Home page
Haber Menüsü


Oğuz Büktel">Oğuz Büktel
 
Neler oluyor, 2001’de neler olabilir?
 
Şimdi tüm ekonomistler önümüzdeki yıl için tahminlerini gözden geçiriyorlar, ancak önümüzdeki haftalar tahminlerini açıklayacaklar, bunların da çok geniş bir aralıkta olacağını kestirmek mümkün.
 
Oğuz Büktel
NTV-MSNBC
 
14 Aralık—  IMF’yle anlaştık. Borsa tavan yaptı, 12 senedir takip ediyorum, ilk defa kitlenen seanslar görüyorum.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Geçen hafta olan talipliler şimdi neden ortada yok, onu merak ediyorum.
       Asıl şimdi başlıyor derken galiba doğru söylemişiz. Peki neler oluyor :
* Gelinlik kızı yarın satıyoruz, gerçi kırk yaşına geldi, neredeyse evde kalmak üzereydi, ama olsun, yanında kızkardeşini de veririz (GSM) belki alıcısı çıkar. Telekom konusunda umarız geç kalmadık, çünkü artık çok fazla fiyat üzerinde duramayacağız gibi gözüküyor, ne yazık ki, çünkü gecikilen hergün bize ek maliyet olarak geri dönüyor. Belki abartıyorum ama, değerlemede 5 milyar dolar kazanacağız diye belki Türkiye 25 milyar dolar kaybediyor.
* THY’nın ilan duyurusu yapıldı, şartlar oldukça ağır, Telekom’un üçte birini alana yönetim veriyoruz, THY’nın yarısını alanın bir çok hakkını kısıtlıyoruz.
* FP davası şimdilik sürüncemede, zaten bu ortamda bir o eksik kalırdı, eğer piyasaların aksine bir gelişme olsaydı.
* Faizler yüksek seyrini devam ettiriyor, gecelikler %100’lerin üzerinde, bonolar da öyle. Pek işlem gerçekleşmiyor deniyor ama yine de bu ortamda parasını kim bozdurup repodan borsaya geçer, meçhul.
* Neyseki döviz çıkışı duruldu. Hatta dövizler bozduruluyor, ama para girişi pek yok. Yılbaşını yurtdışında Uludağ’dan ucuza geçirecek olan Türk finans sisteminin bir kısım dövizlerimizi harcayacağını tahmin ediyoruz, ama bunun ekonomiye olumlu katkısı olabilir, çünkü dinlenmiş beyinler, yorgun vücutlar ek moralle 21. yüzyıla başlayacak (Henüz 21. yüzyılda değiliz bu arada).
       
2001’DE NELER OLABİLİR?
       Önümüzdeki yıl neler olabilir, geçen hafta bazılarını yazmıştım, bu hafta biraz daha detaya girebilirim.
       Büyüme: Önümüzdeki yıl hedeflenen büyümenin olmayacağı kesin, ama Türkiye’nin dinamiklerini de pek gözardı etmemek lazım. Şimdi tüm ekonomistler önümüzdeki yıl için tahminlerini gözden geçiriyorlar, ancak önümüzdeki haftalar tahminlerini açıklayacaklar, bunların da çok geniş bir aralıkta olacağını kestirmek mümkün. Ancak, olabilecek olumlu bir gelişmenin herşeyi olduğu gibi büyümeyi de olumlu etkileyebileceğini düşünüyorum, özellikle yılın ikinci yarısında. Ama bu yılın oldukça altında kalacağı kesin.
       Peki sonuçları ne olur :
       1. Cari işlemler açığı azalır, hatta bakarsınız artıya bile dönebilir, detaya girmiyorum.
       2. Vergi gelirleri olumsuz etkilenebilir (Bütçe başlığı altında detay yazacağım)
       3. İşsizlik artabilir, reel sektör olumsuz etkilenecektir. Geri dönmeyen krediler ve iflaslar olabilir.
       4. Talep düşecek ve enflasyonist baskı azalacaktır.
       
BORÇLANMADA DURUM
       Bütçe-İç borçlanma: Önümüzdeki yıl 30 katrilyon lira iç borç geri ödemesi var. Toplam itfanın yüzde 15’i kısa vadeli borçlanma 3 aylık. Bunun dışında FRN (Floating Rate Notes) denen borçlanma senetleri var, yani değişken faizli tahviller. Bunların faizi kısa vadeli borçlanma ihalesiyle belirleniyor.
       3 aylık bonoların faizleri ve itfaların faizleri (önceki yıldan kalanlar) ve FRN’lerin kupon ödemeleri gelecek yıl bütçesi faiz harcamaları kaleminde yer alacak. Şu an görüşülen bütçe tasarısında ayrılan faiz ödeneği 16.7 katrilyon lira, bunun büyük çoğunluğu iç borç faizi. İşin bizi ilgilendiren kısmı ise bundan sonra. Bu faiz ödemesi genel borçlanma faizinin yüze 25-30 arası olacağı varsayımıyla hesaplanmış.
       Eğer bu oran daha yüksek olursa bütçe açığı hedefi olan 5.3 katrilyon lira olumsuz etkilenecek. Bu artıştan faiz dışı fazla hedefi olan 11.4 katrilyon lira ise etkilenmeyecek. Onu etkileyecek olan ise büyüme rakamları.
       Büyümenin yüzde 4.5 hedefine göre vergi gelirleri 31.8 katrilyon lira. Bunun 12.1 katrilyon lirası dolaysız vergiler, yani kurumlar, gelir vergileri. Bunların bir kısmı ise geçici vergi adı altında 2001’in ekonomik performansına bağlı olacak. Bu konuda değerli ekonomist arkadaşlarımdan detay rakam istedim, ama beni unuttular bu nedenle tam olarak kestirebilmem güç.
       Tahmini siz okurlara bırakıyorum. Yalnız, bir de dolaylı vergiler var, bunlarda KDV, ATV, ithalat vergisi gibi ekonomik aktiviteye bağlı rakamlar. Bunlar da olumsuz etkilenebilir. Çok olumsuz bir hava vermek istemiyorum ama hükümetin programın temel taşı olarak ortaya koyduğu ve 2000 yılında inanılmaz bir performans gösteren bütçeyi yeniden gözden geçirmesi ve ek tedbirler uygulaması gerekebilir.
       
ENFLASYONDA BAŞARI
       Enflasyon-Kur: Devalüasyon yapılmayacağı kesinleşti. Sepet kur artışı şu an aylık yüzde 1, yılbaşından sonra yüzde 0.9 olacak. 2001’in ilk altı ayında kur sepeti devalüasyonu yüzde 6’nın altında olacak. Enflasyonun bunun üzerinde gerçekleşeceği her ay TL’yi değerleyecek.
       Türkiye belli ölçülerde değerlemeyi kaldırabilir, ama Temmuz ayı sonrası genişleyen bant uygulaması beraberinde bir çok yenilik getirecektir. İlk 6 ay yüzde 7.5 olan bant genişliği, sonraki altı ay yüzde 15, sonraki altı ayda yüzde 22.5.
       Bu dönemde olay çok teknik hale gelecek. Umudumuz, talebin de zayıf olmasının katkısıyla 2001’de enflasyonda önemli bir başarı elde etmemiz. Tabii bu önemli ölçüde bütçe performansıyla da ilişkili. Umarız, şu sıralar trendi tersine dönen petrolden destek görebiliriz.
       
SEKTÖRLER NE OLABİLİR?
       Bu konuda kendi görüşlerimle de büyük ölçüde örtüşen, Bayındır Menkul Değerler’in bir raporunda yer alan sektörlerle ilgili çalışmanın çok kısa özetini vererek tembellik yapmanın büyük keyfini yaşamak istiyorum. (Bayındır Menkul Değerler Araştırma Direktörü Mehmet Gerz’e teşekkürler)
       Bankacılık: Kredi büyümesi azalacak; geri dönmeyen krediler ve fonlama maliyetleri sektörü olumsuz etkileyecek. Ancak nakit zengini bankalar olumlu etkilenecek.
       Otomotiv: Artan vergi oranları ve faizler talebi daraltarak sektörü olumsuz etkileyecek.
       Dayanıklı tüketim: Orta ve düşük gelir gruplarının azalan satın alma gücü, talebi daraltacak.Yüksek faizler taksitli satış maliyetlerini artıracak. İhracatçılar, kuvvetli TL’den olumsuz etkilenecek.
       Perakende: Azalan satın alma gücü, gıdadan çok hazır giyim sektörünü etkileyecek. Gıda perakendecileri yüksek faizlerden olumlu etkilenecek.
       İnşaat-Çimento-GMYO-Cam: Yükselen faizler, inşaat, çimento ve cam sektörlerini olumsuz etkileyecek. İnşaat şirketlerinin aksine, nakit zengini GMYO şirketleri,yüksek faizlerden yararlanacak.
       Sigorta: Azalan iç talep özellikle araç sigortası satışlarını azaltacak. Ancak, nakit zengini sektör yüksek faizlerden olumlu etkilenecek.
 
       
   
MSNBC News Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları
MSNBC News Şükrü Küçükşahin’in tüm yazıları
MSNBC News Oğuz Büktel’in tüm yazıları
MSNBC News Turgut Tokgöz'ün tüm yazıları
MSNBC News Levent Gürses'in tüm yazıları
MSNBC News Kerem Alkin’in tüm yazıları
MSNBC News Murat Arın’ın tüm yazıları
MSNBC News Atilla Yeşilada’nın tüm yazıları
MSNBC News Yarkın Cebeci’nin tüm yazıları
MSNBC News Bayram Başaran’ın tüm yazıları
MSNBC News Mahmut Kaya’nın tüm yazıları
MSNBC News Murat Yeşildere’ın tüm yazıları
MSNBC News Celal Pir’in tüm yazıları
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları