| | | | “Bir tarafta şehitlerimiz, diğer tarafta tarumar edilmiş cezaevleri. Hükümete bakıyorsunuz, cezaevlerine kompresörlerle, delicilerle, o büyük dozerlerle nasıl girdiklerini, nasıl girebildiklerini, nasıl başarılı olduklarını, 20 cezaevinde birden nasıl harekete geçip de bunu tereyağından güya kıl çeker gibi tertemiz çekip çıkardıklarını övüne, bayıla anlatıp duruyorlar.
ULUBATLI HASAN BENZETMESİ
Yani, falan cezaevinde gedik açmaktan sanki Ulubatlı Hasan İstanbul’un fethinde surda gedik açmış gibi övünme payı çıkarıyorlar. Tabii, elbette daha fazla can zayiatına sebep olmadan bu operasyonun yapılmış olmasının iyi, doğru, başarılı olduğunu söyleyebilirsiniz.
Ama, geride ölen, yaralanan insanlar var. Geride bu ölen ve yaralananların arkasından ömür boyu gözünden yaş yerine kan akıtacak analar, babalar var. Dolayısıyla, bunları övünülecek hareket, bir başarı olarak kabullenmek zannediyorum doğru değildir.”
“KALANİKOF NASIL SOKULDU?”
Hükümetin cezaevleri konusunda geçmişte alınması gerekli tedbirleri almadığını öne süren Hatipoğlu, “düşünebilir musunuz, dıştan askeri birlikler, içeride cezaevlerinin kendilerine has muhafaza memurlarıyla denetim ve kontrol altında bulunan binalara kaleşnikoflar sokulmuş. Bunu anlayabilmek mümkün değil” dedi.
Hükümetin bu konuda başarılı olduğunu söylemenin zor olduğunu kaydeden Hatipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi, bu hükümet de, ‘bu yeni değil ki, senelerdir böyle’ diyor. Güzel kardeşim, senelerdir böyle de sen ister Anasol-D ister Anasol-M, ister D’li ol, ister M’li ol, 3 yıldır iktidardasın. Eğer, iktidar olarak, ‘biz 3 yıl mücadele ettik, ama başaramadık’ diyorsanız ona bir itirazımız yoktur. Elhak doğrudur. Sizin böyle 20 tane cezaevinde meseleyi çözecek, hem de 3 yılda çözecek kadar gücünüz, takatiniz, kudretiniz, beceriniz, başarınız olmadığını biz biliyoruz zaten. Bunu ikrar, itiraf ederseniz kimsenin söyleyeceği kalmaz.”
ERBAKAN’IN UMRE ZİYARETİ
Hatipoğlu, bir gazetecinin “Sayın Erbakan’ın umreye gidiş bileti alıp, dönüş bileti almadığı yönünde spekülasyonlar var. Af çıkmasaydı Erbakan dönmeyecek miydi?” şeklindeki sorusu üzerine, “Niye şöyle düşünmüyoruz; oradaki eşleri, ahbapları, dostları var, çeşitli ülkelerden gelecek, gidecek insanlar, ne zaman onlarla görüşebileceği, sohbet edebileceği, ağırlanacağı, uğurlanacağı belli olmadığı için dönüşü açık almış olamaz mı?” dedi.
Hatipoğlu, “elbette latifeler, espriler olur da böyle hoyrat espriler üzücüdür. Bir başbakanın böyle birşeyi arzu etmesi mümkün mü? Hayatını, varını, yoğunu bu ülkenin esenliğine adamış bir insan, bunu aklının köşesinden bile geçirmez” diye konuştu.
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
Tantan: Devletin ayıbı temizlendi