Home page
Haber Menüsü


 
Bizde hurafe bol
 
Enflasyon verileri konusundaki analiz ve yorumlarda biri bilimsel diğeri bilim dışı iki temel yaklaşım var. Benim bugün değinmek istediğim konu ikinci yaklaşım.
 
Yarkın Cebeci
 
16 Ocak—  2000 yılına ait enflasyon rakamları açıklanalı iki haftaya yaklaşan bir süre geçti ve konuyla ilgili analiz ve yorumlar devam ediyor. Bu da gayet doğal, çünkü üç yıllık stabilizasyon programının ana hedefi enflasyonu düşürmek ve dolayısıyla enflasyondaki düşüşün hızı ve boyutu programın başarısının en ölçülebilir başarı kıstası.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Enflasyon verileri konusundaki analiz ve yorumlarda biri bilimsel diğeri bilim dışı iki temel yaklaşım var. Bilimsel yaklaşım, enflasyonda yaşanan düşüşte programın ne ölçüde etkili olduğu, hedeflere ulaşılamamasının arkasında ne gibi nedenler olduğu, bu koşullarda enflasyondaki düşüşün önümüzdeki dönemde de devam etme ve programın sonunda hedeflere ulaşma şansının ne olduğu, düşüşün bazı sektörleri ne ölçüde etkilediği ve etkileyebileceği konularına odaklaşıyor.
       
HURAFELER ÜZERİNE TEORİLER
       Benim bugün değinmek istediğim konu ikinci yaklaşım. Bu yaklaşımda, resmi enflasyon verileri büyük bir kuşkuyla karşılanıyor ve bilimsel gerçeklerdense bir takım hurafeler üzerine teoriler bina ediliyor.
       Ekonomi alanında mürekkep yalamış bazı ünlü şahsiyetlerimiz de dahil olmak üzere insanımızın bu tür hurafelere itibar etmesinin arkasında, bilimsel düşünceye saygı duymamamızın mı, çözümlemeci düşünme geleneğine sahip olmamamızın mı, son yıllarda yaşadığımız sorunlar yumağının bizi fazlaca kuşkucu yapmış olmasının mı olduğu sorusunun yanıtını konunun uzmanı toplumbilimcilere bırakıp, bu yazımda bu hurafelerin neler olduğuna ve hangi yanlış varsayımlara dayandırıldığına değinmeye çalışacağım.
       
KURU SOĞANININ FİYATI
       Enflasyon konusundaki hurafelerden en fazla inanılanı DİE’nin hesapladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığı veya sıkça söylendiği şekliyle “sokaktaki enflasyon”un DİE rakamlarının çok üzerinde olduğu. Bu yaklaşımı süslemek için ise fiyatları gerçekten çok artmış ve orta kesim tarafından sıkça kullanılan maddelerdeki artışlar kullanılıyor. “Devletin rakamı yüzde 39 (TÜFE) ama mutfakta yangın var, kuru soğanın fiyatı yüzde 84, nohutun fiyatı yüzde 60 arttı” türünden konuşmalara, gazete haberlerine sıkça rastlanıyor.
       Burada göz ardı edilen enflasyonun, fiyatlardaki ortalama değişimi ifade ettiği. Fiyatı enflasyondan hızlı artan nohut ve soğanın dışında onlarca ürün daha var.
       Ancak, fiyatı enflasyonun altında artan da bir o kadar ürün var ve bu ürünler pinpon topu gibi çoğunluğu ilgilendirmeyen ürünler değil, her Türk ailesinin mutfağını ilgilendiren ürünler. Örneğin, son bir yıllık dönemde domates fiyatının yüzde 20, ay çiçek yağı fiyatının yüzde 11 arttığından, çay fiyatlarının ise hiç değişmemiş olmasından kimse söz etmiyor her nedense.
       Aslında fiyatı hızlı artan ürünün insanın aklında daha çok kalması çok doğal. Buna bir de devlete olan güvensizliğimiz eklenince bu tür paranoyak yaklaşımlar gösterebiliyoruz.
       
GELELİM İKİNCİ HURAFEYE
       İkinci hurafemiz de birinciyle ilintili. DİE rakamlarının enflasyonu olduğundan düşük gösterdiği ve bu nedenle İTO rakamlarının çok daha iyi bir enflasyon ölçütü olduğu bu ikinci hurafemiz. Öyle ki, çoğu kira sözleşmesi, bu arada hasbelkader girmiş olduğum toplukonut inşaatının taksitleri bile İTO rakamlarına endekslenmiş durumda. Öncelikle olası bir yanlış anlaşılmayı önlemek için iki kurum tarafından oluşturulan endeksleri kalite yönünden karşılaştırmadığımı söylemek isterim. Burada bahsettiğim hurafe, İTO rakamlarının DİE rakamlarının üzerinde, hem de bayağı üzerinde olduğu hurafesi.
       
ENDEKSLERİ KARŞILAŞTIRALIM
       Bu hurafeyi test etmek için son beş yıllık dönemde hem toptan eşya hem de tüketici fiyatlarında iki endeksin performansını karşılaştırdım. Bu dönemde tüketici fiyatları endekslerine baktığımızda iki kurumun endeksindeki ortalama aylık artışın da yüzde 4,5 olduğunu görüyoruz.
       Yine anılan dönemde toplam 60 ayın 27’sinde İTO rakamları daha yüksek çıkarken, 33 ayda ise DİE rakamları daha yüksek bir enflasyona işaret etmiş. Toptan eşya fiyatlarında ise DİE’nin bulduğu ortalama artış oranı yüzde 4,2, İTO’nun bulduğu ise yüzde 4,0. Altmış aylık performansa baktığımızda, 29 ayda İTO, 31 ayda DİE rakamlarının daha yüksek olduğunu görüyoruz.
       Kısaca, toplukonut şirketim duymasın ama DİE’nin enflasyon rakamları az da olsa İTO rakamların daha yüksek çıkıyor.
       Bu sonuçlar, bir taraftan ikinci hurafenin ne kadar temelsiz olduğunu gösterirken bir yandan da - eğer DİE ve İTO suç ortaklığı yapmamışsa - yayınlanan verilerin güvenilirliğinin yüksek olduğunu gösteriyor
       Hurafelere gelecek hafta da devam edeceğiz. Bizde hurafe bol…
 
       
   
MSNBC News Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları
MSNBC News Oğuz Büktel’in tüm yazıları
MSNBC News Şükrü Küçükşahin’in tüm yazıları
MSNBC News Turgut Tokgöz'ün tüm yazıları
MSNBC News Levent Gürses'in tüm yazıları
MSNBC News Kerem Alkin’in tüm yazıları
MSNBC News Murat Arın’ın tüm yazıları
MSNBC News Yarkın Cebeci’nin tüm yazıları
MSNBC News Mahmut Kaya’nın tüm yazıları
MSNBC News Murat Yeşildere’ın tüm yazıları
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları