|
|
Piyasaların tümü, yavaşlayan Amerikan ekonomisinin mutlaka bir faiz indirimine ihtiyacı olduğu görüşünde. ÖNCE MALİ DİSİPLİN 25 Ocakda Amerikan Senatosunda FED başkanı Greenspan, yaptığı bütçeyle ilgili açıklamalarında, gündemdeki faiz oranlarının inidirimiyle ilgili bir ifadede bulunmadı. Ekonomide büyümenin sıfıra yaklaştığını, bütçedeki fazlanın harcamalar yapılarak eritilmesi yerine, vergi indiriminin daha yaralı olacağı görüşünü vurguladı. Başkanlık seçimini kazanan Bushun seçim kampanyası boyunca vaad ettiği 1.6 trilyon dolarlık vergi indirimine, Greenspanın sıcak bakmadığı biliniyordu. Yavaşlayan ekonomiden gelen sinyallerin artmasıyla, FED Başkanı, vergi indirimini için uygun zaman olduğu kanısında. Piyasalar, bu açıklamaların ardından Greenspanin vergi indirimine karşı olmadığını düşünmeye başladı. Ancak yaptığı açıklamanın tam metni okunduğunda şu uyarıları görmekteyiz: Mali disiplinden asla vazgeçmemeliyiz. Uygulanan mali politikalarda israrcı olmalıyızki geçmişte mali dengesizlikler yaratan bütçe açıklarına geri dönmeyelim. SORUMLULUK KİME AİT... Yakılan yeşil ışığı sadece haddindan fazla soğuyan ekonomide yer alacağı, şayet yeniden büyüme hızlanırsa, Greenspanın vergi indirimine asla sıcak yaklaşmayacağı, bu açıklamaların ardından ortaya çıkmış oldu. Faiz indirimi ve bunun ne kadar olacağı siyasetçilerin, parlamentonun alacağı bir karardır diyerek sorumluluğun kime ait olacağını işaret etti. Durgunluk senaryolarına da pek itibar etmediği, FED başkanı tarafından bir kez daha belirtildi. Ekonominin, vergi indirimi sonucunda kısa dönemde hız kazanamayacağı, istenilen canlılığın bir (birden fazla) faiz indirimiyle gerçekleştirileceği tüm ekonomistlerin ortak görüşü. Dünya piyasalarının beklentisi ise, Atlantikin iki yakasında da faiz indirimine gidilmesi. 2000 yılı bittiğinde, Amerikan ekonominin yavaşlaması piyasaları rahatsız edecek boyuta gelmişti. Ocak ayının ilk günlerinde Wall Streetin, öteden beri yaşadığı problemi de nüksetti: Düşük kar uyarıları ve gerileyen satış rakamları. YATIRIMCI BONOYA YÖNELDİ Şirketlerin açıklayacakaları performanslarının piyasalarda olumsuz olacağı kuşkusu, volatilitesi yüksek olan teknoloji hisselerinin kalesi Nasdaq endeksini geçen 22 ayın en düşük seviyesine getirdi. Yatırımcılar, güvenli buldukları hazine bonolarına yöneldiler. Piyasalar tedirgindi ve şu yorumlar yapılıyordu: Bütün kötü haberleri henüz duymadık Kendisiyle mücadele edecek değiliz, yine de merak ediyoruz FED nerede? FED NEREDE? FED çok yakındaydı ve bu serzenişlerin yapıldığı gün, 3 Ocakda, yarım puanlık faiz indirimi geldi. Piyasalar önce yükseldi sonra geriledi, tekrar çıkışa geçti. Ancak FED bu süprizi ekonomi durgunluğa girmemesi için gerçekleştirmişti. Anlaşılması gereken, FEDin hisse senedi fiyatlarının düşüp düşmemesiyle ilgisinin olmadığıdır. FEDin tek düşüncesi, A.B.D. ekonomisinin azami sürdürülebilir büyümesidir. Buna bir de tam istihdam hedefini ekleyebiliriz. İşte bu hedeflere ulaşabilmek için FED, açık piyada işlemleri, bankaların rezerv zorunluluklarını ve üye bankalara uygulanan faizleri bir araç olarak kullanır. Bunların içinden FOMC(Federal Open Market Committee), Federal Açık Piyasa Komitesiinde alınan faiz hadlerinin ne olacağı, piyasalar direkt ve en hızlı etkiyi yaratır. FEDin şeffaf bir kurum olmadığı kadar ağzının sıkı olması da, piyasaların üzerinde tartışacağı ve spekülasyonlar yaratacağı argümanlar vermez. Bununla birlikte FEDin sıradışı başkanı Greenspan, yaptığı açıklamalarda piyasalara ne olacağının işaretini veridiğini görüyoruz.. Bu işaret ise yorumlayabilenleri hiçbir zaman yanıtlmaz. FEDİN HEDEFİ Enflasyonla savaşan FEDin gerektiğinde par musluklarını açması bir sorun teşkil etmez. Nitekim, 1990ların başında borsada 500 puanlık bir kaybın meydana geldiğinde, piyasalara para enjekte edildi ve faiz oranları düşürüldü. Ancak aylar sonra, enflasyonu daimi düşman belleyen FED faiz oranlarını yükseltmekte tereddüt etmedi. Meydana gelebilecek bir takım sıradışı olaylar, uzun vadeli düşünen antienflasyonist FEDin azami sürdürülebilir büyüme hedefinden asla saptırmamaktadır. Bu kararlı tutum, yaşanan dalgalanmalar rağmen, Greenspan sayesinde programın sekteye uğramadan devam edeceği düşüncesini yatırımcılara benimsetmiş durumda. Piyasalar, FED başkanın ağzından çıkacak her sözü yorumlamaya çalışması bıraktığı bu izlenimden kaynaklanmaktadır. Yine de bazı uzmanlar ve piyasa adamlarının, başkan Greenspanın her zaman doğruyu bulamadığını, hatta üretim kaybına ve yeni iş imkanlarını yok eden gerici bir politika izlediğini savunduğu olmuştur. SONUÇ.... FEDin ve başkanı Greenspanın (geçmişteki FED başkanlarının da) tek mücadelesi enflasyonladır ve hisse senedi piyasasındaki gelişmelere göre izlediği politikada bir değişiklik yapmaz. Yapılması beklenen faiz indirimini FED, Amerikada enflasyon ve durgunluğun geldiği seviyeleri gözeterek gerçekleştirecektir. Mali disiplinden, siyasette öne çıkan hiçbir kaygı için, ödün vermek niyetinde değildir. En önemli hedefi azami sürdürülebilir büyüme ve tam istihdamı sağlamaktır. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||