|
ABDde faiz hadlerinin düşmesiyle, bu ülkeye ihracatı artırıp, hassas dengelere dayalı canlanmasını sağlama oturtmayı planlayan Asya ülkeleri, yine de ihtiyatlı. Çünkü, otomotiv ve elektronik ihracatçısı Asya için kalıcı yararlar sağlayabilmesi için ABDde faiz oranlarının daha da düşürülmesi gerekiyor. Asya kıtasında Güney Korede işten çıkarmalar çok yaygın, Japonya trilyonlarca dolarlık iç borcun yükü altında ve bu ülkede ne bankalar, ne şirketler ne de halkın nakiti var. Asyadakilerin tek ümidi ABDlilerin para kazanıp harcaması. Amerikan ekonomisi büyüyüp canlanırsa, Asya ekonomilerine ve inşaat sektörüne de fayda sağlayacağından dolayı, Asyalılar, Amerikalılar kadar ABD ekonomisinin iyiliği için duacı. ABDde FEDin temel faiz oranını yarım puan düşürmesiyle, Japonya, Hong Kong, Tayvan, Güney Koredeki menkul kıymetler borsaları, 1992 ve 1998deki faiz indirimlerinde olduğu gibi yükseldi. ABD ekonomisi derin dondurucuda ABDde faiz oranının düşürülmesine fazla bel bağlanmamasını savunan bazı Asyalı analistlere göre, Amerikan tüketicilerinin dayanıklı tüketim malı talebi ve harcaması genelde yavaşladı. Faiz indiriminin Asya için tek olumlu yanı, henüz ABD dolarının değer kaybına neden olmaması, ancak, FEDin faizleri daha da indirmesi halinde, dolar gelecek aylarda değer kaybedebilecek. Bu durumda, ihraç malları pahalanacak olan Asyalı şirketlerin karları azalacak. Para biriminin değeri ABD dolarına bağlı olan Hong Kong ise doların değer kaybından olumlu etkilendi ve ipotekli konut kredileri, ticari kredilerin faiz oranları düştü, yatırım için teşvik oldu. AVRUPA VASAT ETKİ BEKLİYOR Avrupalılar, ABDde faiz oranının düşürülmesini memnuniyetle karşılamakla birlikte, kendi kıtalarındaki faiz oranları ve euronun değeri bakımından pek fazla etkilenim beklemiyor. FEDin faiz oranını düşürüp, dünyanın en büyük ekonomisinde durgunluğu bertaraf etmesinin ardından, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile İngiltere Merkez Bankasının da faiz indirmesi bekleniyor. Bu durumda, Avrupa ülkelerinde, konut, otomotiv ve diğer dayanıklı mal ve eşya imal edip satan sektörler rahatlayacak ve canlanacak. İngiliz sterlininin de euro karşısında değer kaybetmesi, Almanya ve Fransada enflasyonist baskıların zayıflaması, İngilterede tarım ve imalat sanayilerinin ihracatının artması bekleniyor. Euronun değerlenmesiyle de, İngiliz tarım sektörü Avrupa Birliğinden (AB) daha fazla tarım sübvansiyonları almayı umuyor. Çünkü, euronun sterlin karşısında değer kaybettiği 1999 yılı başlarından bu yana İngiliz çiftçilerinin ABden aldığı tarım sübvansiyonlarının tutarı yaklaşık üçte bir azaldı. Euro bölgesi AB üyesi ülkelerde dolar euro karşısında değer kaybedecek ve Hollanda sermayeli Rabobanka göre, euro-dolar paritesi 2001 yıl sonunda eşitlenecek. Euro güçlenince, Avrupa ülkeleri, ABD doları cinsinden fiyatlanan petrol ve diğer temel mallar ve hammaddelerin ithalatında rahatlayacak. Sonucta, AB genelinde enflasyon oranında düşüş bekleniyor. ABDde faiz oranında indirim, euro bölgesindeki ihracatçılar için çift etkili: bir yandan ABDde yabancı mallara talep canlanırken, diğer yandan, Amerikan malları, İtalya, İspanya ve Fransa menşeli mallardan daha fazla fiyat avantajına, rekabet gücüne sahip olacak. Avrupada, cenaze levazımatçılığı ve temizlik gibi sektörler, dolar-euro paritesi, para ve dış ticaret politikaları gibi unsurlardan tabii ki etkilenmeyecek. LATİN AMERİKA İNDRİMDEN NASİPLENECEK ABDdeki faiz indiriminden en fazla Latin Amerika ülkeleri nasiplenecek, ancak, Brezilya, Meksika, Arjantin ve Şilinin, Amerikan ekonomisinin yumuşak inişine ihtiyacı var. Çünkü, Latin Amerika, zengin kuzeyli komşusuna dünyanın diğer yerlerinden çok daha yakın. Bilinen deyişle ifade edilirse, Latin Amerika, Tanrıya çok uzak, ABye çok yakın. ABDde faiz oranlarının daha da düşmesi halinde, Latin Amerika da aynı seyri izleyeceğinden, borç yükü altındaki bölge devletlerinin borçları azlacak, yabancı sermaye yatırımları artacak. Bu işten en kazançlı çıkacak ülke olan Arjantinin ihracatı ve iç talep artacak. Televizyon cihazından milli içkisi tekilaya kadar ihracatının yüzde 80den fazlasının ABDye yöneldiği Meksikanın ekonomisi, Amerikan ekonomisinin gidişatından çok etkilenecek. Latin Amerikanın en büyük ekonomisi Brezilya ile en istikrarlısı olan Şilide faiz hadleri aşağı çekilecek, tüketim harcamaları ve içerde yatırımlar artacak. Buna karşılık, Amerikan ekonomisinde yumuşak iniş yerine sert iniş gerçekleşirse, Latin Amerika da epey zorlanacak. Bölgedeki en hassas ülke olan Meksikada yeni devlet başkanı, halkını zor günlere alıştırmak için bütçe harcamalarının kısılacağını duyurup, alternatif ihracat pazarları aramaya başladı bile. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||