Turizmde Tunus korkusu

Turizm sektörünün önde gelen yetkililerinin “Gitme” demesine rağmen Bayram tatilinde Tunus’taydım. Tunus, sadece bir kez gidilecek yer olmaktan kurtulamaz. Bizim 20-30 yıl önceki halimiz. Türkiye’ye rakip olamaz. Eksiğimiz, istikrar ve güven...

Şükrü Küçükşahin / Ankara
CNBC-E


3 Ocak— Tanıdığım pek çok turizmcinin, “Gitme. Bizim Antalya Belek’den farklı hiçbir yanı yok. Belek daha iyi” demesine rağmen, bayram tatili için eşimle birlikte Tunus’a gittim.

			5 günlük bir programla Tunus’u bir baştan bir başa dolaştık. Tunus, biraz da sıcak bir bölgede olma isteği ile turist doluydu. Otellerde yer bulmak sorun. Tunus ve Fas son yıllarda Türk turizmine en büyük rakip olmaya başladılar. Doğrusu; Türk turizciler, İspanya, Yunanistan gibi ülkeleri değil, Fas ve Tunus’u Türkiye’ye rakip görüyorlar. Beş günlük seyehatim boyunca bende bu görüşü doğrulayacak bir kanı oluşmadı. Bir kere Tunus bizim 20-30 yıl önceki halimiz. Bizden geriler. ÇÖLÜN YANIBAŞINA OTELLER YAPILMIŞ Çok güzel oteller yapmışlar; çölün yanıbaşına, denizin kıyısına. Ama işletme yok, temizlik yok, mutfak zengin değil. Kültürel ve doğal zenginlik bakımından da çok zayıf bir ülke. 2 metre yükseklikten kova dolduracak kadar su akan yere şelale adını vermişler, turistleri oraya götürüyorlar. Palmiye tarlasının içnideki bir ağacın tepesine koydukları testiyi göstererek, “İşte palmiye suyu böyle elde ediliyor” diyorlar. Birkaç hayvanın bulunduğu hayvanat bahçeleri, birkaç dükkanlık çarşılar turizm ürünü olarak satılıyor. AMA ÇATAL KAŞIKLAR YIKANMAMIŞ... Asgari temizlik kurallarına uyulmuyor. Başkent Tunus’un en lüks lokantasında bile yıkanmamış çatal kaşık, tabakla servis yapıldığını, kendi rehberleri bile gördü. Tunis turizmini sabote edecek en önemli handikap da bu bence. Bunların yanısıra, çölün güzelliğine, kıyıların temizliğine denecek birşey yok. Ama buna rağmen Tunus, sadece bir kez gidilecek yer olmaktan kurtulamaz. Yalnız adamların yapmaya çalıştığı birşey var ki Türk turizmcilerini o korkutuyor. Tunus’un her yerinde eski şehirler korunabilmiş. Etrafı yüksek duvarlarla çevrili bu eski şehirler şimdi yeniden ve turizm bölgelerei olarak inşa ediliyor. İçinde, bir turiste hitap edecek herşey var. Yani ürün yaratmaya başlamışlar. Bunu başarırlarsa potansiyellerinin artacağı kesin. Bunun yanısıra, ucuzluk ve ucuz işgücü önemli bir avantaj. TÜRKİYE İÇİN SORUN Türkiye son yıllarda, “herşey dahil” turizmi ile turisti otele kapatmaya başladı. Tunus gibi bir ülkeden bin kat daha fazla olan çevre ve doğal güzellikler turistten esirgenmeye başlandı. Bu yerler çevre düzeni ile birlikte hizmete sokulamıyor. Dünyanın en zengin kültürel ve doğal varlığına sahip bir ülke bunu ürün haline getiremiyor. Bunun aşılması halinde bırakın Tunus ve Fas’ın rakip olmasına, İspanya ve Yunanistan’ın geride bırakılmasına turizmciler kesin gözüyle bakıyor. Ama, belkiden bundan daha önemli konu, ülkedeki istikrar ve güvenlik. BOZKURT İŞARETİ YAPANLAR SALDIRDI Uçaktan iner inmez, beni karşılayan kardeşim, “Beyoğlu’nda bomba patlatıldı, Marmara Oteli’ne yılbaşı kutlaması nedeniyle bozkurt işaretleri yapanlar saldırdı, ölüm oruçları devam ediyor, Kemer’de mülteci yüklü bir tekne battı, 40 ölü var” diye haberleri ard arda sıralayınca içime düşen sıkıntıyı anlatamam. Sadece, “Sus artık” dediğimi anımsıyorum. Çok içten bir şekilde, “Bu ülke bu kadar talihsiz olmayı hak etmiyor” demekle yetindim. Tunus izlenimlerimi Turizm bakanlığının üst düzey yetkililierine anlattım. “Böyle bir ülke Türkiye’ye nasıl rakip olarak görülebilir?” sorusunu da yönelttim. “Eğer zenginliklerimizi birer turizm ürünü haline dönüştürmezsek, bu ülkelerin bizi geçebileçeğini ben de kabul ediyor ve görüyorum. Birşeyler yapmamız gerek. Ve elimizi de çok hızlı tutmalıyız. Ama ülkedeki koşulları görüyorsunuz” dediler. Yetkililer, buna rağmen 2000 yılının turizm açısından rekorla kapandığını, umutlarını koruduğunu söylediler. YILDA 50 MİLYAR DOLAR Gerçekten de, geçtiğimiz yıla baktığımızda, Türkiye’de olumlu tek gelişme turizm sektöründe yaşandığı görülüyor. Bu ülkenin, bu sektörü çok daha ileriye taşıma olanağı bulunduğunu da kimse inkar edemez. Yılda 50 milyar dolar kazanmanın hiç de zor olmadığında birleşiliyor. Eksik, istikrar ve güven.



		Bankaların kara tahtaları siliniyor • KOBİ’lere 1 milyar dolarlık ‘cansuyu’ • Dolar 5 kuruş eridi, 1,67’ye indi • Markaların korunması tasarısı yasalaştı • Unakıtan: Çok şükür batan banka yok Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları Oğuz Büktel’in tüm yazıları Şükrü Küçükşahin’in tüm yazıları Turgut Tokgöz'ün tüm yazıları Levent Gürses'in tüm yazıları Kerem Alkin’in tüm yazıları Murat Arın’ın tüm yazıları Yarkın Cebeci’nin tüm yazıları Mahmut Kaya’nın tüm yazıları Murat Yeşildere’ın tüm yazıları

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın