|
Maksadımız, bu köşeyi Türkiyenin tek on-line, real-time stand-up ekonomi köşesi yapmak. Şikayet, dilek ve tavsiyeleriniz için size aşağıda Marko Paşanın e-postasını veriyorum. Değerli yazılarımdan nasıl zengin olduğunuzu ve feyz aldığını belirtmek istiyorsanız, benim adresim de aşağıda. Şimdi, hep beraber şehitlerimiz için bir dakika saygı duruşu akabinde gündeme balıklama bir dalış yapalım. GÖZLER GREENSPANDA Bu ay ve Haziran, piyasaların ana gündemi hükümetin yapsıal reformlar konusunda atacağı adımlar ve Fazilet Partisi kapatılma davasının akibeti olacak. Ancak, haftanın ilk iki gününde gözler Washington (DC) ve ABD Merkez Bankası Başkanına çevrilecek. Alan Greenspanın 16 Mayıstaki toplantıdan sonra faizleri artırması bekleniyor. Bu artışın dozu Euro-Yenin ve hisse senedi borsalarının kaderini belirleyecek. Yüzde 0.5-0.75 dozunda şiddetli bir faiz artışı, üç para birimi arasında ciddi dengesizlikleri beraberinde getirebilir, borsaların paniğe kapılıp satışa geçmesine neden olabilir. Greenspanın piyasaları istikrarsızlığa sürüklemekten kaçınacağı ve kısıtlı bir faiz artışına gideceğini düşünüyoruz. Ancak, dış piyasalarda risk iştahı gittikçe azalıyor. ABDnin ekonomik konjünktürde ABnin bir kaç adım önünde olması, Euro-US$ arasındaki beklenen faiz spreadini artırıyor ve çapraz kurlarda dalgalanma yaratıyor. Eğer çalkalanma durmazsa, bundan gelişmekte olan piyasalar, ve tabii Türkiye de zarar görecek. Daha önceki kriz ortamlarında şahit olduğumuz gibi piyasalarmızda bulunan yabancı sermayenin azlığı ciddi bir çöküşü önler, ama bono ve hisse fiyatları geçici olarak düşebilir. GÜNDEMİN İLK MADDESİ TARIM Piyasalar, stand-by kapsamında şu ana kadar olan veya olması kesinleşen tüm icraatı satın aldılar ve yatay bir trende geçtiler. İleriye doğru hareket için Ankaranın ekonomik icraat ortaya koyması gerekecek. Gündemin ilk maddesi tarım reformu ve taban fiyatlar. IMF ve Dünya Bankasına verilen sözler tarımda çok can yakacak. Reformun sonucu tarımda yeni bir yapılanma ve taban fiyatlarda son yıllarda gördüğümüz en düşük artış oranı. Üç aylık bir aradan sonra hükümetin bu taahhütleri yerine getirerek eskiyen kredibiletisini parlatması gerekecek. DB-IMF ile yeniden pazarlığa oturma uğraşıları veya verilen sözlerden cayma, stand-byeın geleceği konusunda derin endişeler uyandırır, ve tabii piyasalar da bundan payını alır. Bundan önceki stand-byların çöktüğü noktaya geldik: Alınan bir kaç tedbirle acil durum (yüksek reel faizler) bertaraf edildi, belirli bir rahatlama sağlandı. Hükümet, yine zor kararlar almaya devam edebilecek mi? Mayısın ikinci haftasından itibaren gün sayılmaya başlayan Fazilet kapatma davasının sonucu bir ara seçim ihtimalini gündeme getirebilir mi? Bu soruların cevabını doğru olarak bulmak çok zor. Ancak, çok zorlu bir Cumhurbaşkanlığı seçiminden yeni çıkan ve kendini Iran-kontra-Uğur Mumcu cinayeti bataklığında bulan hükümete bir nefes alma ve kendini toparlama şansı tanımak lazım. POZİSYONLARI TUTUN Siz reform beklerken, benim İMKB ve bonolar hakkında tavsiyem eldeki pozisyonları TUTmak, fakat yeni alım yapmamak. Tarım reformu gerçekleşmese bile, Haziran ayında yapılması beklenen sosyal güvenlik reformu piyasaları heyecanlanoıracak unsurlar içeriyor, özel emeklilik fonları gibi. Beklemeye değer, çünkü bu fonların ortaya çıktığı her pazar ihya olmuş. Dövizde para tutmanın hiç bir yararını görmüyorum. Onun yerine kısa vadeli TL mevduat ve repo diyorum. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||