|
- Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom ve Türk Hava Yolları yabancı yatırımcılar için cazip mi? Vogel: Cazip görünüyor. Türk Telekom ve Türk Hava Yollarının ihale şartnameleri potansiyel alıcı yaratmakta etkili olacaktır. Yanlız, global telekomunikasyon piyasasının gidişatını ve uluslarası havayolları şirketleri arasındaki birleşmeleri gözönünde bulundurarak, Türk hükümetinin bu iki özelleştirmede daha hırslı olması gerekirdi. Türk Telekom ve THYde daha yüksek bir bölüm özelleştirilebilirdi diye düşünüyorum. - Para politikasının performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Vogel: Türkiyenin 2001deki para politikasının performansı Eurobond piyasalarında borçlanabilmesine bağlı. Eurobond piyasasına girilmesinin yoluysa, Türk Telekom ve THY özelleştirmelerinin öngörülen zamanda tamamlamasından geçiyor. Eğer bu kez de özelleştirme gerçekleşmezse, Türkiyenin borçlanma maliyeti ve faizler düşmez, bu da Türkiyeyi resesyona götürür. Özelleştirmenin zamanında gerçekleştirilmesi, Türk hükümetinin bu dinamikleri ne kadar iyi anladığına bağlı. - Türkiyedeki son ekonomik gelişmeleri ve özellikle kriz sonrası durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Vogel: türkiyenin krizi geride bırakmış olması kısa vadede umut verici. ancak orta vadede iyimser konuşmak için daha erken. böyle bir krizin yaşanmış olması hükümete ve programın istikrarına uluslarası piyasalarda büyük kredibilite kaybettirdi. Uluslararası Para Fonunun yardımlarına rağmen, Türkiyenin bu kredibilite kaybını uluslarası yatırımcıların hafızasından silmek kolay olmayacak. Hükümetin GSM satışını bu yıl tamamlayamaması 2-3 milyar doların yılsonuna kadar piyasaya girişini erteledi. Türk Telekomun özelleştirmesinin bir türlü yapılmaması piyasaya girebilecek olan ek likidite ihtimalini ortadan kaldırdı. Özelleştirmelerin gecikmesi ve finansal sistemin likidite açısından bıçak sırtında duruyor olması sonucu kriz doğdu. - Son yaşadığımız krizi 1994 devalüasyonuyla karşılaştırmak mümkün mü? Vogel: 1994 kriziyle bu son krizin en büyük farkı, kriz öncesi Türkiyenin Uluslararası Para Fonuyla beraber uygulamaya koyduğu programın olması. 1994te liranın gerçek değeri hakkında çok endişe vardı ve cari açık aynı bu yıl olduğu gibi yüksekti. Şu anda da lira biraz değerinden yüksek seyrediyor. Fakat kriz esnasında pek çok ekonomistin savunduğu kur politikasından vazgeçme fikrine ben hiç bir zaman inanmadım ve inanmıyorum. Türk hükümetinin, IMFnin de desteğiyle finansal krizin büyümesini engelleyecek yeterince kaynağı vardı. 1994te Türkiyede ve 1998de Rusya Krizinde olduğu gibi yerli paradan yabancı paraya kaçış görmedik. Dolara olan taleb sadece bankalardandı. BÜTÇE HEDEFİNDE DEĞİŞİKLİK OLMAZ - Yaşanan finansal kriz sonucunda, Türk hükümetinin 2001 Bütçesinde değişiklik yapmasını öngörüyormusunuz? Vogel: Benim görüşüm hükümetin kriz öncesi bütçe hedeflerine sadık kaldığı. Türk hükümeti 2001 yılının ilk aylarında yüksek seyredecek olan faizleri, özelleştirmelerin Mayıs ayının sonuna kadar yapılmasıyla yılın ikinci döneminde eski seviyelere indirmeyi planlıyor. Faizlerin 2001in ilk altı ayında yüzde 45lerin altına inmesini beklemiyorum. Ocak ve Şubat aylarında Türkiyenin 7-8 milyar dolar arasında bir itfası var. Hazinenin yurtiçi ve yurtdışından toplam 2 milyar dolarlık kaynak bulmaya çalıştığını biliyoruz. Bu gerekleşir ve GSM lisans satışından gelecek. 2.5 milyar dolar Ocak sonunda buna eklenirse, Hazine 7.5 milyar dolarlık itfasının 4.5 milyar dolarını karşılamış olacak. Böylece hükümet istediği zamanı ve kaybettiği kredibilitenin bir kısmını geri kazanabilir. - Merill Lynchin Türkiyenin 2001 ekonomik performansı hakkındaki öngörüleri neler? Vogel: Hükümet özelleştirmeyi gerçekleştirdiği takdirde TÜFEnin yüzde 18-20, TEFEnin yüzde 15-17 arasında olmasını bekliyoruz. Kriz öncesi öngördüğümüz yüzde 4-5lik büyüme oranını kriz sonrası yüzde 2ye indirdik. Çünkü tahminimiz 2001in ilk yarısında büyümenin eksi olacağı ve ikinci yarıda özelleştirmelerin tamamlanması, faizlerin düşmesi, Türkiyenin Eurobond piyasalarına çıkması ve yabancı sermaye yatırımlarının artmasıyla büyümenin hızlanacağı. Bir de petrol fiyatları 2001de varil başına 25 dolar seviyesinde seyrederse, cari açık olumlu etkilenecek. 2001de tahminimiz cari açığın Türkiyenin GSMHnın yüzde 1.5-2 arasında olacağıdır. - Yabancı yatırımcılar Türk piyasasına ne zaman döner? Vogel: GSM lisansından gelecek para ve köprü kredisi sonunda piyasada likiditenin artmasıyla, yabancı sermaye akışında nispeten artış görülücektir. Ama yabancı yatırımcıların hareketlerini esas özelleştirme programının nasıl gerçekleştirildiği belirleyecektir. Kısa dönemde dış kredi haberleri, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonundaki bankaların elden çıkartılması yönünde haberler uluslararası yatırımcıları Türkiyeye çekebilir. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının bankalara verdikleri ratinglerde yapacakları değişiklikleri de yakından izlemeliyiz. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||