| | | 1945 yılında Auschwitz ve Birkenau’daki Nazi toplama kamplarının ele geçirilişinin yıldönümünde yapılacak olan Soykırım Anma Toplantısı’na Ermeniler, “1915 olayları da dahil edilsin” diyerek, bu dönemdeki olayları “Soykırım” olarak tescil ettirme girişimlerine, İngiltere İçişleri Bakanlığı daha önce kesin bir ret yanıtı vermişti. Yanıtta “1915 katliamlarını (massacres) o zaman da kınadık, hala kınıyoruz” ifadesi kullanılmış ancak “Soykırım” değerlendirimesine katılınmadığı da vurgulanarak, “Ayrıca, bir yerde çizgiyi çekmek gerek.

Ümit Enginsoy: ABD’de yeni tasarı

Bu törenin , özellikle Yahudi Soykırımını konu alması amaçlanmıştır” denilmişti.
Ancak Ermeni lobisinin çabaları yoğunlaşarak sürerken, hafta sonunda basına yansıyan haberlerde İçişleri Bakanlığı’nın “utangaç” bir tavır değişikliğine gittiği, bu bağlamda diplomatik misyon şeflerinin yanısıra Ermeni Başpiskoposu Giziryanı da törene davet ettiği, BBC’nin de Cumartesi günkü naklen yayın sırasında sözde “Ermeni Soykırımı” vurgusuna yer verileceği belirtilmişti.
Töreni naklen yayında sunacak olan BBC Dış Haberler Editörü John Simpson da bir gazeteye yazdığı makalede “Ermeniler soykırıma uğramıştır. Bunu da yayında zikredeceğim,” diyerek açık açık törenin kapsamını dile getirmişti.
DIŞİŞLERİ: BİZ KARIŞMAYIZ
İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın bir yetkilisi ise, bu konudaki bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi:
“Törenin kapsamının değiştiği yolundaki haberler gerçeği yansıtmıyor. İngiltere, 1915 dönemindeki katliamları kınamakla birlikte bunu bir soykırım olarak değerlendirmemektedir. Bizim için, 1939 - 45 döneminde Yahudilerin uğradığı soykırımdır. 27 Ocak’taki törene diğer diplomatik misyon temsilcileri gibi Ermenistan Büyükelçisi de davetlidir. Diğer dinlerin temsilcileri gibi Ermeni Başpiskopos da davetlidir. BBC’nin yayın içeriğine ise karışamayız..”
İngiltere hükümeti, aynen bundan önce PKK örneğinde olduğu gibi Türkiye’nin çıkışını, “Resmi politika” olarak haklı bulduğunu savunurken, “fiiliyat”da Türkiye’yi son derece rahatsız edebilecek eylem ve girişimlere göz yummayı sürdüreceğe benziyor.
MED TV ÖRNEĞİ
PKK’nın yayın organı MED-TV’nin kapatılmasını isteyen Türkiye’ye de “Biz tabii ki terörizme karşıyız” yanıtını veren İngiliz hükümeti, “Ancak ülkemizde yayınların düzenlenmesi, yasalar çerçevesinde ITC (Bağımsız Televizyon Komisyonu)’nin yetkisindedir biz karışamayız” diyerek, yıllarca fiilen bu yayınlara izin vermişti. MED-TV’nin kapatılması ardından da başka bir isimle yine İngiltere üzerinden yayın yapılmasına aynı gerekçe ile karşı çıkmamayı sürdürüyor.
Bu kez de, yine “Türkiye’nin soykırım yapılmadığı yolundaki itirazına hak veriyoruz. Zaten tören programında ve kapsamında da böyle bir şey yok” derken, bir yandan da “Konuşmaların ve yayının içeriğine karışamayız” tavrıyla, “Şiş’i koruyacağım derken, kebab’ı kendi halinde yanmaya” terketmek amaçlanıyor. Bu durumda , İngiliz hükümeti nezdindeki temaslarını aylardır sürdüren ve son güne kadar sürdüreceği belirtilen Türkiye Büyükelçisi’nin törene katılıp katılmama kararı konusunda Ankara’dan son ana dek işaret bekleyeceği de anlaşılıyor. | |