|
Sizi Dikey Limite çeken neydi? | |||||||||
|
Heyecan verici bir senaryoydu. Büyük bir aksiyon filmi; iyi bir kadrosu ve dramatik bir hikayesi var. Ayrıca ben bir Martin Campbell (filmin yönetmeni) hayranıyım. Martinin bu proje için gösterdiği çabadan çok etkilendim. Filme nasıl hazırlandınız? Bir ay boyunca Yeni Zelandada dağcılık kurslarına katıldım. Dünyanın en iyi dağcılarıyla birlikte, tırmanışta neler yapmam gerektiğini öğrendim. Bir ayın sonunda tam anlamıyla bir dağcı oldum diyemem ama rahat bir tırmanış yapacak kadar alışkanlık kazandım. Dahası, ekipmanlara güvenmeyi ve onları kullanmayı öğrendim. Daha önce tırmanmış mıydınız? Çocukken ağaçlara tırmanırdım, ama Chicagoda dağ yok. Chicagonun kuzeyinde Wilmot adında suni bir dağ var. Zirveden aşağıya kaymak yalnızca 30 saniye sürüyor. Ama Chicagodaki çocuklar için bu dağ demekti. Cesaretli biri misiniz? Pek sayılmaz. Tırmanmaya ilk başladığımda, kelimenin tam anlamıyla titriyordum. Ama insanların dağcılığa neden bu kadar bağlandığını anlayabiliyorum; fiziksel bir meydan okuma var ve inanılmaz heyecanlı. Tam bir adrenalin dopingi, muhteşem bir heyecan. Başka filmleriniz içi ne tip hazırlılar yaptınız? Üç Silahşörler/Three Musketeersdeki DArtagnan rolü için ata binmeyi öğrendim; Batmandeki Robin rolü için ise trapez kullanmayı. 60 kişilik bir ekip ve 20 tonluk malzemeyle, her gün helikopterle Yeni Zelandadaki kampınızdan Cook Dağına gittiniz. Bu gidişler ve dönüşler hakkında ne düşünüyorsunuz? Helikopterler, belki de en kötüsüydü çünkü kendimi o araçların içinde rahat hissetmiyorum. Kimi zaman hava rüzgarlı olurdu, dolayısıyla uçuş kötü olurdu. Pilot Dayanın Bunu başarabiliriz diye bağırırdı ve hemen ardından helikopter sallanmaya başlardı. Peki çekimler? Korkutucuydu. Düşündüğümden daha fazla çalıştık. 3 - bin metre yükseklikte, Güney Alplerde... Donmamak için özel giysiler giyiyorduk; rüzgar insanın içine işliyordu. Hepimizin uyku tulumları vardı. Güvenlik için, film çekmediğimiz zaman bile birbirimiz bağlı duruyorduk. Dağdaki akrobatik hareketleri neden kendiniz yapmayı tercih ettiniz? |
||||||||
"Dikey Limit", binlerce metre yükseklikte çekildi |
Seyirci o kadar zeki oluyor ki, o hareketleri aktör kendisi yapmazsa sanki filmin keyfi kaçıyor. Dolayısıyla yönetmen elinden geldiğince bizi zorladı. Ama riske girecek hiçbir şey yapmadım. Filmin açılış sahnesi oldukça heyecanlı... O sahnede dikey olarak düşmemiz gerekiyordu. İp, düşmemi her engellediğinde müthiş bir sarsıntı oluyordu. Belimde eskiden kalma bir sakatlık var, dolayısıyla yanımda röntgen taşıyorum, yeniden sakatlanırım diye. Hiç düştünüz mü? Hayır. Oldukça dikkatliydik. Çünkü ayağınız kayıp düştüğünüzde, yere kadar değil, 3 - 4 bin metre yüksekten düşüp duvara çarpıyordunuz. Dolayısıyla ayağımız kaydığında yüreğimiz ağzımıza geliyordu. İplere güveniyordum ama yine de dua etmeyi ihmal etmiyordum. En çok ne zaman korktunuz? Havada asılı kaldığım birkaç sahne vardı. Beni tutan kancalar vardı ama yaklaşık bin metre yükseklikte asılı duruyordum. Oynadığım karakter zirveden atlıyordu. O kadar yüksekten aşağı baktınız mı bilmiyorum ama kalbiniz hızla çarpmaya başlıyor. Tüm hayatınız ipleri tutan adamın ellerinde. Peki sizi çekimlerde tutan neydi? Çok korktuğumda bana çeklerimi göstermelerini söylüyordum (gülüyor). Bu filmde iyi para aldım. Filmden memnun musunuz? Yapması zor bir filmdi, ama tatmin edici oldu. Şimdiye kadar yaptığım en heyecanlı aksiyon filmiydi. |
||||||||
38. Rotterdam Film Festivali başladı | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||