Home page
Haber Menüsü


 
AB ile gecikmenin maliyeti ekonomiye
 
Türkiye bir kez daha zaman kaybına uğramaya mahkum edildi. Açıkçası, Aralık ayında tamamlanması gereken bir çalışmanın, Mart’tan önce tamamlanmayacağı anlaşıldı.
 
Emine Uşaklıgil
 
19 Ocak—  Türkiye’nin Avrupa Birliği yolu uzadıkça uzuyor. Türkiye’nin 2000 yılını boşa geçirmiş olması, liderlerimizin Ulusal Eylem Planı’nı bir türlü sonuçlandıramaması, Türkiye’nin düşük reform temposu, kimbilir bütün bunlar Türkiye’yi değil üye, aday bile görmekten rahatsızlık duyanları ne kadar da sevindirmiştir.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Taraflar, Türkiye’nin adaylığını tescil eden Helsinki Zirvesi sonrası yaşanan olumlu havadan geçen yıl oldukça uzaklaşmış durumda. Türkiye, AB’ye yakınlaşma açısından düşük bir performans sergilerken, AB bünyesinde Türkiye’nin adaylığına soğuk bakanlardan da seslerini yükselmeye başladı, Helsinki kararını “cesur” bir karar olarak niteleyenler de arttı.
       Geçen Aralık’daki Nice Zirvesi kararları ile yeniden yapılanma yönünde ciddi adımlar atan AB’nın aksine, Türkiye yeniden yapılanma sürecini erteledi durdu. Haziran’a girdiğimizde, ister üç yıllık istikrar programının gerektirdiği reformlar konusunda, iser AB’ye uyum sürecini planlanmasında, Ankara’nın isteksizliği iyice ortaya çıkmıştır.
       Reformlar konusundaki gecikmelerin, ne türden maliyetlere yol açabileceğinin provasını mali krizle yaşanmıştır. Türkiye, soluk kazanmak ve “güvenilirlik imajını yeniden tesis etmek durumda. Bu güvenirliliğin, sadece siyasi ve ekonomik reformlardan geçtiğini düşünmek pek de olası değil. Ankara’nın hem yurtiçi hem dünya kamoyunu Kıbrıs’ı ilhak için yola çıkmadığına ikna etmek zorunda. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen’in Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’nin bir parçası olarak AB’ye girmesini düşünmenin bile abes olduğu yolundaki açıklaması yaygın kuşkuların bir ifadesi.
       
ERTELEME YERİNE YAPILABİLECEKLER
       Ulusal Programı iki kez ertelemek yerine, bu programının büyük ölçüde tamamlandığı, uygulanması için seferberlik ilan edildiği, ancak çok hassas bir iki konuda liderlerin en kısa zamanda görüş birliğine varacakları yollu bir açıklama, aslında bu konuda siyasi iradenin varlığına işaret edebilirdi.
       Daha iyisi, program eksik olmaksızın tamamlanabilirdi. Bu da AB’nın şubat ayı içersinde Avrupa Parlamentosu ve Konsey düzeyinde alacağı kararların Türkiye ile ilgili alacakları kararların Türkiye lehine olmasını kolaylaştırırdı.
       Böylece, Katılım Ortaklığı Belgesi çerçeve yönetmeliği’nin Avrupa Parlamentosunda şubat ayında görüşülmesi ve Konsey tarafından - ki oy birliğı ile bir karar gerektiriyor - martta onaylanması da kolaylaşmış olunurdu. Verheugen’in “Katılım Ortaklık Belgesi’nden uzak ve eksik bir program sunulacağı yerde gecikmesi tercihdir” yolundaki uyarısına da muhatap olunmazdı.
       Ama onu yapacak yerde, Türkiye bir kez daha zaman kaybına uğramaya mahkum edildi. Açıkçası, Aralık ayında tamamlanması gereken bir çalışmanın, marttan önce tamamlanmayacağı anlaşıldı. Bunun maliyeti yetmiyormuş gibi, Türkiye’nin hala hazır olmadığı mesajı da dünyaya yayılı verildi, vesselam.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları