırdaki faiz indirimini gerçekleştirdi. FED’in yüzde 0.75 gibi beklenmedik bir faiz indirimi gerçekleştirmesi, sanılanın aksine piyasalarda olumlu tepkiye yol açmak yerine, ABD ekonomisi ile ilgili endişelerin doruk noktasına çıkmasına ve piyasalarda daha yoğun bir paniğe neden oluşturabilirdi. Bu nedenle, FED’in her türlü olasılığı dikkate alarak, ölçülmüş-biçilmiş bir faiz indirimi gerçekleştirdiği anlaşılıyor.
VERGİ İNDİRİMİ İÇİN ZEMİN YOKLANIYOR
Tüm bu gelişmeler, Başkanlık seçimleri esnasında Amerikan halkının vergi yükünü azaltacağını ifade eden Başkan Bush için, verdiği sözü yerine getirmesi açısından uygun bir zemin oluşturmaktamıdır, bunu yakında göreceğiz. FED Başkanı Greenspan’ın Kongre’de geçtiğimiz hafta Amerikan halkının vergi yükünün hafifletilmesine yönelik sorulara verdiği yanıtlar, bir ölçüde Başkan Clinton’ın veda konuşmasında Başkan Bush için sarfettiği uyarıcı sözler ile örtüşüyordu.
Kamu fazlası veren ABD ekonomisinin vergi indirimleri sonrasında tekrar kamu açığı veren bir noktaya gelmemesi gerektiği uyarısını gündeme getiren Clinton’a rağmen, eğer Amerikan halkı bir resesyon endişesini yoğun bir şekilde yaşar hale gelir ise, Başkan Bush Kongre ve FED karşısında vergi yükünü azaltarak ekonomiyi canlandırmak konusunda daha yoğun bir kamuoyu desteğine kavuşabilir. Önümüzdeki günler, Bush Yönetimi’nin çalışmalarını yoğunlaştırması açısından tempolu geçecek gibi gözüküyor.
FAİZ İNDİRİMİ İVME SAĞLAYABİLİR
Bugün bir basın toplantısı gerçekleştirecek olan Avrupa Merkez Bankası ise (ECB), ABD ekonomisinde gerçekleşmiş olan yüzde 1’lik faiz indirimini değerlendirmek isteyebilir.
Bu yıl, Avrupa Birliği ekonomilerinde ortalama yüzde 3’lük bir bir büyüme beklendiği dikkate alınırsa, ECB’nin bu beklentileri kuvvetlendirecek şekilde, yüzde 0.25’lik bir faiz indirimi katkısında bulunması gündeme gelebilir. Bu noktada, Londra ve Frankfurt’ta piyasa oyuncularının yakından takip ettiği bir parasal göstergenin M3 Para Arzı olduğu gözleniyor. Eğer, Avrupa Merkez Bankası’nın gerçekleştirebileceği bir faiz indiriminin enflasyonist etkisi minimal olarak olarak öngörülür ise, muhtemel bir faiz indirimi Avrupa ekonomilerine de ivme sağlayacaktır.
Türkiye’nin dış ticaret dengesi açısından Avrupa ekonomilerinin canlılığı ve bu yıl Euro’nun Dolar karşısında bir miktar daha güçlenmesi önemli avantajlar olarak görülüyor. Dün gerçekleşen faiz indirimi sonrası, bir ara Dolar karşısında 0.92 doların altını dahi görmüş olan Euro’nun 0.94 dolar seviyesinin üstüne kadar tırmandığı gözlemleniyor.
Eğer, Euro 0.95 seviyelerinde kendine tabar yapmayı başarırsa, 2000 yılında pariteden olumsuz yönde etkilenmiş olan Türk ihracatçısı bu yıl etkiyi bir ölçüde telafi edebilir.
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bugün Türkiye saati ile saat 15:30’da gerçekleştireceği basın toplantısından çıkacak sonuçlar önemli gözüküyor. Bakalım, Avrupa bacağında da bir faiz indirimi söz konusu olacak mı? | |
Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları
