Home page
Haber Menüsü


Dünyanın gözü ABD ekonomisinde
ABD’de faiz hadlerinin düşürülmesinin yansımaları bekleniyor
Tokyo-Londra-Sao Paulo
AA
11 Ocak— ABD’de faiz hadlerinin düşürülmesinin Amerikan ekonomisine, ithalatına, halkın satınalma gücüne etkileri tüm dünyada dikkatle izleniyor.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  ABD’de faiz hadlerinin düşmesiyle, bu ülkeye ihracatı artırıp, hassas dengelere dayalı canlanmasını sağlama oturtmayı planlayan Asya ülkeleri, yine de ihtiyatlı. Çünkü, otomotiv ve elektronik ihracatçısı Asya için kalıcı yararlar sağlayabilmesi için ABD’de faiz oranlarının daha da düşürülmesi gerekiyor.
       Asya kıtasında Güney Kore’de işten çıkarmalar çok yaygın, Japonya trilyonlarca dolarlık iç borcun yükü altında ve bu ülkede ne bankalar, ne şirketler ne de halkın nakiti var. Asya’dakilerin tek ümidi ABD’lilerin para kazanıp harcaması.
       Amerikan ekonomisi büyüyüp canlanırsa, Asya ekonomilerine ve inşaat sektörüne de fayda sağlayacağından dolayı, Asyalılar, Amerikalılar kadar ABD ekonomisinin iyiliği için duacı.
       ABD’de FED’in temel faiz oranını yarım puan düşürmesiyle, Japonya, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore’deki menkul kıymetler borsaları, 1992 ve 1998’deki faiz indirimlerinde olduğu gibi yükseldi.
       
ABD ekonomisi derin dondurucuda

       ABD’de faiz oranının düşürülmesine fazla bel bağlanmamasını savunan bazı Asyalı analistlere göre, Amerikan tüketicilerinin dayanıklı tüketim malı talebi ve harcaması genelde yavaşladı.
       Faiz indiriminin Asya için tek olumlu yanı, henüz ABD dolarının değer kaybına neden olmaması, ancak, FED’in faizleri daha da indirmesi halinde, dolar gelecek aylarda değer kaybedebilecek. Bu durumda, ihraç malları pahalanacak olan Asyalı şirketlerin karları azalacak.
       Para biriminin değeri ABD dolarına bağlı olan Hong Kong ise doların değer kaybından olumlu etkilendi ve ipotekli konut kredileri, ticari kredilerin faiz oranları düştü, yatırım için teşvik oldu.
       
AVRUPA VASAT ETKİ BEKLİYOR
       
Avrupalılar, ABD’de faiz oranının düşürülmesini memnuniyetle karşılamakla birlikte, kendi kıtalarındaki faiz oranları ve euro’nun değeri bakımından pek fazla etkilenim beklemiyor.
       FED’in faiz oranını düşürüp, dünyanın en büyük ekonomisinde durgunluğu bertaraf etmesinin ardından, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile İngiltere Merkez Bankası’nın da faiz indirmesi bekleniyor. Bu durumda, Avrupa ülkelerinde, konut, otomotiv ve diğer dayanıklı mal ve eşya imal edip satan sektörler rahatlayacak ve canlanacak.
       İngiliz sterlininin de euro karşısında değer kaybetmesi, Almanya ve Fransa’da enflasyonist baskıların zayıflaması, İngiltere’de tarım ve imalat sanayilerinin ihracatının artması bekleniyor. Euro’nun değerlenmesiyle de, İngiliz tarım sektörü Avrupa Birliği’nden (AB) daha fazla tarım sübvansiyonları almayı umuyor. Çünkü, euro’nun sterlin karşısında değer kaybettiği 1999 yılı başlarından bu yana İngiliz çiftçilerinin AB’den aldığı tarım sübvansiyonlarının tutarı yaklaşık üçte bir azaldı.
       Euro bölgesi AB üyesi ülkelerde dolar euro karşısında değer kaybedecek ve Hollanda sermayeli Rabobank’a göre, euro-dolar paritesi 2001 yıl sonunda eşitlenecek. Euro güçlenince, Avrupa ülkeleri, ABD doları cinsinden fiyatlanan petrol ve diğer temel mallar ve hammaddelerin ithalatında rahatlayacak. Sonucta, AB genelinde enflasyon oranında düşüş bekleniyor.
       ABD’de faiz oranında indirim, euro bölgesindeki ihracatçılar için çift etkili: bir yandan ABD’de yabancı mallara talep canlanırken, diğer yandan, Amerikan malları, İtalya, İspanya ve Fransa menşeli mallardan daha fazla fiyat avantajına, rekabet gücüne sahip olacak.
       Avrupa’da, cenaze levazımatçılığı ve temizlik gibi sektörler, dolar-euro paritesi, para ve dış ticaret politikaları gibi unsurlardan tabii ki etkilenmeyecek.
       
LATİN AMERİKA İNDRİMDEN NASİPLENECEK
       
ABD’deki faiz indiriminden en fazla Latin Amerika ülkeleri nasiplenecek, ancak, Brezilya, Meksika, Arjantin ve Şili’nin, Amerikan ekonomisinin yumuşak inişine ihtiyacı var. Çünkü, Latin Amerika, zengin kuzeyli komşusuna dünyanın diğer yerlerinden çok daha yakın.
       Bilinen deyişle ifade edilirse, “Latin Amerika, Tanrı’ya çok uzak, AB’ye çok yakın”. ABD’de faiz oranlarının daha da düşmesi halinde, Latin Amerika da aynı seyri izleyeceğinden, borç yükü altındaki bölge devletlerinin borçları azlacak, yabancı sermaye yatırımları artacak. Bu işten en kazançlı çıkacak ülke olan Arjantin’in ihracatı ve iç talep artacak.
       Televizyon cihazından milli içkisi tekilaya kadar ihracatının yüzde 80’den fazlasının ABD’ye yöneldiği Meksika’nın ekonomisi, Amerikan ekonomisinin gidişatından çok etkilenecek. Latin Amerika’nın en büyük ekonomisi Brezilya ile en istikrarlısı olan Şili’de faiz hadleri aşağı çekilecek, tüketim harcamaları ve içerde yatırımlar artacak.
       Buna karşılık, Amerikan ekonomisinde yumuşak iniş yerine sert iniş gerçekleşirse, Latin Amerika da epey zorlanacak. Bölgedeki en hassas ülke olan Meksika’da yeni devlet başkanı, halkını zor günlere alıştırmak için bütçe harcamalarının kısılacağını duyurup, alternatif ihracat pazarları aramaya başladı bile.
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları