|
Onyedinci anlaşmayı yaptığımız IMF, 2000 yılındaki gözlemlerinin ardından Türkiyede artık değişime ve gelişime istekli ve de farklı bir yönetimin olduğunu gördü. Bununla birlikte değişimin tüm maliyetlerini ve gerektirdiklerini anlamakta zorlanan ya da bunları kamuoyuna aktarmaktan duyulabilecek korkular nedeniyle sistemin zarar görmesini önlemek için ayrıntılı bir reçete hazırladı. Esasen hem sosyal hem de ekonomik alanda radikal değişimlerin yaşandığı ve ne yazık ki hukuki alt yapısı da gereksinimleri karşılamaktan oldukça uzak olan ülkemizde tüm bu değişimlere bir de farklılaşan ekonomik yapının servetler üzerindeki güçlü etkisi de eklenince her gün yepyeni bir haberle karşılaşmamızın ve de karşılaşacak olmamızın gerekçesi açıklığa kavuşuyor. Bu durum tüm yıl içinde karşılaşabileceğimiz sürprizler hakkında bir fikir vermekle birlikte önümüzdeki onbeşgünlük döneme ait gerçekleşmeler herşeyin daha da net görülebilmesine yardım edebilir. TÜRK TELEKOMDAKİ OLUMSUZLUKLAR Önce Türk Telekom (TT); ekonomik programın en önemli ayağı olan özelleştirmeler konusunda sanki bir ölüm kalım meselesi, ancak çok fazla gündemde olan bu konu yakın zamanda herhangi bir yürütmeyi durdurma talebi kabul edilmez ise -ki kimse bunu beklemiyor- hep konuşulan bir konu olarak kalmakla birlikte yavaş yavaş piyasa üzerindeki etkinliğini kaybedecek. TT özelleştirmesi konusunda halen problemler olduğunun piyasaca bilinmesinin yanında satışta geç kalınması nedeniyle her geçen gün değeri düşen bu kuruma yabancılardan çok fazla talep gelmeyeceği de piyasa tarafından bilinmekle birlikte kimse şimdiden bu olumsuzlukları açıkça telaffuz etmek istemiyor. Zaten İhale şartnamesinin biraz gecikme ile de olsa açıklanmasının ardından (5. gözden geçirme için koşul) 30 Mart tarihinde yapılması planlanan TT ihale komisyonu yetkilendirme anlaşması ve tarife düzenlemeleri de dahil olmak üzere ihale belgeleri açıklamasına kadar (Yapısal performans kriteri) ortaya net bir sonuç çıkmayacaktır. Piyasaya yanında 2001 yılı bütçesinde hedeflenen 5.1 milyar dolarlık özelleştirme gelirinin dağılımının 3.4 TT + 1.7 Enerji şeklinde olması nedeniyle TT konusunda piyasaya mart ayı sonuna kadar çok net bir olumsuz haber gelmesini beklememekle birlikte bu konunun hep aklımızın bir köşesinde bulunmasının gerekliliği açıktır. Elektrik piyasası kanununa gelince, (Yapısal performans kriteri) 31 Ocaka kadar vakit olmasına rağmen siyasi alanda son günlerde yaşanan gerginliğin gelecek hafta da bir süre etkili olması olasılığı var. Beklentimiz olayın yatışacağı şeklinde. THYnin özelleştirilmesi konusunda beklentiler daha olumlu. Yabancıların TTden daha fazla ilgi gösterdiği de biliniyor. Dünyadaki son hava yolu özelleştirmelerinde (Macaristan ve Romanya) başarısız sonuçların alınmasına rağmen THYnin ölçek olarak da yapı olarak da bu örneklerden hem daha farklı hem de daha şanslı olduğunu belirtelim. Gelecek hafta bu konuda önemli bir gelişme beklememekle birlikte Kigem in Hava-İş sendikası ile bu özelleştirmenin iptali için de çalıştığını anımsatalım. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İVEDİLİKLE YAPILMALI FP davası. Parti kapatmayla ilgili anayasa değişikliği ivedilikle yapılmalı. Böylece davanın olumlu sonuçlanma olasılığı artacak. Sonrasında özellikle yabancı yatırımcıların da piyasaya para sokmaları ile gerçekleşen 3.8 milyar doları aşkın döviz girişi hem artacak hem de ülkeye giren döviz günlük repodan orta ve uzun vadeli yatırımlara kayacak. Fondaki bankaların satılması ve BDDK çalışmaları. Düşüncemiz bundan sonra piyasaya yön verecek konu olduğu. Takvim olarak da bakıldığında piyasayı en sık etkileyecek ve aydınlatacak reform çalışması olduğu görülüyor. 15 Ocak ta yani pazartesi fondaki bankalara talip olanların hangi bankaları almak istediklerini açıklamalarının ardından piyasa yeni bir ivme kazanabilir. Aynı gün Hazine ve BDDK arasında yapılacak protokolle işleyişi ve finansman yöntemi belirlenecek olan mevduat sahibi ve diğer kreditörleri tam güvence altına alan garantinin kapsamı hakkındaki açıklamalar yapılacak (5. Gözden geçirme için koşul). Bu açıklama krizin piyasa işleyişine verdiği zararların ortadan kalkması çalışmalarını yani normalleşme sürecini hızlandırırken özellikle yabancı borç vericilerin kafalarındaki bazı sorulara da yanıt olması açısından önemli ve olumlu bir gelişme. BEKLENTİLER OLUMLU Sonuç olarak gelecek hafta için genel beklentimiz olumlu. IMFin de burada olduğu bu ilk sınavda tüm yapısal reform konularında tam not almak için siyasiler de bürokratlar da vargüçleriyle çalışacaklar ve piyasaya beklediği mesaj verilecek. Bileşik faizlerde yüzde 60 seviyesinden gelen satış bu gelişmeler öncesi bir rahatlama ve pozisyon ayarlaması idi. Beklenen olumlu hava özellikle fondaki bankaların satışı konusu ile oluşursa bileşik faizlerde yüzde 55 düzeyine inileceği yönünde. Türk Lirası faizlerinde ise beklenti ortalama yüzde 45 seviyesi. Bu hafta yaşanacak gelişmelerin bir sonraki hafta da devam etmesi ile faizler yüzde 50nin de altına inebilir ancak yine anımsatalım ki olumlu gelişmeler sonrası yaşanacak hızlı faiz gevşemeleri bir sonraki beklenti öncesi mutlaka realizasyonlarla karşılaşacak. Dolayısıyla tavsiyeler tüm olumlulukları silmesi muhtemel bir gelişme öncesi pozisyonu realize edip günlük repoda kalmaktan yana. Piyasa tabiri ile görüp (olayın sonucunu) öyle almak lazım. BORSADA YATAY HAREKET YAŞANABİLİR İMKB de geçen hafta faizleri izledi, bu hafta da izleyecek. Borsada yaşanan hızlı çıkışın ardından gelen kar realizasyonları hem faizdeki durulmadan hem de siyasi olumsuzluklardan kaynaklandı. Bu hafta faizlerdeki olumlu havaya paralel olarak önce yatay sonra yeni bir yukarı hareket denenebilir. Hareketlerin de çok hızlı olacağını söyleyelim. Tüm bunları yazarken dış piyasalardaki gelişmelerin de şu an için arkamızdan olumlu bir rüzgar estirdiğini belirtelim. ABDnin faiz düşürmesinin ardından önce Brezilya sonra Kolombiyanın yaptığı borçlanmalar dış borçlanma konusunda Türkiyeyi ümitlendirmekte. Ancak Hazine dış borçlanma için önümüzdeki iki haftanın olumlu geçirilmesiyle dış piyasalara verilecek güven sonrası borçlanmayı tercih edecektir. GSM parasının da girmesiyle şubat ayında ihale öncesi faizlerde %50 bileşik seviyesinin altına inebiliriz ama yine söyleyelim temkinli olmakta da yarar var. Türkiye reformları yaparken elbette sosyal ve siyasal sancılar çekecek ama sonunda herkesin dileği ve düşüncesi aynı: Herşey güzel olacak. | ||||
Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları Oğuz Büktel’in tüm yazıları Şükrü Küçükşahin’in tüm yazıları Turgut Tokgöz'ün tüm yazıları Levent Gürses'in tüm yazıları Kerem Alkin’in tüm yazıları Murat Arın’ın tüm yazıları Yarkın Cebeci’nin tüm yazıları Mahmut Kaya’nın tüm yazıları Murat Yeşildere’ın tüm yazıları Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||