Home page
Haber Menüsü


Yarkın Cebeci
 
Ters köşe
 
Sanayicinin krize ters köşede yakalanmış olması, kısa vadede enflasyon üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır. Bu etkinin ilk ipuçlarını beklentilerin altında gerçekleşen Aralık ayı enflasyon verilerinde görmek mümkün.
 
Yarkın Cebeci
 
9 Ocak—  Uzun tatil öncesi yazdığım son yazıda, finansal krizin temel makroekonomik değişkenler üzerine olası etkilerini irdelemeye başlamış, bu bağlamda en önemli etkinin büyüme üzerinde olacağından söz etmiştim. Tahmin edilebileceği gibi, yaşanan kriz, Türkiye’nin büyüme potansiyelini kısa vadede epeyi olumsuz etkileyecek.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Öncelikle krizin bankaların mali yapılarını bozması ve likidite gereksiniminin her şeyin önüne geçmesi, bankacılık sektörünün reel sektöre açtığı kredilerde de önemli bir daralmayı beraberinde getirmesi kaçınılmaz.
       Kredi arzında bu düşüş yaşanırken, faiz oranlarındaki hızlı artış kredi talebinde de önemli bir yavaşlamaya yol açıyor. Olaya tüketim talebi açısından baktığımızda da görüyoruz ki bir yandan artan faiz oranları tasarruf eğilimini artırıp tüketim eğilimini düşürürken, bir yandan da artan vergi oranları bireylerin harcanabilir gelirlerinde bir erozyona neden olmakta. Bu da kriz sonrası gerek tüketimde gerek üretimde önemli bir yavaşlamanın yaşanacağını gösteriyor bizlere.
       
SANAYİ ÜRETİMİ İLGİNÇ BULGULAR TAŞIYOR
       Büyüme konusunda beklentiler bu ölçüde bozulmuşken, Kasım ayına ilişkin açıklanan sanayi üretim endeksi verileri gerçekten de son derece ilginç bulgular içeriyor. Görünen o ki, mali sistemde yaşanan kriz, sanayinin çok hızlı büyüdüğü bir döneme denk geldi ki bu Türk sanayicisi için hiç de iyi bir haber değil.
       Gerçekten de, Kasım ayında sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %10,5 gibi çok yüksek bir oranda artış gösterdi. Aslında sanayi üretimindeki yıllık artış Ağustos ayından itibaren yüzde 10 düzeyinin üzerinde seyrediyordu ve bu hızlı artışın temel nedeni 17 Ağustos depreminin etkisi nedeniyle 1999 yılının ikinci yarısında sanayi üretiminde yaşanan ciddi yavaşlama idi. Böyle zayıf bir dönemle karşılaştırma yapılması, yüksek bir büyüme hızına ulaşılmasının istatistiksel olarak kolaylaşması sonucunu doğuruyordu.
       Ancak, bu baz yılı etkisi Kasım ayında elde edilen hızlı üretim artışını açıklamaya yetmiyor. Zira, Kasım ayı sanayi üretim endeksini 1999 yılı Kasım’ıyla değil 1998 Kasım ayıyla karşılaştırdığımızda da yüzde 10,5 değil ama yüzde 8,3 gibi yine yüksek bir büyüme oranıyla karşılaşıyoruz.
       Bu da gösteriyor ki Türk sanayicisi üretimini hızla artırdığı bir dönemde - deyim yerindeyse ters köşede - yakalanmış mali sektör krizine.
       
İKİ ANA NEDEN ETKİLİ OLDU
       Bence bu durumun iki temel nedeni var. Bunlardan birincisi, krizin temel makroekonomik değişkenlerden biri ya da birkaçındaki bozulmadan kaynaklanmamış olması. Dolayısıyla kriz hemen herkes için olduğu gibi sanayiciler için de sürpriz oldu.
       İkinci bir olasılık ise, bazı sektörlerin yanlış öngörülerde bulunması ya da gerekli işaretleri almış olsalar dahi doğru tepkiyi zamanında verememeleri. Örneğin otomotiv sektöründe, talebin azalmaya başladığı ve yeni vergi önlemleriyle daha da azalacağı zaten biliniyordu.
       Bu ortamda otomotiv sanayiinin Kasım ayında yüzde 50 oranında bir üretim artışına gitmiş olmasını doğrusu bir strateji hatası olarak değerlendirmekten başka bir şey gelmiyor aklıma.
       
KRİZE ÜRETİM ARTIŞINDA YAKALANDILAR
       Nedeni ne olursa olsun, Türk sanayinin birçok sektörü hızlı bir üretim artışıyla girdiler kriz dönemine. Bu hızlı üretim artışını krizle birlikte faizlerde yaşanan ani sıçrama ve bunun tüketim talebini durdurucu etkisi bir arada düşünüldüğünde, sanayicinin bir stok sorunuyla karşı karşıya kalmış olabileceği geliyor insanın aklına. Faizlerin hızla arttığı bir döneme büyük bir stokla girmek herkesin isteyebileceği bir durum değil ve şirket karlılıklarını olumsuz etkileyecek hiç kuşkusuz.
       Ancak bunun enflasyonla mücadele programına olumlu bir etkisinin olacağını da göz ardı etmemek gerek. Bir yandan yüksek stok maliyetinden kurtulmak, bir yandan da likit kalarak yüksek faiz oranlarından yararlanmak isteyen firmalar, stoklarını bir an önce likidite etmeye çalışacak ve tüketim talebinin düşük olması dolayısıyla da stok azalışı görece düşük fiyatlardan olacaktır kanımca.
       Kısaca, sanayicinin krize ters köşede yakalanmış olması, kısa vadede enflasyon üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır. Bu etkinin ilk ipuçlarını beklentilerin altında gerçekleşen Aralık ayı enflasyon verilerinde görmek mümkün.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları