|
Türk Musevilerinin açıklaması |
|||
Bir zamanlar 24 Nisan Sendromu vardı. Ermenilerin, dünyanın her köşesinde Soykırım naralarını atmayı, toplantılar yapmayı, anıtlar açmayı ve çeşitli ülkelerin yasama organlarında karar tasarıları gündeme getirdikleri bir sembol gün. Şimdi ise 27 Ocakı, tüm dünyada Yahudi Soykırımını Anma Günü olarak kayda geçirilen ve Auschwitz ile Birkenau toplama kamplarının ele geçirilişinin yıldönümü, Ermeniler tarafından çalınmak isteniyor. Kaderin acı bir cilvesi, 27 Ocak Türkiye açısından hem de tam bu bağlamda, çok anlamlı bir olayın yıldönümü : 27 Ocak 1973 tarihinde Ermeni katillerin namluları, Türkiyenin Los Angeles Başkonsolosluğunda görevli Mehmet Baydur ve Bahadır Demire çevrilmiş, sözde soykırımın intikam mermilerini sıkanlar daha sonra 40 Türk diplomatını katledecek ölüm makinesinin düğmesine o gün basmışlardı. 27 Ocak 1973den sonra, ASALA örgütü sadece Türkiyenin yurtdışı temsilciliklerinde değil, bizzat Türkiye topraklarında da gerçekleştirdikleri kanlı eylemlerle, yalan üzerini kurulu bir intikam furyasını yıllarca sürdürmüşlerdi. İşte, şimdi de İngiltere toprakları bu kanlı oyunun uzantısı siyasi manevralara sahne oluyor. İngiltere hükümeti, ısrarla Biz 1915 olaylarını bir soykırım (genocide) olarak kabul etmiyoruz. Ama bu katliamları (massacres) hükümetimiz o zaman da kınamıştı. Hala kınıyor, görüşünü savunuyor. Buna rağmen, Ermeni lobisinin çabalarına boyun eğen İngilizler, 20 Ermeni temsilciyi törene alarak buyrun istediğiniz kini kusun tavrına giriyorlar. Üstelik editoryal açıdan özerk, ama devletin temel politikalarına paralel yayın yapan BBC de 23 Ocak gecesi yayınladığı haber programı benzeri yayınlarla ve 27 Ocak günü yapacağı naklen yayınla, tamamen tek yanlı Ermeni propagandasının aleti oluyor. İngiltere hükümeti ayrıca yine bizim resmi tavrımız değil söyleminin ardında, Londrada geçen yıl açılmış bulunan Soykırım Müzesi-Sergisi niteliğindeki olayı 20nci yüzyılın tüm katliamlarını kapsayacak bir niteliğe dönüştürmeye hazırlanıyor. Bu da boy boy Sözde Ermeni soykırımı fotoğraflarının bu sergiye girmesini beraberinde getirecek. Bu durumda Türkiyenin önüne zor bir diplomatik açmaz koyulmakta. Ankara, perde arkasında Londraya karşı sitemini ve girişimini en üst düzeyde iletirken, resmi bir tavır alma noktasına gelince eli ayağı bağlanıyor. Çünkü İngilterenin resmen Ermeni (genocide) iddialarını kabul etmemesi ve törenin kapsamını Yahudi olayı ile sınırlı tuttuğunun altını çizmesi, Türkiyeye açıktan bir söz söyleme şansı ve eyleme girişme olanağı tanımıyor. Ticaret hacmının giderek arttığı, son yıllarda diplomatik anlamda karşılıklı ilişkilerin uzun süredir olmadığı kadar iyi düzeye geldiği Londra ile kavga ortamından her iki taraf da yarar görmeyeceğinin farkında. Ancak, bir yandan da Ermeni iddialarının Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasında, her zamankinden daha sık seslendirilir olması, ekran ve gazete sayfalarında tek kale yayınların çığ gibi büyümesine İngiltere hükümeti de açık bir tavır almayarak taşeronların işini kolaylaştırıyor. Türkiyeye, hem hükümet hem de sivil kuruluşlar düzeyinde, her zamankinden daha ağır bir görev düşüyor. O da, resmi ya da gayrı resmi, açıktan ya da sinsice, bizzat kendi eliyle ya da taşeronları aracılığıyla, kimden gelirse gelsin haksız ve yanlı propagandayı göğüslemek için yeni bir cephe oluşturmak. Hem resmi, hem de sivil düzeyde, bugüne kadar anlatamadığı tarihi , anlatmanın yollarını aramak. Bu da, olayı 27 Ocaka hapsetmeyip, diğer 364 güne yayarak Ermeni ataklarını sahanın her yerinde göğüslemekten, akamedisyenlerin, tarihçilerin, diplomatların, basının, işadamlarının, tüccarların kısacası herkesin kollarını biraz daha yukarı sıvamasından geçiyor. | ||||
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||